Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Kadastro Mahkemesi ise davacı vekili asliye hukuk mahkemesine sunduğu 16/04/2015 tarihli dava dilekçesiyle orman vasfı taşımayan dava konusu yerlerin TMK'nın 713 ve Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince müvekkileri adına tescilini talep etmesi karşısında; dava dilekçesinde yapılan açıklamalar, ileri sürülen maddi vakıalar ve dayanılan hukuki olgu ve istem bir bütün olarak irdelendiğinde mahkememizce uyuşmazlık; önceki görevsizlik kararında geçtiği üzere 2/B uygulamasına itiraz olarak değil, 3402 sayılı Kanunun 11. maddesinde geçen askı ilan süresi içinde itiraz edilmemekle birlikte kadastrodan önceki sebeplere dayalı fakat kadastro tespitlerinden sonra açılmış, özel/mülkiyet hakkının tanınmasına yönelik (aynı Kanun 12. madde hükmü kapsamında kalan) bir dava olarak nitelendirilmiştir. Bu halde ise uyuşmazlığın esasını inceleme görevi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesi hükmünün açık ifadesine göre mahkememize ait değildir....

    İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli 132 ada 14 nolu taşınmazın dava edilen bölümlerinin öncesi itibariyle 1952 tarihli memleket haritasında yeşil orman alanında göründüğü ve öncesinin orman sayılan yerlerden olduğu, halen de bir bölümünün 175 - 200 adet meşe ağacı ile kaplı bulunduğu, bu hali ile 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddelerine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden de olmadığı belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 12/09/2013 günü oy birliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ...,... İlçesi Bozçalı Köyü çalışma alanında bulunan ve 1952 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa uyarınca Bismil Belediyesi Başkanlığı davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., İlçesi Bozçalı Köyü çalışma alanında bulunan ve 1952 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa uyarınca Bismil Belediyesi Başkanlığı davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ...,... Köyü çalışma alanında bulunan ve 1952 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında 6360 sayılı Yasa uyarınca Bismil Belediyesi Başkanlığı davaya dahil edilmiştir. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı, tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

            KARŞI OY Dava, TMK'nın 713/1-5, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, kadastro çalışmaları sırasında, tapulama harici bırakılan yerlerden olup dava tarihinden önce imar uygulamasına tabi tutulmuş, ihdasen davalının selefi olan tüzel kişiliği sona eren Atakent Belediyesi adına tescil görmüştür. Davacı taraf, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenlerine dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. İmar tarihine kadar kazandırıcı zamanaşımı koşulları oluştuğu gerekçesiyle mahkemece dava kabul edilmiştir. 4721 sayılı TMK'nın 713/3 maddesi gereğince tescil davası, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılır. Taraf teşkili dava şartı olup, bu şart sağlanmadan işin esasına girilemez. Hazine taraf olmadan sadece belediyeye husumet yöneltilerek açılan davada, Belediye Meclisinin kabul kararına itibar edilemez....

              Tüm bunlardan başka zilyetlik maddi olaylardan olup, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14/1. maddesi gereğince tanık ve yerel bilirkişi dahil her türlü delille kanıtlanması mümkün olduğu halde sadece bir yerel bilirkişi ve bir tanığın dinlenmesiyle yetinilerek hüküm kurulmuş bulunması doğru değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi uyarınca davacı bakımından miktar araştırılmasının yapılması, belgesizden edinilen taşınmazların olup olmadığının Kadastro ve tapu müdürlüğü ile zilyetliğe dayalı tescil davaları açıp açmadığının o yer hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulması, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının tapu sicil müdürlüğünden, zilyetliğe dayalı açılmış tescil davalarına ait dosyaların ise ilgili mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki sınırlamalar yönünden değerlendirilmesi, ondan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik...

                Keşifte dinlenen yerel bilirkişiler dava konusu yerde bulunan meşeler kesilmek suretiyle taşınmazın kültür arazisi haline getirildiğini, buğday ve arpa ekmek suretiyle kullanıldığını açıklamışlardır. Taşınmazın belirlenen bu niteliğine göre imar ve ihyaya muhtaç yerlerden olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17.maddesinde imar ve ihya için miras bırakan ... 15.03.1992 tarihinde ölmüş olup, muris ve davacı dışında kalan diğer mirasçılar bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesi uyarınca miktar araştırmasının yapılmadığı; bunun dışında TMK.nun 713/4 ve 5.maddeleri uyarınca gerekli yerel ve gazete ilanlarının da yapılmadığı görülmüştür....

                  Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir....

                    Köyü'nde bulunup kadastro teknik bilirkişilerinin 26.09.2013 tarihli raporlarına ekli haritada (A) ve (B) harfi ile gösterilmiş olan taşınmazların ayrı parsel numaraları ile davacı ... ile davaya muvafakat veren ... adlarına 1/2'şer hisse ile tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Kadastroca tespit harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve haritasına göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir....

                      UYAP Entegrasyonu