Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya kapsamından, taraflar arasında YAZILI bir paket tur sözleşmesi bulunmadığı anlaşılmakla, davanın sebepsiz zenginleşme ve genel hükümlere göre sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 25.09.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    KARAR Davacı, davalı şirket ile 29/09/2012 tarihinde 1.384,00 Euro bedelli paket tur satış sözleşmesi imzalandığını, paket turun başlangıç tarihinin 19/10/2012, bitiş tarihinin 29/10/2012 olduğunu, sözleşme gereğince yerine getirmesi gereken işlemleri yerine getirdiğini ancak babasının rahatsızlanması nedeniyle tura katılamayacak durumda olduğunu ilgililere 16.10.2012 tarihinde bildirildiğini, ödenen bedelin iadesini istediğini ancak davalı tarafça geri dönüş yapılmadığını belirterek paket tur sözleşmesinin feshi ile ödenen bedelin iadesini talep etmiştir. Davalılar, ayrı ayrı davanın reddini dilemişlerdir....

      Bu açıklamalar uyarınca somut olaya gelindiğinde; davacılar ile davalı T4 A.Ş. arasında yurtdışı paket tur sözleşmesi yapıldığı, yine bu kapsamda davacılar için davalı sigorta şirketi tarafından seyahat sağlık sigorta poliçesi düzenlendiği, davacılar tarafından seyahat tarihinden kısa bir süre önce rahatsızlanmaları nedeniyle seyahate katılamadıklarını ileri sürülerek ödemiş oldukları bedelin tahsili için talepte bulunulduğu anlaşılmaktadır. Somut olayda, talep dayanağı paket tur sözleşmesinde ve seyahat sağlık sigorta poliçesinde davacıların tüketici konumunda olduğu, ticari dava niteliği de taşımayan davaya bakma hususunda Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu sonucuna varılmıştır....

      Mahkeme, 'turun ikinci kısımına katılan davacı tüketicinin Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği'nin 10/3-b maddesi kapsamında değerlendirileceği ve fiyat farkı talep edebileceği, sözleşmede iki ülkeyi kapsayan turda hangi ülke için ne kadar ücret alındığı açıkça kararlaştırılmadığından davacının katılamadığı kısım için ücretin yarısını iade almasının hak ve menfaatler dengesine uygun olduğu' gerekçeleri ile davacıların davalarının kabulü ile 10.535 TL'nin dava tarihi olan 25/6/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacılara verilmesine karar verilmiştir. Her ne kadar mahkemece, hakkaniyet gereği paket tur bedelinin yarısı olan 3500 Euro'nun dava tarihi itibarıyla Türk Lirası karşılığı olan 10535 TL'nin iadesine karar verildi ise de, paket turun Yeni Zelanda gezisini oluşturan kısmına davacı ...'...

        CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tur düzenleyici firmanın müvekkili şirket olmadığını, Tura Turizm'in sadece bir marka olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında düzenlenmiş herhangi bir paket tur sözleşmesi ve dolayısıyla bu kapsamda tahsil edilmiş olan herhangi bir tur bedeli, dekont bulunmadığını, husumetin tarafının müvekkili şirket olmadığını, davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI : Antalya 1....

        Tur tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı ... Tur ve ...’un aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Dava taraflar arasında düzenlenen Yurt Dışı Paket Tur Sözleşmesine dayanmaktadır. Davacının kayınpederinin rahatsızlık geçirmesi nedeniyle tura katılamayacağından, gidemediği tur bedelinin iadesini istemektedir. Dosya içeriğinden turun başlangıç tarihinin 03.10.2014 olduğu ve davacı tarafından tura katılamayacağına ilişkin bildirimin davalıya turun başlangıcından 11 gün öncesinde yapıldığı anlaşılmaktadır....

          , davacının ailesi ile birlikte katılması yönünde paket tur sözleşmesi yapıldığı, sözleşme gereğince yapılması gereken turun gecikmeli olarak başladığı, gemi kaptanı ile turu düzenleyen ve davalı şirketin de acentası olduğu .......

            İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, Dair; HMK'nın 352. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda 07/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

            Fuarına katılmaları için, gerekli ulaşım, konaklama, transfer, vize işlemleri ve diğer hizmetler için Paket Tur Sözleşmesi kapsamında, davacının davalıya ödediği bedelin iadesine ilişkin başlatılan icra takibine, davalının itirazının iptaline ilişkin olup, uyuşmazlığa konu paket tur sözleşmesinin TKHK’da düzenlendiği, TKHK. 51/9 uyarınca, ticari veya mesleki faaliyetleri çerçevesinde paket tur hizmetinden faydalanan kişilerin de tüketici olarak kabul edildiği anlaşılmıştır. (İstanbul BAM 18.HD. 29/03/2018 T.,2018/741 E.-2018/598 K.; İstanbul BAM 37.HD. 01/06/2020 T.,2020/136 E.-2020/794 K.;Ankara BAM 3.HD.22/10/2020 T.,2019/1268 E.-2020/1491 K.)...

              İSTİNAF TALEBİ VE SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı tarafından TKHK ve Paket Tur Sözleşmeleri Yönetmeliği’ne uygun yazılı bir sözleşme ibraz edilmediğini, ehil olmayan bilirkişiden rapor alındığını, taraflar arasındaki ilişkinin kira ilişkisi olmayıp, tüketici hukuka tabi paket tur sözleşmesi olduğunu, davacı ile davalı arasında akdedilmiş hiçbir sözleşme olmadığı gibi, müvekkili tüketiciye verilmiş bir broşürde olmadığını, davalının sanki bir sözleşme varmış gibi iptal nedeniyle cezai şart olarak gönderilen tutarı iade etmediğini, taraflar arasındaki hukuki ilişki tüketici hukuku kapsamında olup, davanın tüketici mahkemesinde görülmesi gerektiğini belirterek, yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu