Burada üzerinde durulması gereken diğer bir husus da şudur: 6102 sayılı ....nun 593/....maddesinde getirilen bir diğer yenilikle limited şirketlerde, esas sermaye payının, ispat aracı olan bir senede veya nama yazılı senede bağlanabilmesine imkan tanınmıştır. Madde gerekçesinde, esas sermaye payını içeren nama yazılı senet çıkarılmasının, paya devir ve dolayısıyla dolaşım kolaylığı sağlamayacağı, 595 ve devamı hükümlerinin uygulanacağı ifade edilmiş ve bu olanağın, limited şirket esas sermaye payını, anonim şirket payına dönüştürmeyeceği ve yaklaştırmayacağı, sadece ispatı ile gereğinde -limited şirkete ilişkin hükümler çerçevesinde- payın devrinde bazı kolaylıklar sağlayabileceği belirtilmiştir. O halde, limited şirketlerde pay senetleri birer ispat vasıtası niteliğinde olup, pay senedinin teslimi ile ortaklık hakkı devir ve temlik edilemez ve yine aynı nedenle bu haklar üzerine rehin ve haciz konulamaz. Pay senetlerinin kazanılması ile sermaye payı devralınmış olmaz....
Hal böyle olunca, 5510 sayılı Yasa'nın 9. maddesi uyarınca davacının halen limited şirket ortağı olduğu anlaşılmakla, 1479 sayılı Yasanın 24/I-d maddesi uyarınca da limited şirket ortaklarının kanun gereği zorunlu sigortalı sayılacağı hususları gözardı edilerek davanın reddi yerine yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28/04/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İcra ve İflas Kanunu'nun 179 uncu maddesi uyarınca borca batık haldeki sermaye şirketinin iflasını şirket yetkilisi, şirketten alacaklı olanlar ve tasfiye memurları isteyebilir. Davacı şirket ortağı olup, ancak şirketten alacağı bulunması halinde borca batıklık nedeniyle şirketin iflasının açılması amacıyla mahkemeye başvurabilir. Bu durumda mahkemece davacı şirket ortağının şirketten alacaklı olup olmadığı tesbit edilerek, alacaklı olması halinde limited şirketin aktiflerinin rayiç değerleri de gözetilecek şekilde borca batıklık yönünden bilirkişi raporu alınarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.02.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
TTK'nun 616 maddesinin 1. bendinde genel kurulun devredilemez yetkileri sıralanmış, (ı) fıkrasında; "Bir ortağın şirket sözleşmesinde öngörülen sebeplerden dolayı şirketten çıkarılması" genel kurulun devredilemez yetkilerinden biri olarak tanımlanmıştır. O halde TTK 640/3 maddesi uyarınca haklı sebeple ortaklıktan çıkarılma davasının açılabilmesinin ön şartı, TTK 621/1-h maddesi uyarınca usulüne uygun olarak alınmış bir genel kurul kararıdır. Ortaklar Genel Kurulunun karar alması halinde bir ortağın haklı sebeplerle limited şirketten çıkarılması mahkemeden istenebilir. Haklı sebeple ortaklıktan çıkarma için limited şirket tarafından mahkemeye başvurulmadan önce limited şirket genel kurulunda 6102 sayılı TTK nun 621/1-h maddesi uyarınca ve nitelikli çoğunluk tarafından bu kapsamında bir kararın alınması dava şartıdır....
Ceza Dairesi 2017/9820 E. , 2019/6382 K."İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle yaralama Hüküm : TCK’nın 89/1, 3-a, 62, 50, 52/2-4. maddeleri gereğince mahkumiyet Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: UYAP sisteminden temin edilen nüfus kayıt örneğinde sanık ...’ın 12.02.2019 tarihinde temyiz aşamasında öldüğünün tespit edilmiş olması karşısında, sanık hakkında açılan kamu davasının 5237 sayılı TCK’nın 64/1. maddesi uyarınca düşmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması; Bozmayı gerektirmiş olup, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 20.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUKİ NİTELENDİRME, DELİLLERİN VE İSTİNAF SEBEPLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ: Dairemizce HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf nedenleriyle ve resen kamu düzeniyle sınırlı olarak istinaf incelemesi yapılmıştır. Dava, limited şirket ortağının şirketin kamu borcunu ödemiş olması nedeniyle yine ortak olan davalıya rücu istemine ilişkin itirazın iptali davasıdır. Sermaye şirketlerinden biri olarak tanımlanan limited şirkete ilişkin hususlar, TTK’nın 573 ve devamındaki maddelerde düzenlenmiştir. Limited şirket, TTK’nın 602. maddesi uyarınca işlem ve fiilleri neticesinde doğan borçlardan dolayı sadece malvarlığıyla sınırlı olarak sorumlu olup bu husus, sınırlı sorumluluk ilkesi olarak adlandırılmaktadır. Bunun yanında limited şirket ortağı ise TTK’nın 573/2. maddesi gereği şirketin borçlarından sorumlu olmayıp sadece taahhüt ettiği esas sermaye payı oranında şirkete karşı sorumludur....
