Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava; TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemede tanıkların dinlenmediğini, keşif yapılmadığını, dilekçenin değerlendirilmediğini beyanla, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE Açılmış olan dava Medeni Kanunun 713, 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 14.ve 17.maddelerine dayalı tescil harici kalan taşınmazların zilyetlik ve imar ihya nedeniyle tesciline ilişkin davadır. Mahkemece dava konusu taşınmazın kadastro tespitinin 04.01.2000 tarihinde kesinleşmiş olduğundan 3402 Sayılı Yasanın 12. Maddesinin 3. Fıkrasına göre 10 yıllık hak düşürücü süreden sonra davanın açıldığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuştur. HMK 355.madde gereği davalı hazine ve Orman Genel Müdürlüğü vekilinin istinaf sebepleriyle bağlı olarak yapılan istinaf incelemesinde, Davacı tarafından davalı adına kayıtlı olan taşınmaz hakkında kadastro tespitinden sonraki 10 yıllık süre içerisinde açılmayan davanın 3402 Sayılı Yasanın 12....

    Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli ilanların yöntemine uygun bir biçimde yapılması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi ve ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması gerekir. Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece çekişmeli taşınmazın imar-ihya işlemlerinin tamamlanmış olması ve davacı lehine olağanüstü zamanaşımı ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Dava konusu taşınmaz, 1983 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, mülga 766 sayılı Tapulama Kanunu'nun 2. maddesine istinaden tespit harici bırakılmıştır. Davacı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenine dayalı olarak çekişmeli taşınmaz hakkında tescil isteğinde bulunmuştur....

        İlgili Hukuk 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir. “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir. “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” 3.3....

          İlgili Hukuk 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 14/1. maddesi şöyledir. “Tapuda kayıtlı olmayan ve aynı çalışma alanı içinde bulunan ve toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar olan (40 ve 100 dönüm dahil) bir veya birden fazla taşınmaz mal, çekişmesiz ve aralıksız en az yirmi yıldan beri malik sıfatıyla zilyetliğini belgelerle veya bilirkişi veyahut tanık beyanlarıyla ispat eden zilyedi adına tespit edilir.” 3402 Sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi şöyledir. “Orman sayılmayan Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen araziden, masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilerek tarıma elverişli hale getirilen taşınmaz mallar 14 üncü maddedeki şartlar mevcut ise imar ve ihya edenler veya halefleri adına, aksi takdirde hazine adına tespit edilir. İl, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu hüküm uygulanmaz.” 3.3....

            Bu bakımdan imar ve ihyayla ilgili 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde öngörülen tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi gerekmektedir. Taşınmaz üzerinde imar ve ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı ya da ne nitelikte bulunduğu hususunu belirlemeye en uygun yöntem hava fotoğraflarının uygulanmasıyla mümkündür....

              Mahkemece çekişmeli taşınmazın imar-ihya işlemlerinin tamamlanmış olması ve davacı lehine olağanüstü zamanaşımı ile taşınmaz edinme koşulları oluştuğu kabul edilerek davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm için yeterli değildir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Bu tür davalarda Hazine yanında ilgili kamu tüzel kişi veya kişilerinin de davada taraf olması zorunludur. Hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Yasa'nın 1. maddesi gereğince büyükşehir belediyelerinin sınırları tüm ilin mülki sınırları haline getirilmiş olup eldeki davada da ilgili kamu tüzel kişisi olması nedeniyle ....Büyükşehir Belediye Başkanlığının da taraf olması gerekir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Kadastro sonucu ... İlçesi, ... Beldesi çalışma alanında bulunan çekişmeli taşınmaz 1965 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında tespit harici bırakılmıştır. Davacılar ... ve ... çekişmeli taşınmaz bölümlerinin babalarından miras yoluyla kendilerine taksimen kaldığı ve lehlerine zilyetlikle iktisap koşullarının oluştuğu iddiasıyla adlarına tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı ... vekili, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacıların iktisap koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddini savunmuştur. Yargılama sırasında çekişme konusu taşınmaz bölümlerinin ... İlçesi ... Köyü sınırları içerisinde kaldığının anlaşılması nedeniyle ......

                  Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. 2....

                    UYAP Entegrasyonu