"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Dava, sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak, kiralanan taşınmazların paydaşı tarafından diğer paydaşlara açılan alacak istemine ilişkin olup. Taraflar arasında kiraya veren kiracı ilişkisi bulunmamaktadır. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 22.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Enez Asliye Hukuk ve Enez Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, kira sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Enez Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisine dayandığı, HMK'nın 4/1-a maddesi gereğince kira ilişkisinden doğan alacak davalarında sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir....
Kaldı ki, faiz alacağının asıl (sebepsiz zenginleşmeye dayalı) alacağa ait 1 ve 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğu düşünülse bile, asıl alacak için açılan dava BK.nun 132. Maddesi uyarınca zamanaşımı keser . Asıl alacak hakkındaki bu sonuç , asıl alacağa bağlı feri nitelikteki faiz alacağı yönünden de aynı etkiyi gösterir. Bu durumda asıl alacak davası sonuçlandıktan sonra yeniden 1 yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlayacağından bu süre içinde faiz alacağı yönünde açılan davaya bakılması gerekirken davanın 1 yıllık zamanaşımı süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle reddi isabetli görülmemiştir. Sonuç olarak, mahkeme tarafından hükmedilen asıl alacak henüz tahsil edilmediğine ve izale-i şuyu satış tarihinden işbu faiz alacağına ilişkin dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresi de geçmediğine göre, zamanışımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir....
Dava, özel bir kanun olan Avukatlık Kanunu' nun 165. maddesine dayalı alacak istemine dayalı olarak yapılan icra takibine karşın borçlu olmadığının tespiti isteğine ilişkin olduğundan verilen kararın temyizen incelenmesi görevi Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, İnanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen davalar ise alacak istemine ilişkindir. Tapu iptali, tescile ilişkin istemde 2005/812 esas sayılı dosyada görülen dava ile tazminen alacak istemine çevrilmiştir. Mahkemece davaların reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından sadece alacak istemlerinin reddi yönünden temyiz edilmiştir. 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 28.01.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil, olmadığı takdirde alacak istemiyle açılmıştır. Davacı, yargılama sırasında tapu iptali ve tescil talebinden vazgeçmiş, davasını sadece alacak istemine hasretmiştir. Mahkemece de istem bu yönde değerlendirilerek alacak istemine ilişkin hüküm kurulmuştur. Davanın açıklanan bu niteliğine göre, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 25.4.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Davaya konu bono bu şartları ihtiva etmediği gibi davacı süresi içinde ödememe protestosu keşide etmediğinden kambiyo senedine dayalı icra takibi de iptal edilmiştir.Bu nedenlerle bonoya dayalı alacak davasının reddi gerekirken zamanaşımı nedeniyle reddi yerinde değilse de sonucu itibariyle doğru olan red kararının HUMK 438/7. maddesi uyarınca belirtilen gerekçeyle düzeltilerek onanması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün yukarıda belirtilen değişik gerekçe ile DÜZELTİLEREK ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.03.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
VE ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı, dava dilekçesinde davalılar aleyhine rücu belgesine dayalı alacağının tahsili amacıyla yapılan icra takibine vaki itirazın iptali isteminde bulunmuş, 01.06.2012 tarihli ıslah dilekçesi davasını alacak davasına dönüştürmüş ve 76.232,99 TL alacağın tahsiline karar verilmesi yönünde talebini ıslah etmiştir. Islah dilekçesinin açıklanması hususunda sunduğu 04.10.2012 tarihli beyan dilekçesi ile davaya alacak davası olarak devam edilmek suretiyle 76.232,99 TL alacağın tahsiline karar verilmesi yönünde talebini açıklamıştır. Mahkemece davacının talebini alacak davası olarak ıslah etmiş olduğu hususu gözetilmeden dava dilekçesindeki talepleri esas alınarak itirazın iptaline ilişkin davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2010/6071 sayılı icra takip dosyası ile davacının, davalı aleyhine 9 adet fatura ve 2 adet çeke dayalı olarak 12.500 TL. alacağın tahsili istemi ile 09.04.2010 tarihinde ilamsız icra takibi başlattığı, davalı borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmaktadır. Takibin durması üzerine davacı yan, bu kez alacağının kaynağı olarak 9 adet fatura karşılığında davalının kendisine verdiği 2 adet çekin ödenmemiş olması nedeniyle faturalara dayalı olarak iş bu alacak davasını açmıştır. Yani icra takibine konu alacak ile, iş bu dava konusu alacak aynı alacaktır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki davada Kızılcahamam Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, alacak istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, talebin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 4. maddesi kapsamında kaldığı gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir Sulh Hukuk Mahkemesi ise, HMK'nın yürürlüğe girmesinden önce açılan davada HUMK'un m.8/11-1'e dayalı bir talep bulunmadığı, davanın alacak davası olduğundan bahisle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur.. HUMK.'...