Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kadastoradan önceki hukuki sebeplere dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddeleri gereğince açılan ve paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. Mahkeme gerekçesinde; davanın bir tapu iptali ve tescil davası olmadığını Kadastro Kanununun 41. maddesi anlamında bir düzeltme davası olduğunu vurgulamıştır. Ne var ki mahkemenin bu görüşüne katılmak mümkün değildir. 3402 sayılı Kanunun 41. maddesi uyuşmazlık doğurmayan hataların düzeltilmesi için uygulanabilmektedir. Uyuşmazlık iki tarafı ilgilendiriyor ve mülkiyet uyuşmazlığına dönüşmüş ise bu takdirde 41. maddenin uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Somut olayda uyuşmazlık ayni hakka ilişkindir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16. maddesi hükmüne göre yol, meydan ve köprü gibi orta malları haritasında gösterilmekle yetinilir....

    Mahkemece, teknik bilirkişi Harita ve Kadastro Mühendisi ... tarafından dosyaya sunulan 17.06.2008 günlü rapora ekli krokide A ve B harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümlerinin bitişiğinde bulunan davacıya ait 17 ve 18 sayılı parsellere ilavesi suretiyle davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı Hazine vekili ile köy temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kazanmayı sağlayan zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK.nun 713/1 ve 3402 sayılı Kanununun 14.maddesine ilişkin açılan tescil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı adına tesbit ve tescil edilen 144 ada 17 ve 18 sayılı parsellerin tesbit tarihleri 07.02.2006 ve 03.02.2006 dır....

      Bu nedenle, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 17. maddesi uyarınca imar ve ihya için aranan tüm olumlu ve olumsuz koşulların araştırılıp belirlenmesi ve taşınmazın özel mülkiyete konu olabilecek yerlerden olduğunu hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması zorunludur. Bundan ayrı, davacı bakımından 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi gereğince miktar sınırlamaları yönünden miktar araştırılması yapılmadığı gibi, yerel bilirkişilerinde birlikte dinlenilmesi, HMK.nun 261. maddesine aykırıdır....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava, TMK’nun 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili istemine ilişkindir. Davacı ... ve müşterekleri, Başakşehir İlçesi Şamlar Mahallesi'nde yapılan kadastro çalışmaları sırasında 766 sayılı Kanunun 2. maddesi uyarınca tespit harici bırakılan yaklaşık 35.000 metrekare yüzölçümüne sahip yeri eklemeli olarak 40-45 yıldır malik sıfatıyla aralıksız ve nizasız olarak kullandıklarını, taşınmazın iyi niyetle imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirildiğini ileri sürerek, muristen intikal ve olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil harici bırakılan bu bölümün adlarına eşit payla tescilini istemişlerdir. Davalı Hazine, dava konusu bölümün bulunduğu mahallede 1980 tarihli 1/5000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan ......

          Öte yandan TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddelerine dayalı olarak açılan tescil davalarında, TMK'nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde yasal ilanlar yapılmadan karar verilmesi de isabetsizdir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., .... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.105,11 metrekarelik bölümün davacı ... adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava; 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

            Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince yasal ilanların yapılması zorunludur. Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan, yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12.03.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece dava konusu edilen taşınmaz kısmının köy yolu içerisinde kaldığı ve yolun zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

                Bu nedenle çekişmeli taşınmazların temyize konu bölümleri yönünden davaya dahil edilen zilyetleri yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. Maddelerine göre imar ve ihyaya dayalı zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluşup oluşmadığının belirlenmesi zorunludur. Mahkemece böyle bir araştırma yapılmamıştır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar, Malıköy Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 11.359,89 metrekare yüzölçümlü taşınmazın davacılar adına eşit hisselerde tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nın 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. TMK'nın 713. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre; tescil davasının Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişilerine karşı açılması gerekir....

                    UYAP Entegrasyonu