Tüketici mahkemesince, "Davanın, uyuşmazlık konusu kredi kartı üyelik sözleşmesini yapan banka tarafından açıldığı" gerekçesiyle; ticaret mahkemesi tarafından ise; "Uyuşmazlığın, tüketici işleminden kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan; "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından, kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü nedeniyle bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları, yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi, tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş; 83/2. maddesinde "Taraflardan birini...
Tüketici Mahkemesince, "Davanın, uyuşmazlık konusu kredi kartı üyelik sözleşmesini yapan banka tarafından açıldığı" gerekçesiyle; Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "uyuşmazlığın, tüketici işleminden kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan; "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından, kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü nedeniyle bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları, yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş; 83/2. maddesinde "Taraflardan birini...
Tüketici Mahkemesince, "davanın, uyuşmazlık konusu kredi kartı üyelik sözleşmesini yapan banka tarafından açıldığı" gerekçesiyle; Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından ise; "uyuşmazlığın, tüketici işleminden kaynaklandığı" gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiş, kararlar, temyiz edilmeksizin kesinleşmiştir. 01/03/2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun 44. maddesinde yer alan; "Kart çıkaran kuruluşlar tarafından, kart hamilleri aleyhine açılacak davalarda 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır.” hükmü nedeniyle bankalarca kart hamili aleyhine açılan alacak ve itirazın iptali davaları, yürürlükten kalkan 1086 sayılı HUMK’nın görev ve yetkiye ilişkin hükümlerine ve dava konusunun değerine göre genel mahkemelerde görülmekteyken; 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3. maddesi tüketici işleminin kapsamını esaslı biçimde değiştirmiş; 83/2. maddesinde "Taraflardan birini...
Mahkemece, taraflar arasında düzenlenen kredi kartı üyelik sözleşmesine göre, "kart üyelik ücretinin" hizmet karşılığı olduğu, tahsil edilen üyelik ücretinin yasal olduğu, gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş; miktar itibarı ile kesin olan hüküm Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına temyiz edilmiştir. Dava, davacı banka tarafından kredi kartı kullanıcısı olan davalıdan tahsil edilen kredi kartı üyelik ücretinin, davalı başvurusu üzerine davacı bankadan alınmasına dair ... Tüketici Sorunları Hakem Heyeti kararının iptaline ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, yasal düzenlemelere ve aralarındaki sözleşme hükümlerine göre bankanın kredi kartı kullanıcısından kullanım karşılığı yıllık ücret isteyip, isteyemeyeceği hususunda toplanmaktadır....
Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğünden (28/05/2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01/03/2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden (01/03/2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanun’un 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanun’un 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Kart hamilinin "Tüketici" sayıldığı durumlara gelince; 1. 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 28/05/2014 tarihinden sonra açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına (kart hamili ya da kartı veren kuruluş olup olmamasına) bakılmaksızın tüketici mahkemeleridir. 2. 6502 sayılı Kanun’un yürürlüğünden (28/05/2014) önce açılan davalarda ise; (a) 5464 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden (01/03/2006) önce açılan davalarda görevli mahkeme, dava açanın sıfatına bakılmaksızın tüketici mahkemesidir. (b) 5464 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden (01/03/2006) sonra açılan davalarda; i. Tüketici olan kart hamilinin, kart veren kuruluşa karşı açtığı davalarda görevli mahkeme, 5464 sayılı Kanun’un 44/1. maddesi uyarınca tüketici mahkemesidir. ii. Kartı veren kuruluş tarafından, tüketici sıfatını haiz kart hamiline karşı açılan davalarda, 5464 sayılı Kanun’un 44/2. maddesi uyarınca, dava değerine göre sulh hukuk ya da asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Kredi kartı sözleşmeleri, faiz veya benzeri bir menfaat karşılığında, ödemenin üç aydan daha uzun süre ertelenmesi veya benzer şekilde taksitle ödeme imkânı sağlanması hâlinde tüketici kredisi sözleşmesi olarak değerlendirilir. Ancak bu durumda uygulanacak faiz oranı kredi kartı sözleşmesi uyarınca belirlenen orandan fazla olamaz. Tüketici kredisi sözleşmesi yazılı olarak kurulmadıkça geçerli olmaz. Geçerli bir sözleşme yapmamış olan kredi veren, sonradan sözleşmenin geçersizliğini tüketicinin aleyhine olacak şekilde ileri süremez." şeklindedir. Yapılan yapılandırmayla birlikte kredi kartından kaynaklanan borcun 6502 sayılı yasanın 22/2 maddesi gereğince tüketici kredisine dönüştüğü anlaşılmaktadır....
Banka tarafından ise, kredi kartı borcunun ödenmemesi nedeniyle yeni bir ödeme planı ve faiz oranı ile toplam borcun ödenmesi amaçlanmakla, söz konusu taksitlendirme nedeniyle kredi kartı borcu, tüketici kredisine dönüştürüldüğü, tüketici kredisi sözleşmesi hükümlerinin muacceliyet, faiz vb konularda, tüketici lehine olan hükümlerin uygulanmasına olanak sağladığı da dikkate alındığında, Tüketici Yasası ile tüketici lehine getirilen hükümlerin uygulanması gerektiği sonucuna varılmıştır. Borcun taksitlendirilmesi nedeniyle düzenlenen ihtarnamenin 6502 Sayılı Yasanın 28.maddesi hükümlerine uygun olması gerektiği halde banka tarafından kredi kartı borcu nedeniyle düzenlenen 04/01/2018 tarihli ihtarnamede toplam alacağın 7 gün içinde ödenmesinin istendiği anlaşılmakla, ihtarname anılan hükme uygun olmayıp, davacı takip tarihi itibariyle muaccel olan alacağını talep edebilecektir....
Bu haliyle kredi kartı bir yönüyle ödeme aracı, diğer yönüyle de bir kredi aracı niteliğindedir. 5464 sayılı Kanunun 24/3. maddesine göre kartla mal veya hizmet satın alınmasında; kart hamilinin yaptığı işlemler nedeniyle, sözleşmede yer almayan faiz, komisyon veya masraf gibi adlar altında hiçbir şekil ve surette ödeme talep edilemez ve kart hamilinin hesabından kesinti yapılamaz. Somut olayda davacı kredi kartı ile taksitli avans çekimi dolayısıyla ödemek zorunda kaldığı nakit çekim komisyonunun iadesini istemiştir. Hemen belirtmek gerekir ki bankalar ticari kuruluşlar olup, amaçları kar elde etmektir. Bankalar tarafından tüketici kredilerinden herhangi bir zorunlu masraf ve gidere ilişkin bulunmayan kesintilerin iade edilmesi gerekmektedir. Ancak kredi kartı kullanmak suretiyle nakit avans çekilmesi halinde uygulanan nakit avans çekim komisyonu, bu nitelikte bir ücret değildir....
K A R A R Davacı Banka, davalının kredi kartı sözleşmesini müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını kredi kartı borcunun ödenmemesi üzerine davalı aleyhine icra takibine başlandığını, davalının takibe haksiz itiraz ettiğini ileri sürerek davalının itirazının iptali ile % 40 tazminata karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece,bozma ilamına uyularak Tüketici Mahkemesi’nin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki ihtilaf, davacı bankadan alınıp kullanılan kredi kartı borcundan kaynaklanmaktadır. 1 Mart 2006 tarihinde yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kredi Kartları Kanunu’nun 44/2. maddesi “Kart çıkaran kuruluşlar tarafından kart hamilleri aleyhine açılan davalarda 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun görev ve yetkiye ilişkin hükümleri uygulanır” hükmünü getirmiştir....