Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki somut uyuşmazlık a davacıların murisinin davalı ile yaptığı tarımsal abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olup,davacıların ticari nitelikli tarımsal faaliyetleri nedeniyle kullanacakları enerjinin teminine yönelik sözleşmeye ilişkin olup bu ihtilafların Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalmadığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli değildir.Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Bozma nedenine göre tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir....

    Abonelik dosyası ve fatular davacıdan celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Davalı hakkında İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22.02.2017 tarih ve 216/183 sayılı kararı ile iflas kararı verilmiş, hal böyle olunca mahkememizce işbu davanın ikinci alacaklılar toplanmasından on gün sonraya kadar durmasına karar verilmiştir. Bununla birlikte, iflas kararının istinaf mahkemesince kaldırıldığı görülmüş ve bunun üzerine yargılamaya devam edilmiştir. Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan takibe itirazın iptaline ilişkindir. Burada öncelikle davalı vekilinin takipteki yetki itirazının değerlendirilmesi gerekmektedir. 2004 sayılı İİK'nın 50/1. maddesine göre, para ve teminat borçlarına ilişkin icra takiplerinde yetkili icra dairesi, 6100 sayılı HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanmak suretiyle belirlenir. Yani, HMK'daki yetki kuralları ilâmsız icra takiplerinde kıyasen uygulanır....

      Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haberleşme hizmeti abonelik sözleşmesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

        - K A R A R - Davacı vekili, yanlar arasında akdedilen abonelik sözleşmesi kapsamında davalı yanın faturaya konu borcunu ödemediğini belirterek 2.335.714.650.TL’nin fatura tarihinden itibaren işleyecek %96 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun tebliğat yapılmış ise de davaya karşı yanıt vermemiştir. Mahkemece, yanlar arasındaki uyuşmazlığın çözümünün 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığı ve yetkili mercinin Tüketici Mahkemesi sıfatıyla ... Asliye Hukuk Mahkemesine ait bulunduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Abonelik sözleşmesi işyeri ile ilgili olduğundan davalının 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3/e maddesinde tanımlanan tüketici kapsamına girmeyeceği düşünülmeden uyuşmazlığın Tüketici Yasasından kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

          Dosya kapsamından, taraflar arasında 080834 abone numarası ile sözleşme düzenlendiği, ancak abonelik türünün işyeri olarak belirtildiği, dosya içerisindeki kira sözleşmesi, yerin ticari amaçla kullanıldığı anlaşılmaktadır. 4077 Sayılı Yasada değişiklik yapan 4822 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasanın; 2. maddesi “Bu Yasa 1. maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar”. 3/e maddesi de tüketiciyi “Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi” olarak tanımlamış, 11/A maddesi “ABONELİK SÖZLEŞMELERİNİ” düzenlemiş, 23. maddesinde ise, bu Yasanın uygulanması ile ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilafların tüketici mahkemelerinde bakılacağı hükmü bulunmaktadır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ABONELİK SÖZLEŞMESİ Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve abonelik sözleşmesi tesisine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ABONELİK SÖZLEŞMESİ Dava, tüketicinin açtığı menfi tespit ve abonelik sözleşmesi tesisine karar verilmesi isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu niteliğine göre Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 09.02.2012 gün ve 1 sayılı kararı ile kabul edilen Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 13. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 13. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 27.09.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili şirket arasında 16/12/1998 tarihinde 4633384 no.lu abonelik sözleşmesi imzalandığını, abonelik sözleşmesi gereği davacı yana ait elektrik tüketiminden kaynaklı dönem tahakkuklarını ödememesi nedeniyle müvekkil şirket tarafından icra takibi başlatıldığını, davacının takibe konu borçtan sorumlu olduğunu, davacı yanın her ne kadar 1995 senesinde aboneliğin bulunduğu taşınmazı sattığını söylemiş ise de kullanılan taşınmazın devredilmiş olmasının aboneliğin feshi anlamına gelmediğinden davacının hukuken sorumluluğunun devam ettiğini, zamanaşımı itirazı kötüniyetli , haksız ve yersiz olduğunu, zamanaşımını kesen nedenler dikkate alınmaması gerektiğini savunarak , davanın reddini talep etmiştir....

                Somut olayda, davacı ile davalı arasında elektrik tüketimine dair abonelik sözleşmesine dosya içerisinde rastlanılamamıştır. O halde, mahkemece, taraflar arasında elektrik tüketimine dair abonelik sözleşmesinin bulunup bulunmadığı araştırılarak, abonelik sözleşmesinin bulunması halinde, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı Yasa kapsamında kaldığı ve buna göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup bu nedenlerle yerinde olan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK. nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  adına kayıtlı olduğunu, davacı ile davalı arasında herhangi bir abonelik sözleşmesi bulunmadığını belirtip, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde mal; alışverişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları ifade eder. Satıcı; kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri kapsar....

                    UYAP Entegrasyonu