Başka bir şekilde ifade etmek gerekirse, menfi tespit davası icra takibinden önce sonuçlanmaz ve ihtiyati tedbir kararı verilmemiş olması (veya ihtiyati tedbir kararının kaldırılması) nedeniyle, (menfi tespit davası görülmekte iken) borç alacaklıya (davalıya) ödenmiş olursa, menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam edilir (m.72/6); yani menfi tespit davası (kendiliğinden) istirdat davasına dönüşür; bu hâlde mahkeme menfi tespit davasına istirdat davası olarak devam eder (Kuru, B: İstinaf Sistemine Göre Yazılmış İcra ve İflâs Hukuku Ders Kitabı, Ankara, 2017, s. 146). Bu durumda İİK’nın 72/6 maddesi gereğince bedele dönüşen isteminin temeli menfi tespit davasıdır. Menfi tespit davası devam ederken, icra takibi konusu borcun bir kısmı ödenirse, menfi tespit davası ödenen borç kesimi için (kısmi) istirdata dönüşür. Ödenmeyen borç kesimi için ise menfi tespit davası olarak kalmakta devam eder....
Mahkemece, davalının çeki kaybetttiğini, ödemeden men kararı verildiğini davacıya bildirdiği, davacınında çekten kaynaklanan borcunu ortadan kaldırmak amacıyla davalıya çek bedelini ödediği, davalının ise çeki kaybettiği iddiasıyla çek iptali davası açtığı, ancak davacıdan çek bedelini tahsil ettikten sonra ortaya çıkan dava dışı ...' ya istirdat davası açmadığı, davalının açtığı çek iptali davasının ise reddine karar verildiği , çek keşide eden davacının çek iptali davası açma hakkı olmadığı gibi, çekin hamili olan dava dışı ... aleyhine menfi tespit ya da istirdat davası da açamayacağı, istirdat davası açmayarak davacıyı ikinci kez ödeme yapmak zorunda bırakan davalının davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davalının Kadıköy 7....
nin bu ipotek sebebiyle davalı Bankaya bir borçlarının bulunmadığına dair menfi tespit davası açtıkları, yargılama sırasında ipotekli taşınmazın cebri icra yolu ile satıldığı ve davanın kendiliğinden istirdat davasına dönüştüğü anlaşılmıştır. 3.Kural olarak; menfi tespit davalarında borçlu tarafından 2004 sayılı Kanunun 72 inci maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ihtiyati tedbir kararı alınmadığı durumlarda aynı Kanunun 72 inci maddesinin 6 ıncı fıkrası gereğince borç da ödenmişse davaya istirdat davası olarak devam edilir. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüşmesi üzerine, mahkemece davanın davacı lehine hükme bağlanması halinde, davacının kısmen veya tamamen ödemiş olduğu paranın davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekir....
Mahkemece, dava sırasında davalı bankanın krediden doğmuş borcun kapatıldığını ve ödenen miktarın davacılar hesabına da aktarılması ile konusuz kalan davada karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiş banka kusurlu bulunmadığından davalı yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamıştır. Davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davasında uyuşmazlık konusu meblağın davalı tarafından davacı hesabına iade edildiği için konusuz kaldığı dosya içeriğinden anlaşılmış olup davalı mahkemenin bu gerekçesini temyiz etmediğinden bu husus kesinleşmiştir. Bu durumda davalının dava açılmasına neden olduğu gözetilerek davalı tarafın vekalet ücreti ve yargılama giderinden sorumlu tutulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıdaki bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 18.40 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, 17.2.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
GEREKÇE: Dava, istirdat davasıdır. Davacı taraf, davalının icra takibini birden fazla kez takipsiz bıraktığını ve alacağın zamanaşımına uğradığını belirterek ödemek durumunda kaldıkları tutarın istirdadını istemiştir. Davalı taraf ise davanın reddini savunmuştur. Davaya konu icra dosyasının incelenmesinde, davalının davacı ve dava dışı şahıs aleyhine çeke dayalı olarak takip başlattığı, davacının da İstanbul 36.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2011/117 esas sayılı dosyasında menfi tespit davası açtığı, yargılama sonunda davanın reddine karar verildiği ve kararın da Yargıtay'ca onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Bilindiği üzere istirdat davası borçlu olunmayan bir şeyin icra tehdidi altında ödenmesi nedeniyle açılan bir davadır. Buna göre istirdat davasının açılabilmesi için öncelikli olarak borçlu olunmayan bir tutarın ödenmesi gerekir. Oysa davacı tarafın borçlu olmadığı iddiasıyla açtığı dava reddedilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tüketicinin açtığı menfi tespit davasından dolayı yerel mahkemece verilen, gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin (Kapatılan 17. Hukuk Dairesinin) 24/12/2020 gün ve 2019/3109-2020/9050 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. K A R A R Temyiz ilamında bildirilen gerektirici nedenler karşısında 6100 Sayılı HMK.'nın geçici 3. maddesinin 2. fıkrası delaletiyle 1086 Sayılı HUMK.'nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiç birisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE, aynı Yasanın 442. maddesi uyarınca 660,00 TL para cezasının davalıdan alınarak Hazineye gelir kaydettirilmesine ve aşağıda dökümü yazılı 44,70 TL kalan red harcının karar düzeltme isteyen davalıdan alınmasına 18/01/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tüketicinin açtığı menfi tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması davacı vekili tarafından istenilmekle; taraflara yapılan tebligat üzerine duruşma için tayin olunan günde temyiz eden davacı vek.Av. .... geldi. Aleyhine temyiz olunan davalı ve vekili gelmedi. Gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için 10.09.2013 gününe bırakılması uygun görüldüğünden, belli günde dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece "istirdat davasının, açılmış menfi tespit davası sonucunda, icra takibi nedeniyle borcunu ödemek zorunda kalan bir borçlunun açtığı bir dava türü olduğu" tespitinde bulunmuşsa da işbu husus da kabul edilemeyeceğini; zira istirdat davası açılabilmesi için daha önceden açılmış bir menfi tespit davasının bulunması zorunlu olmadığını; yine İİK uyarınca menfi tespit davası açılmadan istirdat davası açılamayacağına ilişkin bir hüküm bulunmamakta ve hiçbir hukuk öğretisi veya Yargıtay içtihatlarında da işbu husus yer almadığını eyan ile; yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, karar verilmesini talep ederek, istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı tarafça, istinaf dilekçesine karşı cevap dilekçesi verilmemiştir. DELİLLER: Gebze Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 11/11/2022 Tarih - 2022/428 Esas - 2022/864 Karar sayılı kararı ve tüm dosya kapsamı....
Bu durumda dosya içeriğine, temyiz isteminin kapsamına göre, uyuşmazlık davacı tüketicinin açtığı menfi tespit isteminden kaynaklı olup, uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklı olmasına göre, temyiz itirazlarını inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu Kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 22.01.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla) DAVA TÜRÜ : Tüketicinin açtığı menfi tespit 01/07/2016 tarihinde kabul edilip 23/07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın 21. maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin 3. fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın tüketici hukukuna ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 13. Hukuk Dairesine aittir. Yukarıdaki yasal düzenleme de dikkate alındığında dosyanın görevli Yargıtay 13....