Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargıtay kararlarında, öğretide bina ve yapı malikinin sorumluluğunun objektif özen yükümlülüğüne aykırılıktan doğan "ağırlaştırılmış" "olağan sebep sorumluluğu" olarak isimlendirilen bir kusursuz sorumluluk halidir. Zarar ile özen eksikliği arasında uygun nedensellik bağının sorumluluk için yeterli olup özel hukuk sorumluluğu bakımından her zaman kusur unsurlarının bulunması zorunlu değildir. Bu gibi durumlarda kusur aranmayacaktır. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin veya üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir. Başka bir anlatımla,bir bina ve yapı tesis ve benzerlerinin zarara neden olması durumunda yapı malikinin sorumlu tutulabilmesi için zararın bina ve yapının yapımı veya bakımındaki özen eksikliğinden doğmuş olması zarar ile yapımı veya bakım eksikliği arasında uygun bir nedensellik bağı bulunması yeterlidir....

    Bu durumda araç malikinin sorumluluğu, “araç sahibi“ sıfatından kaynaklanan kusursuz sorumluluğu ile değil, anılan maddede yer alan “diğer sorumlular” kavramı kapsamında ve 2918 sayılı Kanunun 85/1. ile 3. maddesi hükmünde öngörülen tanım çerçevesinde “işleten” sıfatını haiz bulunması dikkate alınarak saptanacaktır....

      KARŞI OY Hukukumuzda kusur sorumluluğunu esas alan düzenlemeler bulunduğu gibi, kusursuz sorumluluğu esas alan hükümler de bulunmaktadır. Haksız fiil düzenlemeleri kusur sorumluluğu ise de haksız fiil hükümleriyle açıklanamayan hatta haksız fiil hükümlerinin yeterli gelmediği bazı sorumluluk halleri de kusursuz sorumluluk esasına dayanmaktadır. Hukukumuzda yer alan kusursuz sorumluluk hallerine örnek vermek gerekirse, ayırt etme gücü bulunmayan kişinin verdiği zarara ilişkin hakkaniyet sorumluluğu (TBK 65, BK 54), adam çalıştıranın sorumluluğu (TBK 66 BK 55), Hayvan bulunduranın sorumluluğu (TBK 67 BK 56), Yapı malikinin sorumluluğu (TBK 69 BK 58), Tehlike arzeden işletme faaliyetinden doğan zarar sorumluluğu (TBK 71), araç işleteninin sorumluluğu (KTK 85 ), ev başkanının sorumluluğu (TMK 369) hükümleri verilebilir. 818 sayılı Borçlar Kanununda kusur unsuru içermeyen sorumluluk halleri bulunmasına rağmen kusursuz sorumluluğun esaslarına yer verilmemiştir....

        Somut olayda davacı, davacıların yaya olan desteğinin vefat ettiği kazada aracın zorunlu trafik sigortacısı olan davalı ... şirketinden ölüm nedeniyle uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatının tahsilini talep etmiştir. Mahkemece yargılama sırasında aldırılan bilirkişi raporuna göre kazada davalı ... şirketine zorunlu trafik sigortası ile sigortalı aracın sürücüsü kusursuz, davacıların desteği olan yaya çocuk ise tamamen kusurlu bulunmuştur. Bu durumda davalı ... şirketinin sigortaladığı araç sürücüsünün kusursuz olması nedeniyle davalı zorunlu trafik sigortacısı olan şirketin sorumluluğu doğmayacağından, davanın reddine karar verilmesi gerekirken davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir....

          Uyuşmazlık, davalının sorumluluğunun 6098 sayılı TBK'nın 69. maddesinde düzenlenen "yapı malikinin sorumluluğu" içerisinde mi değerlendirileceği yoksa aynı kanunun 301. maddesinde düzenlenen kiralayanın sorumluluğu" içerisinde mi değerlendirileceği noktasındadır....

          Türk Medeni Kanununun 1007. maddesinde öngörülen sorumluluk kusursuz sorumluluk olup, Hazinenin sorumlu tutulabilmesi bakımından; a)-Tapu sicilinin tutulmasından dolayı bir zararın doğmuş bulunması, b)-Memurun hukuka aykırı eyleminin olması, c)-Zarar ile eylem arasında illiyet bağı bulunması, yani illiyet bağının kesilmemiş olması koşullarının gerçekleşmesi gerekmektedir. Hazine'nin sorumluluğu TMK'nın 1007. maddesi gereğince kusursuz sorumluluk olup, zarar görenin davalının kusurunun bulunduğunu kanıtlamak zorunda olmadığı gibi davalı da kusursuz olduğunu değil uygun illiyet bağının kesildiğini kanıtlamalıdır. Kusursuz sorumlulukta illiyet bağının kesilebilmesi için zarar görenin ağır kusurunun olması veya üçüncü bir kişinin illiyet bağını kesebilecek nitelikte ağır kusurunun olması veya zararlandırıcı sonucun meydana gelmesinde öngörülemeyen bir halin bulunması gerekmektedir....

            Bina veya yapı eseri malikinin sorumlu tutulabilmesi için; yapım bozukluğu veya bakım eksikliğinden zararın doğması, yapım bozukluğu veya bakım eksikliği ile zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması yeterlidir. Bina veya yapı eseri malikinin sorumluluğu bakımından bulunması zorunlu unsur olan illiyet bağı yönünden ise, bu bağın kesilmesine yol açacak sebeplerin somut olayda gerçekleşmemiş olması gereklidir. İlliyet bağını kesen sebepler ise; mücbir sebep, zarar görenin ya da üçüncü kişinin ağır kusurudur....

            Yargıtay, “araç malikinin 1479 Sayılı Kanunun 63. maddesi kapsamında Kurumun rücu alacağından sorumluluğu ancak anılan yasanın öngördüğü “diğer sorumlular” kavramı kapsamında 2918 Sayılı Kanunun 3. maddesi hükmünde öngörülen tanım çevresinde işleten sıfatını haiz bulunması; bir başka anlatımla trafik sicilinde adına kayıtlı bulunan araç üzerindeki fiili hâkimiyet ile aracı tehlikesi kendisine ait olmak üzere kendi nam ve hesabına işletiyor olması halinde mümkün olacağına” karar vermiştir. Yine Yargıtay’ca, iptal edilen kanun hükmü, mahkemede görülmekte olan davanın hukuki dayanağını oluşturuyorsa, artık Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra oluşan yeni duruma göre karar verileceğinden iptal kararının mevcut davalara da uygulanacağına karar verilmiştir. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. maddesinde işletenin hukuki sorumluluğu düzenlenmiştir....

              (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin (mücbir sebep, zarar görenin kendi kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi) varlığı durumunda sorumluluktan kurtulabilir.Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir....

                Maddesinde düzenlenen bina malikinin sorumluluğuna dayalı rücuen tazminat istemine ilişkin başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Bir binanın veya diğer yapı eserlerinin maliki, bunların yapımındaki bozukluklardan veya bakımındaki eksikliklerden doğan zararı gidermekle yükümlüdür. (TBK m.69; BK m.58) Yapı malikinin sorumluluğu, bir bina ya da diğer bir inşa eserinin bizatihi kendisinden kaynaklanan bir nedenle oluşan zarardan sorumluluğu kapsamakta olup, niteliği itibariyle kusursuz sorumluluk türlerinden "olağan sebep sorumluluğu"dur. Burada malike kurtuluş kanıtı sunma olanağı tanınmamıştır....

                UYAP Entegrasyonu