(alıcı) ile davalı (satıcı) arasındaki “elektrik enerjisi” satımına ilişkin abonelik sözleşmesi nedeniyle, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır. Abonelik sözleşmesinin bulunması nedeniyle, davanın kaçak elektrik kullanımından kaynaklanmış olması da bu sonucu değiştirmez. O halde taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevli olup, mahkemece işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde iadesine, 23.2.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı davalı ile aralarında abonelik sözleşmesi bulunduğunu trafodan çift faz verilmesi nedeniyle konutta yangın çıktığını zarara uğradığını ileri sürerek 5925 TL maddi 2000 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini dilemiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesince, hat abonelik sözleşmesinin tüketici işlemi niteliğinde olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....
Somut olayda davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmayıp, dava dışı Hatice Göçmez abonedir. Davacı ile davalı arasında abonelik sözleşmesi bulunmaması nedeniyle 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında olmayan uyuşmazlığın Beyoğlu 2. . Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince Beyoğlu 2.Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 29.04.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; Hukuki niteliği itibariyle, abonelik sözleşmesinden kaynaklı fatura alacaklarının tahsiline yönelik icra takibene yapılan itirazın iptali ve icra inkar tazminatına ilişkindir. İcra dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine toplam 806,68-TL alacağın, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faiziyle tahsili talebiyle takip aşlatıldığı, ödeme emrinin 22.12.2020 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalı şirket yetkili tarafından --- tarihli Dilekçe ile borca itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır. Davacı şirkete müzekkere yazılarak abonelik sözleşmesi, fatura ve ödemelere ilişkin kayıtlar istenmiş, dosya konusunda uzman bilirkişiye verilerek, rapor alınmıştır....
Bu şartlar altında tüketicinin izni ve onayı alınmasına karşılık taahhütlü abonelik sözleşmesinin feshine ilişkin bir bildirim de yapılmaz ise taahhütlü abonelik sözleşmesi standart abonelik sözleşmesine dönüşmüş olur ve standart abonelik sözleşmesi herhangi bir gerekçe gösterilmeden ve cezai şart ödemeden her zaman tüketici tarafından iptal edilebilir. Dolayısıyla herhangi bir cayma bedeli talebi uygun değildir. Dosyada da belirtildiği gibi bu vesileyle yukarıda rapor hakkında teknik bilirkişi olarak görüşlerim mahkemenize sunulduğunu bildirmiştir. 23/11/2021 tarihli bilgisayar mühendisinin bilirkişi raporunda; Davalı firma yetkilisi olduğunu ve adının ... olduğunu belirten şahıs ile davacı firma yetkilisi ... adlı şahıs arasında geçen konuşmalarda altı çizili olarak belirtilen diyaloglarda mevcut paket değiştirilerek 24 ay taahhüt ile farklı bir paket geçişi onayı yapıldığı ve bu abonelik iptali halinde ceza tutarı yansıtılacağı hakkında bilgilendirme yapıldığı görülmektedir....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18., 19. veya 46....
madde metni uyarınca gerekli olan bilgi ve belgelerin sunulması kaydıyla, yeni başvuru sahibiyle perakende satış sözleşmesi düzenleneceğini ve aboneliğe ait borcun önceki tüketiciden tahsil edileceğinin belirtildiği, yönetmelik uyarınca önceki tüketicinin perakende satış sözleşmesini sonlandırmadan kullanım yerinden ayrılması halinde, yeni başvuru sahibinin söz konusu kullanım yerinin kullanım hakkına sahip olduğunu belgelemesi gerektiği, dosya arasına alınan dava konusu aboneliğin bulunduğu taşınmazın güncel tapu kayıt malikinin davacı olduğu, bu minvalde davacının kullanım hakkını belgelediği ve davalı şirketçe davacının EPTHY madde 24 uyarınca önceki abonelik borçlarından sorumlu tutulamayacağı ve kendi adına abonelik tesisi için tüm koşulları sağladığı" gerekçesiyle davanın kabulü ile, davalı şirketin yeni bir abonelik tesis etmemek suretiyle yarattığı muarazanın men'ine karar vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Dava, abonelik sözleşmesinden kaynaklı cayma bedeli ve hizmet bedelinin istirdadı talepli davadır. Bilgisayar Mühendisi ... raporunda sonuç olarak; " Taraflar arasında imzalanan sözleşme gereği Davacı tarafın Davalı Taraftan almayı taahhüt ettiği, Davalı tarafın ise uluslar arası kalitede sunmayı taahhüt ettiği hizmete dair ; 15.05.2020 Tarihinde kısmi zamanlı , 16.05.2020 ve 17.05.2020 tarihinde hizmette aksaklık olduğu tespit edilmiştir. Son ödeme tarihi 18.06.2020 tarihli 456,80 TL'lik fatura incelendiğinde ise tüm fatura hizmet bedellerinin Taraflar Arasında imzalanan taahhüt cayma bedeli olduğu tespit edilmiştir. Yüce Mahkeme Davalı tarafın verdiği hizmetteki kesinti sebebiyle Davacı tarafın sözleşmeden caymasını haklı bulduğu takdirde Dava konusu Faturanın bedelinin iade edilebileceği " sonuç ve kanaatine varmıştır....
ödediğini, söz konusu Sözleşmenin bir abonelik sözleşmesi olduğunu, bedel karşılığında internet hizmetinin müşteriye / tüketiciye önceden kararlaştırılan şartlar çerçevesince sunulmasından ibaret bulunduğunu, işbu Abonelik Sözleşmesinin taahhütlü olarak akdedildiğini, anılan taahhüt süresinin bir yıldan uzun olduğunun görüldüğünü, davacı şirketin dava dilekçesinde belirtmiş olduğunun aksine TKHK'nın 52 maddesinin 4 fıkrası uyarınca müşterinin / tüketicinin ticari veya tüketici fark etmeksizin 1 yıldan uzun süreli olan abonelik sözleşmesini 1 yılın sona ermesinden itibaren herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve cezai şart ödemeksizin istediği zamanda feshedebileceğinin açıkça düzenlendiğini, müvekkili şirketin 17.03.2020 tarihinde, anılan Abonelik Sözleşmesini feshetmek istediğini Abonelik Sözleşmesi Yönetmeliğinin 23. maddesi uyarınca davacı şirketin ilgili kurumuna bildirdiğini, akabinde Abonelik Sözleşmesi kapsamında edinilmiş olan modemlerin,......