Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş sayılı dosyası ile delil tespiti yapıldığı, Şile Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2019/16 Değişik İş sayılı dosyasında belirtilen zarar kalemlerinden olan Eksik İfadan kaynaklı zarar miktarı olan 10.296,00 TL'nin şimdilik 100 TL'si, gayrimenkulün tesliminden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, gizli ayıptan kaynaklı zarar miktarı olan 23.166,00 TL'nin şimdilik 2.000 TL'si gayrimenkulün tesliminden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, Gayrimenkul Satış Vaadi sözleşmemizde bahsi geçen gayrimenkulün geç tesliminden kaynaklı cezai şart alacağımız olan 28.010,00 TL'nin şimdilik 10.000 TL'sini faiziyle birilikte. davalıdan tahsiline karar verilmesi istenmiştir. İlk Derece Mahkemesince davanın kabul karar verilmiş, bu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir....

G.. için 10.000 TL iş göremezlik (bakıcı ücreti dahil maddi) tazminat ve 60.000 TL manevi tazminat, müvekkili anne N.. G.. için 30.000 TL manevi tazminat, müvekkili baba Y.. G.. için 30.000 TL manevi tazminat olmak üzere, toplam 130.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren avans faizi, mahkeme masrafları ve avukatlık ücretiyle davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir....

    Somut uyuşmazlıkta; taraflar arasında mesken niteliğindeki taşınmaz nedeniyle düzenlenen zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı hukuki ilişki bulunduğu, bu hukuki ilişki uyarınca davacının tüketici, taraflar arasındaki sigorta ilişkisinin de tüketici işlemi sayılacağı ve davacı tarafça zorunlu deprem sigortası poliçesinden kaynaklı tazminat talebinde bulunulduğu gözetildiğinde, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu'nun 73. maddesi uyarınca taraflar arasındaki uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. Bu nedenle, somut uyuşmazlıkta Tüketici Mahkemeleri görevli olduğu anlaşılmakla davanın görev şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun (2797 sayılı Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği'nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, su abonelik sözleşmesinden kaynaklı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 25.01.2023 tarihli ve 2023/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (3). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Kanun'un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (3). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 27.02.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Tüketici Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacının kimlik bilgileri kullanılarak yapılan abonelik sözleşmesi uyarınca borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun Amaç başlıklı 1. maddesinde yasanın amacı açıklandıktan sonra kapsam başlıklı 2. maddesinde “Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.” hükmüne yer verilmiştir. Yasanın 3. maddesinde " Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişi " şeklinde tanımlanmıştır....

          Dava; taşıma sözleşmesinden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun, 7155 sayılı Abonelik Sözleşmesinden Kaynaklanan Para Alacaklarına İlişkin Takibin Başlatılması Usulü Hakkında Kanun'un 20. maddesi ile değişik “Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 5/A maddesinin ilk fıkrasına göre; TTK'nın 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 18/A maddesinin ilk iki fıkrasına göre; ilgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır....

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2021/849 KARAR NO :2022/242 DAVA :İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:28/12/2021 KARAR TARİHİ:11/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar şirket arasında elektrik enerjisi hizmeti alımına ilişkin abonelik sözleşmesi akdedildiğini, davalı yanın Abonelik Sözleşmesi bulunmasına rağmen işbu hizmetin bedeli tarafına tahakkuk ettirildiğinde ödemekten imtina ettiğini, davacının alacağın tahsili amacıyla ... 17. İcra Müdürlüğünün ......

              Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ihtilafın taşıma sözleşmesinden kaynaklandığını ve taşıma sözleşmesinden kaynaklı davaların TTK'de düzenlenmiş olması ve mutlak ticari dava olması nedeniyle görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu ileri sürerek davacının davasının görevsizlik nedeniyle Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir. Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesini ...Esas ...karar sayılı görevsizlik kararı ile dosyanın mahkememize gönderildiği ve yukarıda yazılı esas sırasına kaydedildiği anlaşılmıştır....

                Somut olayda, davacı kurum, abonelik sözleşmesi gereğince, davalının tükettiği enerji bedelinin tahsilini talep etmektedir. Davacı, abonelik sözleşmesinin bir örneğini delil olarak dosyaya ibraz etmiştir. Taraflar arasında abonelik sözleşmesinin bulunması halinde uyuşmazlık niteliği itibariyle Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kalacağından, davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Ancak, mahkemece, taraflar arasında abonelik sözleşmesinin kurulup kurulmadığı yönünde araştırma yapılmadan, davalının davacı kurum ile arasında abonelik sözleşmesi bulunmadığı yönünde ki tek taraflı beyanına itibar edilmek suretiyle davaya bakmaya genel mahkemeler görevlidir gerekçesiyle davanın reddi cihetine gidilmiştir....

                  Dava dosyasına sunulan--- taraflar arasında İmzalanan abonelik sözleşmesinin imzalandığı tarih ise ---tarihidir.Yani dava konusu--- adet tüketim faturası abonelik öncesi düzenlenmiştir. ------ maddesinde; Aynı kullanım yerine ait başka tüketicilerin önceki dönemlere ilişkin tüketimlerinden kaynaklanan borçları, yeni tüketicinin üstlenmesi talep edilemez. Tüketicinin bir perakende satış sözleşmesinden kaynaklanan borcu nedeniyle, aynı tüketicinin başka bir perakende satış sözleşmesine konu kullanım yerinin elektriği kesilemez. Davacı elektrik şirketi tarafından, fatura tarihlerinden önce ----- numaralı tesisatta davalının aboneliği olduğuna dair herhangi bir belge sunulmamıştır. Bu nedenle, tüketimlerin yapıldığı ve dava konusu faturaların düzenlendi tarihlerde davalının aboneliğinin olmadığı ve bu fatura bedellerinden de sorumlu olmadıklarını kabulü gerekmektedir....

                    UYAP Entegrasyonu