Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 19.067,07 TL'nin 21/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara veraset ilamındaki payları oranında ödenmesine karar verilmiş; hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, özellikle, oluşa ve dosya içeriğine uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporu çerçevesinde hüküm kurulmuş olmasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: DAVA; hayat sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur. İstinaf incelemesi HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve kamu düzeni yönünden yapılmıştır....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 28.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki uyuşmazlık, hayat sigorta poliçesinden kaynaklanmaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ: Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, iddia, savunma, toplanan delillere göre; sigortalı murisin, akit yapıldığı esnada kendisinde var olan ve Adli Tıp Kurumu raporunda ölüme etkisi olabileceği bildirilen rahatsızlıklarını davalı şirkete bildirmeden sigorta poliçesi imzalanmış olduğundan, murisin davalı sigortaya doğru beyanda bulunmadığı anlaşıldığından davalı sigorta şirketinin tazminat ödeme yükümlülüğü olmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin aşağıda yazılı bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava; hayat sigortasından kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un (TKHK) 2. maddesinde kanunun kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye...

            DAVA TARİHİ : 26/09/2019 KARAR TARİHİ : 27/04/2021 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2021 Dava, işyeri paket sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen alacak istemine ilişkindir. Hakimler Savcılar Kurulu 1. Dairesinin 25/06/2020 tarihli 564 ve 586 sayılı Ankara Bölge Adliye Mahkemesi İş Bölümüne ilişkin kararı uyarınca 23. Hukuk Dairesinin ihtisas alanını düzenleyen 6. bendindeki "Riziko mahalli konut ve işyeri olan mal ve sorumluluk sigortası sözleşmesi ile taşıma hukukundan doğup doğmadığına bakılmaksızın can-hayat sigortası sözleşmelerinden kaynaklanan davalar sonucu (rücu dâhil) verilen hüküm ve kararların" istinaf incelemesinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesi tarafından yapılması gerekmektedir. Bu nedenle dosyanın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 23. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda oy birliği ile karar verildi.27/04/2021 .......

              Somut olayda, davacının mirasbırakanı ile dava dışı banka arasında tüketici kredisi sözleşmesi düzenlendiği, davalı sigorta şirketi tarafından tüketici kredisine bağlı olarak hayat sigortası yapıldığı, mirasbırakanın ölümünden sonra davalı sigorta şirketince kanser hastalığının sigorta teminat kapsamı dışında bulunduğu gerekçesi ile kredi borcunun ödenmediği; davacıların, murisin halefi olarak ödemek zorunda kaldıkları kredi borcunun, kredi sözleşmesine bağlı olarak imzalanan hayat sigortası poliçesi nedeniyle davalı tarafından kendilerine ödenmesini talep ettikleri anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, davacıların murisi ile tüketici kredisi sözleşmesine bağlı olarak davalı sigorta şirketi arasında akdedilen hayat sigortası sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Bu işlem, 4077 sayılı Kanunun 10. maddesi uyarınca tüketici işlemi olup, davacıların murisi tüketici sıfatını haiz bulunmaktadır. Davacılar, irs ilişkisine dayanarak murisin halefi sıfatıyla dava açmaktadırlar....

                Davacı Banka ile davalıların murisi T3 arasında bireysel kredi sözleşmesi imzalandığı, ayrıca Banka ile Garanti Emeklilik ve Hayat A.Ş. arasında dava konusu kredi nedeni ile Kredi Hayat Sigortası sözleşmesi düzenlendiği, hayat sigortası poliçe süresinde murisin vefat ettiği anlaşılmıştır. Sigorta poliçesi ve ekleri incelendiğinde, davacı bankanın poliçede dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar dain-i mürtehin, sigorta ettiren ve lehdar sıfatlarına yer aldığı ve Bankanın dain-i mürtehin ve dönülmez şekilde lehtar tayin edildiği, bu sıfat gereği bankanın sigorta şirketinden öncelikli olarak tazminatı alma hakkını elde ettiği tespit edilmiştir....

                Ve 73 Maddeleri gereğince bir tarafının tüketici olduğu işlemlerde tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmıştır. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” denmekle,3. Maddesinde de tüketicinin taraf olduğu işlemler sayılmakta olup , somut olayda davacı ile davalı sigorta arasında kasko sözleşmesinden kaynaklanan talep olup, davacının şahıs aracın -----nolu poliçeye göre aracında hususi olduğu, ihtilafın davacı şahıs ile davalı sigortacı arasındaki kasko sigorta poliçesinden kaynaklandığı ve HMK 114/1 -C 115/2 maddeleri gereğince dava dilekçesinin mahkememiz görevsiz olmak ile usulden reddine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

                  UYAP Entegrasyonu