yandan da devralan şahısların limited şirket hissesinin değerini borçluluk durumunu da göz önüne alarak belirlemesine imkân verileceği vurgulanmıştır....
yeniden bozulması üzerine bozma kararına uymak suretiyle verilen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un olay tarihinde yürürlükte bulunan 35. maddesi uyarınca limited şirket ortağının şirketin ödenmemiş vergi borcundan sorumluluğu ortaklık payına bağlı olup ortağın anılan madde uyarınca takibi için şirketin vergi borcunun doğumu anında değil vergi borcunun şirketten tahsil imkânı bulunmadığının tespiti anında ortak sıfatını haiz olması gerekmektedir. 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesine 06/06/2008 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 5766 sayılı Kanun'la eklenen fıkralar ile limited şirket ortağının şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahısların devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden müteselsilen sorumlu tutulacakları öngörülmüştür. 5766 sayılı Kanun'un gerekçesinde de 06/06/2008 tarihinde yürürlüğe giren düzenleme ile limited şirket ortakları yönünden...
Dairemizin yerleşmiş görüşlerine göre de, kural olar... limited şirket ort...ları az sayıda olmaları nedeniyle kendi işini yapan kimse konumunda oldukları için, 1479 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/b ye tabi zorunlu sigortalı sayılırlar. Başka bir deyişle bunların ortağı oldukları limited şirketteki çalışmaları, hizmet ...dine değil, vekâlet ...dine dayalıdır ve 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında değerlendirilemez. Bu kuralın istisnası, Limited Şirket ortağı, başka işverenlere ait olan işyerlerinde hizmet ...dine göre çalışmışsa, o t...dirde 506 sayılı Kanun/5510 sayılı Kanun 4/a kapsamında sigortalı sayılabilir. Eldeki davada; davacının, 10.02.1998 tarihinden itibaren ... Mimarlık Mühendislik ve İnşaat Limited Şirketi'nin birden fazla iş yeri numarası üzerinden 4/1-a bildirimlerinin yapıldığı, davacının kurucu ortağı olduğu ... Mühendislik San. ve Tic. Limited Şirketi'nin 08.01.2014 tarihli karar ile ......
Şirketi'nin ... sicil numarası ile 22/10/2004 tarihinde müdürlükleri ile kurulduğunu, ilgili şirketin 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun Geçici 10. maddesi kapsamında şirket sermayesini 10.000,00-TL'ye çıkarmadığı İçin, Geçici 7.maddenin b bendinde "Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya 1/7/2015 tarihine kadar münfesih olan limited şirketler" uyarınca ilgili maddede belirtilen usule uygun olarak resen terkin edildiğini, şirketin kayıtlı son sermayesinin 5.000,00-TL olduğunu ve bu hususun 27110/2004 tarih ve 6166 sayılı TTSG'de ilan edildiğini, şirket adresine kapatılma nedenine ilişkin TTK'nın Geçici 7.maddesi 4. fıkrasının a bendi uyarınca 03/07/2014 tarihinde çıkartılan tebligatın 04/08/2014 tarihinde ... adlı kişiye tebliğ edildiğini, ihtarın ayrıca 07/07/2014 tarihli 8606 sayılı ...Gazetesinde ilan edildiğini, 2 aylık başvurma süresi içerisinde başvuru yapılmadığını, şirketin terkin tarihinde derdest davalarının, alacak ve borçlarının, şirket üzerine kayıtlı taşınır ve taşınmazların...