Hukuka aykırı bir eylem yüzünden çekilen elem ve üzüntüler, o tarihte duyulan ve duyulması gereken bir haldir. Başka bir anlatımla üzüntü ve acıyı zamana yaymak suretiyle, manevi tazminatın bölünmesi, bir kısmının dava konusu yapılması kalanın saklı tutulması olanağı yoktur. Niteliği itibariyle manevi tazminat bölünemez. Bir defada istenilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 25.9.1996 gün ve 1996/21-397-637 kararı ile 13.10.1999 gün ve 1999/21-684-818 sayılı kararı da bu doğrultudadır. Hal böyle olunca, davacının davalı işveren "... ... ve Deri San.Tic.Ltd.Şti" ne karşı açtığı ve işverenin tam kusuruna dayandığı asıl davada, 16.1.1998 tarihinde meydana gelen ve % 34,02 oranında sürekli işgöremezliğe uğradığı iş kazasından kaynaklanan manevi zararına ilişkin tazminat miktarını 500,00 TL olarak açıklaması nedeniyle "manevi tazminatın bölünemezliği" ilkesi gereğince sonradan açtığı ek dava ile manevi tazminat istemini arttırması mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, 7.12.2002 tarihinde davalı şirkete ait işyerinde bulunduğu sırada alışveriş arabalarının yürüyen merdivenden geri kayması neticesinde yaralandığını ileri sürerek 25.000,00 TL maddi ve 25.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir. Mahkemece davanın reddine dair verilen hükmün Dairemizin 23.2.2010 tarih, 2009/8242 esas 2010/2267 karar sayılı ilamı ile bozulmasından sonra bozmaya uyularak yapılan inceleme neticesinde davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. 1-Dava tüketicinin açtığı davalının kusurlu eylemi iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....
A.., 28.10.2014 tarihli dilekçesiyle kadının açtığı boşanma davasına ve kusur tespitine yönelik temyiz talebinden feragat ettiğini bildirdiğinden, temyiz dilekçesinin kadın eşin açtığı boşanma davası ve kusur tespiti yönünden reddine karar vermek gerekmiştir. 3-Davalı-davacı erkek, 28.10.2014 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini bildirdiğinden bu hususta bir karar verilmek üzere hükmün erkeğin açtığı boşanma davası yönünden bozulması gerekmiştir. 4-Davacı-davalı Ayşegül Akıncı 28.10.2014 tarihli dilekçesiyle velayet müşterek çocuk için takdir edilen tedbir, iştirak nafakası, maddi-manevi tazminat taleplerinden feragat ettiğini bildirdiğinden, bu husus nazara alınarak bir karar verilmek üzere hükmün velayet müşterek çocuk yararına takdir edilen nafakalar, kadın yararına takdir edilen maddi-manevi tazminat yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Davalı ... vekili, davalı ..., davalı ... ve davalı ....vekili ayrı ayrı verdikleri dilekçelerinde, tüm kusurun müteveffada olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davacı ...'ın davalılar ..., .... Ve ... aleyhine açtığı maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine, davacı ...'ın ... Belediye Başkanlığı aleyhine açtığı manevi tazminat davasının reddine, davacı ... için belirlenen 15.000 TL manevi tazminatın davalılar ... ve ....'den, davacı ... için belirlenen 15.000 TL manevi tazminatın davalılar ..., ... ve ...'den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak anılan davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı .... vekili ve davalı ... tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre,davacının açtığı maddi tazminat davasının kabulü ile 418,99 TL maddi tazminatın olay tarihi 08/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının açtığı manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 3.000 TL manevi tazminatın olay tarihi 08/01/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Davalı vekilinin maddi tazminat ile ilgili temyiz itirazlarının incelenmesinde; Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle 418,99 TL maddi tazminat isteminde bulunmuş, mahkemece 418,99 TL maddi tazminata hükmedilmiştir. 6100 Sayılı HMK'un geçici 3/2 maddesi delaletiyle mülga 1086 Sayılı HUMK'un 427. maddesinde öngörülen temyiz kesinlik sınırı 1.1.2014 tarihinden itibaren 1.890 TL'ye çıkarılmıştır....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 69.000,00TL' nın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini 2011/21193-2012/5529 oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları, hizmet; bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti ifade eder....
Somut olayda, davacı vekilinin, müvekkilinin fenalaşması nedeni ile ambulansla davalıya ait hastaneye kaldırıldığı ve tedavi edildiği, gerçekte öyle olmamasına rağmen hastane kayıtlarındaki sisteme adlî vaka olarak girildiği, müvekkilinin hangi hastanede muayene olursa olsun bu kaydın karşısına çıktığı, davalıya ve İl Sağlık Müdürlüğüne başvurularak bu kaydın düzeltilmesinin talep edildiği ancak bir sonuç alınamadığını ileri sürerek müvekkili hakkında adli vaka kaydının kaldırılması ve uğradığı manevi zararın tazmini istemiyle dava açtığı anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki maddi-manevi tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacılar,davacılardan ... ve ...'ün oğlu, ... ve ...'ın kardeşi olan ...'ın davalıya ait özel okulun öğrencisi olduğunu ve 1.12.2005 tarihinde okulun çatısından düşerek vefat ettiğini,olayın davalının kusuru sonucu meydana geldiğini,maddi ve manevi zarara uğradıklarını ileri sürerek, davacı ... için 150.000TL manevi, 10.000TL maddi, davacı ... için 100.000TL manevi,davacılar ... ve ... için 30.000'er TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini istemişlerdir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi'’in 2017/165 esas sayılı dosyasında açılan maddi ve manevi tazminat davasında verilen kabul kararının istinaf yoluna başvurulması üzerine İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13....
nin açtığı maddi tazminat davasının konusu kalmadığından karar vermeye yer olmadığına, diğer davacıların maddi tazminat davasının reddine, davacıların açtığı manevi tazminat davasının kabulüne, her bir davacı için 500,00 TL olmak üzere toplam 3.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmiş; hüküm davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK geçici 3/2 maddesi delaletiyle 1086 sayılı HUMK 427. maddesinde öngörülen kesinlik sınırı 1.1.2015 tarihinden itibaren 2.080,00 TL’ye çıkarılmıştır. Mahkemece davanın kısmen kabulü ile her bir davacı için ayrı ayrı 500,00’er TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Temyize konu hüküm anılan yasanın yürürlüğünden sonra verildiğinden davalılar bakımından ayrı ayrı kesin niteliktedir....