Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki dava elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklı alacak davasıdır. Davacı faturaların ödenmediğini savunmuş davalı ise aboneliğini iptal ettirdiğini öne sürmüştür. Bir sözleşmeden kaynaklı borç ancak sözleşmenin devamı süresince ve sözleşmenin tarafından talep edilebilir. Ancak abonelik sözleşmelerine müstesna olmak üzere fiili kullanıcı ile abone müştereken faturadan sorumlu olur. Somut olayda ise davalının aboneliğini iptal ettirdiği, gerekli işlemleri tamamladığı bu haliyle her ne kadar dava konusu yerde başka bir fiili kullanıcı var idi ise de davalının abone olarak sorumlu tutulma imkanı olmadığından şartları oluşmayan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkındaki 7155 Sayılı Kanun; "AMAÇ "başlıklı 1. maddesinde; "Bu Kanunun amacı; abonelik sözleşmelerinden ve bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal veya hizmetten kaynaklanan para alacaklarına ilişkin haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinin, Ulusal Yargı Ağı Bilişim Sistemi (UYAP) bünyesinde oluşturulan Merkezî Takip Sistemi üzerinden başlatılmasına ve haciz aşamasına kadar yürütülmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir. " KAPSAM" başlıklı 2. maddesinde: "(1)Bu kanun 07/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda ve diğer mevzuatta düzenlenen abonelik sözleşmeleri ile bu sözleşmelerin ifası amacıyla tüketiciye sunulup bedeli faturaya yansıtılan mal ve hizmetten kaynaklanan ve avukatla takip edilen para alacaklarına ilişkin icra takiplerini kapsar. (2) Birinci fıkradaki icra takipleri ancak bu kanunda belirlenen...

      Sulh Hukuk Mahkemesi, uyuşmazlığın davacı ve davalı arasında imzalanan elektrik tüketimi ile ilgili abonelik sözleşmesinden kaynaklandığını, Tüketici Mahkemesi’nin görev alanına girdiğini belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Tüketici Mahkemesi ise; uyuşmazlığın 4822 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un .... maddesi kapsamında tüketici işlemi olarak nitelendirilemeyeceğini, genel mahkemelerin görevli olduğunu, dava değerine göre de Sulh hukuk Mahkemesi tarafından ele alınıp sonuçlandırılması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vermiştir. Dava konusu uyuşmazlık, kaçak elektrik kullanımı iddiası ile ilgili ödenen paranın bir kısmını tahsile yönelik olup, dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden önce ........2009‘da açılmıştır. Uyuşmazlığın dava değerine göre Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından ele alınıp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nin .... ve .... maddeleri uyarınca .......

        Somut uyuşmazlıkta davacı, kimlik bilgilerinin kullanılarak internet hizmeti abonelik sözleşmesi düzenlendiğini, abonelik sözleşmesinin kendisiyle ilgisi olmamasına rağmen kendisi adına borç tahakkuk ettirildiğini belirterek borçlu olmadığının tespitini talep etmiş olup, taraflar arasındaki temel ilişkinin abonelik sözleşmesi olduğu ve sözleşmenin geçerli olup olmadığı hususunun Tüketici Mahkemesinde değerlendirileceği nazara alındığında, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. 4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olduğundan, uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir....

          Asliye Hukuk (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, haberleşme hizmeti abonelik sözleşmesi uyarınca borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu kanun, birinci maddesinde belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar” hükmüne yer verilmiştir....

            Esas sayılı MTS dosyası ile icra takibini başlattığını ve davalı şirketin başlatılan haksız takibe süresi içinde itiraz ederek takibi durdurduğunu, buna müteakiben davacı şirketin taraflarınca takibe yapılmış olan haklı borca itirazlarının iptali için davalı şirkete dava açtığını, davaya konu Abonelik Sözleşmesinin usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, ilgili sözleşmenin sadece Nurten Kırnapçı tarafından imzalandığını, oysa ki davalı şirketin tüm iş ve işlemleri ile şirketi borç altına sokacak her türlü muamelelerde davalı şirket ortaklarının müşterek imzası gerektiğini, bir diğer ifade ile davacı şirketin geçersiz bir abonelik hizmet sözleşmesine dayanarak huzurdaki davayı ikame ettiğini, davanın görevsiz mahkemede açıldığından usulden reddi gerektiğini, dava konusu uyuşmazlığın internet abonelik sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, tüketicinin Korunması Hakkında Kanun uyarınca abonelik sözleşmeleri tüketici sözleşmesi niteliğinde olduğunu, emsal yargıtay kararlarında da abonelik...

              İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....

              Sulh Hukuk ve Antalya Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, telefon abonelik sözleşmesine dayalı alacak için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa ile tüketiciler ile satıcı ve üretici firma arasındaki mal ve hizmet alım satımından kaynaklanan anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması görevi Tüketici Mahkemelerine verilmiştir. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa’nın 1. maddesinde Yasa’nın amacı; “... ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak tüketicinin sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak ve tüketicilerin kendilerini koruyucu girişimlerini özendirmek ve bu konudaki politikaların oluşturulmasında gönüllü...

                Somut olayda davacı şirket ile davalı arasında kaçak elektrik kullanıldığı ileri sürülen adrese ilişkin abonelik sözleşmesi bulunmamaktadır. Davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olmayan uyuşmazlığın Şişli 5. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK.’nun 21. ve 22. maddeleri gereğince Şişli 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  (alıcı) ile davalı (satıcı) arasındaki “elektrik enerjisi” satımına ilişkin abonelik sözleşmesi nedeniyle, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Abonelik sözleşmesinin bulunması nedeniyle, davanın kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmış olması da bu sonucu değiştirmez. O halde taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre uyuşmazlığın Nizip Asliye Hukuk Mahkemesince ( Tüketici M.S.) görülerek çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Nizip Asliye Hukuk ( Tüketici Mahkemesi Sıfatıyla ) Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.02.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu