Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava konusu taşınmaz kısımlarının yer aldığı tapu kayıtlarının incelenmesinde; 126 ada 61 parsel sayılı taşınmazın ham toprak vasfı ile 22.7.1993 tarihinde ... adına tapuya tescil edildiği, 110 ada 1 parsel sayılı taşınmazın da 22.2.1992 tarihinde yapılan kadastro çalışmalarında taşlık vasfı ile ... tespit edildiği, tespitin itirazsız 24.11.1992 tarihinde kesinleştiği, Mera İl Komisyonun 24.8.2001 tarih 34 sıra kararı gereğince mera niteliği ile kamu orta malları siciline tescil edildiği görülmüştür. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, TMK'nın 713/1, Kadastro Kanunu 14. ve 17. maddelerine dayalı kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuksal nedenine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, kadastro tespit öncesi ve sonrası devam eden zilyetliğe dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ: TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ... ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişinin 01.06.2015 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterdiği 163.49 metrekarelik bölümün davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

      Mahkemece, çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu ve davalılar yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluştuğu gerekçesiyle davanın reddine, taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Taşınmazın bulunduğu yörede ilk tesis kadastrosu 1973 yılında 766 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmıştır. 2015 yılında, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 22/2-a maddesi ile yenileme çalışması ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun Ek 5. maddesi gereği orman kadastro çalışmaları yapılmış, orman kadastro çalışmaları 03/10/2015 tarihinde kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmaz 3402 sayılı Kadastro Kanununun Geçici 8. maddesi gereği yapılan kadastro çalışmalarında davalılar adına tespit edilmiş, askı süresinde dava açıldığından kesinleşmemiştir....

        Davalı ..., taşınmazlardaki hissesini tapuda satın aldığını, davacılar tarafından aleyhine açılan önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil davasının reddine dair yerel mahkeme kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesi tarafından onanmak suretiyle kesinleştiğini belirterek kesin hüküm nedenine dayalı olarak davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., 17.03.2010 tarihli dilekçesi ile aleyhine açılan davayı kabul ettiğini bildirmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. Dava muristen intikal ve kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebeplerine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda çekişmeli taşınmazın 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilip kesinleştiği, dava tarihine kadar geçen süre içinde hak arama yoluna başvurulmadığı, böylece davanın makul sürede açılmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Davacı, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, ceddinden intikalle hak kazandırıcı süreye ulaşan zilyetliği bulunduğunu ileri sürerek 2013 yılında dava açmıştır. Mahkemece; davanın, çekişmeli taşınmazın tescil harici bırakıldığı tarihten itibaren 2 yıllık makul süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır....

            HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava TMK'nun 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescil istemine ilişkindir. Davacı ..., 1950 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescil istemiyle dava açmıştır. Davalı Hazine vekili, dava konusu yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ... Belediyesi ve ... Büyükşehir Belediyesi davanın husumetten reddini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince, meralar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi neye ulaşırsa ulaşsın kazanmayı sağlayan zilyetlik ile imar ve ihya yoluyla edinilmeleri mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 13....

              in davasının reddine, davacı ... ve dahili davacılar ... ve arkadaşlarının davasının kabulüne, 20.05.2015 tarihli fen bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ve (B) harfi ile gösterilen toplam 1.460,01 metrekarelik kısmın ifrazı ile aynı adanın son parsel numarası verilerek Solhan Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/71 Esas, 2015/83 Karar sayılı veraset ilamındaki hisseleri oranında muris... mirasçıları olan davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi ve asli müdahil ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asli müdahil ...’in temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazlarına gelince; Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., .... Köyü çalışma alanında ve kendisine ait 180 ada 1 sayılı parselin kuzey ve güneyinde bulunan, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

                  nun 1090 parsel sayılı taşınmaza zilyetliğe dayalı açtığı dava dosyası eldeki dava dosyası ile birleştirilmiştir. Mahkemece, asıl dosyada davacı ...'nin davasının reddine, birleştirilen dosyada davacı ...'in davasının kabulüne, dava konusu ... köyü 1090 sayılı parselin kadastro komisyon kararının iptaline, çekişmeli taşınmazın tarla vasfıyla ... oğlu ... ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tesbitine itiraz istemine ilişkindir. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 17/05/1990 tarihinde ilân edilip kesinleşen orman kadastrosu vardır. İlk arazi kadastrosu 1988 yılında yapılıp kesinleşmiş dava konusu yer tescil harici bırakılmıştır. Tescil harici bırakılan yerlerde 3402 sayılı Kanunun geçici 8. maddesi gereğince yapılan kadastro çalışmaları 15/07/2013-14/08/2013 tarihinde ilâna çıkarılmıştır....

                    Belediyesi, dava konusu bölümlerin imar planı kapsamı içerisinde kaldığını, devletin hüküm ve tasarruf altındaki yerlerden olduğunu belirterek ... Belediyesinin sınırları içerisinde yer aldığını, taraf ehliyetleri olmadığını, yasal hasım olduklarını, aleyhlerine açılan davanın görev, yetki, süre ve husumetten reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece davacının dava konusu taşınmazda çekişmesiz ve aralıksız malik sıfatıyla 20 yıldan fazla süredir zilyetliği bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne dair verilen karar Yargıtay 16. Hukuk Dairesince “ davanın TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. Maddelerine dayalı tescil davası olduğunu, TMK’nın 713/3....

                      UYAP Entegrasyonu