Somut olayda, dava taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden dönülmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu, tapu iptal ve tescil talebinin bulunmadığı, dava dilekçesi ve dosya kapsamından taşınmazın aynına ilişkin bir dava olmadığı anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nın 6/1. maddesi uyarınca, davalının, davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi genel yetkili mahkemedir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 73. maddesinin beşinci fıkrasında yer alan düzenlemeye göre tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 73. maddesinin beşinci fıkrasında “Tüketici davaları, tüketicinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki tüketici mahkemesinde de açılabilir” denilmekte ise de bu kural 6100 sayılı HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarının yanında bir ek yetki kuralıdır. 6100 sayılı HMK'nın 7/1. maddesi uyarınca davalı birden fazla...
ile temyiz edilen vekili Avukat ... geldiler duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekillerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Gerçekten de, tapu iptal ve tescil davaları dava tarihinde malik olan kayıt sahibine usulünce tevcih edilerek açılır. Oysa dava tarihinde kendisine husumet yöneltilen ... kayıt maliki değildir. Dahili dava yoluyla da kayıt maliklerinin davada yer almalarına olanak yoktur. O halde, açılan tapu iptali ve tescil davasının reddi bu sebeple doğrudur....
Bu durumda Mahkemece yapılacak iş, iptal isteminin tescili kapsamadığı gözetilerek davacıya, ayrıca tescil davası açması için imkan tanımak ve dava açılması halinde her iki dava birleştirilerek karara bağlanmaktan ibarettir... Somut olayda, yukarıda değinilen biçimde açılmış bir tescil davası yoktur. O halde, davacı tarafa tescil davası açması için önel verilmesi, açtığı taktirde eldeki dava ile birleştirilmesi, ondan sonra işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” gerekçesiyle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak ve açılan tescil davası eldeki dava ile birleştirilerek yapılan yargılama sonunda, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle tapu iptali ve tescil talebi ile davalı ... aleyhine açılan ecrimisil isteğinin kabulüne, davalı ... aleyhine açılan ecrimisil davasının reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; 10.10.2001 tarihinde mirasbırakan ...'...
KARAR Davacı, davalıdan 14.03.2001 tarihinde satın aldığı taşınmazın bir kısmının Orman Genel Müdürlüğünün açtığı tapu iptali ve tescil davası sonunda tapusunun iptal edildiğini belirterek, dava ve ıslah dilekçesi ile toplam 30.000,00 TL maddi tazminatın satış tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava zapta karşı tekeffülden doğan tazminat istemine ilişkindir. Davacı 14/03/2001 tarihinde davalı belediyeden satın aldığı taşınmazın, Orman Genel Müdürlüğünün açmış olduğu dava sonucunda 20/05/2008’de büyük bölümünün orman arazisi olduğunun tespiti üzerine bir kısmının tapusunun iptal edildiğini ileri sürerek uğradığı zararın tazminini talep etmiştir. Davalı, davacının taşınmazın orman olduğunu, zapt tehlikesinin bulunduğunu bilerek aldığını savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kısmen kabulü ile taşınmazın bedel karşılığı davacı adına tescile ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalı ... tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile taşınmazın bedel karşılığı davacı adına tescile karar verilmiştir....
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalı belediyenin dava konusu yeri kamulaştırdığı ve kesinleşen bedel tespit tescil davası sonucunda bedelini ödeyerek taşınmazın mülkiyetini kazandıktan sonra idare mahkemesince kamulaştırma işleminin iptal edildiği, davacının iptal kararı üzerine tapu iptal ve tescil talebiyle açtığı davasını ıslahla taşınmaz bedelinin tahsili istemine dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Kamulaştırma işleminin iptali ile tescil yolsuz hale gelmiş ve kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, el atma tarihinde davacının taşınmaz bedelini idareden tahsil ettiği ve davanın adli yargının görevinde olduğu gözetilerek, davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, idari yargının görev alnına girmesi nedeniyle reddine karar verilmesi, sonucu itibariyle doğrudur....
Dosya içindeki bilgi ve belgelere göre, davalı belediyenin dava konusu yeri kamulaştırdığı ve kesinleşen bedel tespit tescil davası sonucunda bedelini ödeyerek taşınmazın mülkiyetini kazandıktan sonra idare mahkemesince kamulaştırma işleminin iptal edildiği, davacının iptal kararı üzerine tapu iptal ve tescil talebiyle açtığı davasını ıslahla taşınmaz bedelinin tahsili istemine dönüştürdüğü anlaşılmıştır. Kamulaştırma işleminin iptali ile tescil yolsuz hale gelmiş ve kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, el atma tarihinde davacının taşınmaz bedelini idareden tahsil ettiği ve davanın adli yargının görevinde olduğu gözetilerek, davanın esastan reddine karar verilmesi gerekirken, idari yargının görev alnına girmesi nedeniyle reddine karar verilmesi, sonucu itibariyle doğrudur....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/39 esas, 2004/24 karar sayılı dosyasında bu davaya da konu 107, 86, 559 ve 296 parseller yönünden muris muvazaası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası kabul edilmiş, taşınmazların mirasbırakan ... mirasçıları adına veraset ilamındaki paylar oranında tesciline karar verilmiş ve hüküm 15.10.2004 tarihinde kesinleşmiştir.Tapuda henüz bu ilam infaz edilmemiştir.Davaya konu 530 ve 141 nolu parseller de mirasbırakan ...adına kayıtlıdır.Mirasbırakan ...’ye ait 5.11.1982 tarihli vasiyetname 1.10.2002 tarihinde açılarak okunmuş ve iptal edilmemiştir. Vasiyetname halen geçerli olupdava konusu taşınmazlar da terekeye dahil olduğuna göre mirasbırakana ait vasiyetnamede hak sahibi olan davacının davasının kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....
A.Ş. ve grup şirketleri aleyhine takip başlattığı ve icra müdürlüğünce tapu iptal ve tescil davası açmak üzere İİK'nin 94. maddesi dayanak kılınarak alacaklı ve vekiline (dosya alacaklısı Emre Aybirdi) yetki verildiği anlaşılmaktadır. Asıl dava dosyasında davacı vekilince sunulan dava dilekçesinde; İstanbul ili Esenyurt ilçesi Yeşilkent Mahallesi 2947 ada 48 parsel A1 blok 97 numaralı bağımsız bölümün davacı (borçlusu) adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi talep edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 28.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tahsise dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalılar, tescil için kanunda aranan şartlar bulunmadığından açılan davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. İstemin dayanağı, 16.07.1986 tarihli tapu tahsis belgesidir....