Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yargılama sırasında davacı Hazine 07/11/2008 tarihli ıslah dilekçesi ile çekişmeli taşınmazın tamamının özel mülkiyete konu teşkil etmeyen, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğunu ileri sürerek hamtoprak niteliğinde Hazine adına tescilini istemiştir Mahkemece davanın KABULÜNE, dava konusu 176 ada 5 parsel sayılı taşınmazın HAZİNE adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkidir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve uzman bilirkişiler tarafından yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmaz üzerinde ekonomik amacına uygun ve tarımsal üretime elverişli hale getirmeye yönelik imar ve ihya işleminin henüz tamamlanmadığı, bu hali ile 3402 sayılı Kadastro kanununun 14 ve 17....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ... (Merkez) Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile, fen ve ziraat bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda taralı (A) harfi ile gösterilen 118,06 metrekare yüzölçümündeki kısmın bahçe vasfı ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ve davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., ...Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 21.04.2015 havale tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 206,74 metrekare ve (B) harfi ile gösterilen 131,39 metrekarelik taşınmaz bölümlerinin davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacılar ... ve ...,... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün adlarına tescili istemiyle, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, 04.05.2015 tarihli teknik bilirkişi Nurullah Dalmış'ın rapor ve ekindeki krokisinde (A) harfi ile gösterilen 1.398,29 metrekarelik bölümünün eşit hisselerle davacılar adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılardan Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir....

          Dava, TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Bu nitelikteki davalarda TMK'nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece yasal ilanlar yapılmadan yazılı olduğu şekilde davanın esası hakkında karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 31.01.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ne var ki istem, kadastro çalışmaları sırasında tapu kaydı oluşmayan taşınmazın tapuya tescili istemine ilişkin olduğuna göre davanın, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak TMK'nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14 ve 17. maddelerine dayalı dava niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. TMK'nın 713. maddesinin 3. fıkrasında tescil davasının, Hazineye ve ilgili kamu tüzel kişilerine veya varsa tapuda malik gözüken kişinin mirasçılarına karşı açılacağı, diğer bir anlatımla tescil davasının Hazine ve taşınmazın bulunduğu Köy ya da Belediye Tüzel Kişiliğini hasım göstermek suretiyle açılması gerektiği düzenlenmiştir. Somut olayda her ne kadar davalı olarak Hazine taraf gösterilmiş ise de, Kars Belediye Başkanlığının da davada taraf olması gerektiği üzerinde durulmadan davaya devam edilerek esasa ilişkin hüküm kurulmuştur....

              Yörede 766 sayılı Kanuna göre yapılıp 1957 yılında kesinleşen genel arazi kadastrosu, 6831 sayılı Kanuna göre yapılıp 22.05.1991 yılında ilân edilen orman kadastrosu ve 2/B çalışması, 2859 sayılı Kanuna göre yapılıp 21.02.2005 yılında kesinleşen yenileme kadastrosu ve 4999 sayılı Kanuna göre yapılıp 24/12/2010 tarihinde ilân edilmiş fennî hataları düzeltilmiş orman kadastro haritası ile 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen geçici 8. maddesine göre yapılan ek kadastro çalışmaları bulunmaktadır.İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından orman kadastrosuna, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma sonucunda çekişmeli taşınmazın orman sayılmayan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen davalı yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu...

                Anılan hüküm gözönünde tutularak 26.07.1972 tarihinden sonra müdahil davacı ile satıcılar adına kadastro yolu ile veya açılan dava sonunda tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış zilyetliğe dayalı tescil davası olup olmadığının o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğünden sorulup belirlenmesi, belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden, tescil davalarına ilişkin dosyaların ise bulundukları mahkemelerden getirtilerek miktar sınırlamaları yönünden göz önünde tutulması ve ayrıca taşınmazın kuru- sulu toprak niteliğinde olup olmadığının da 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddede açıklandığı üzere 5403 sayılı Kanuna göre tesbiti gerekmektedir....

                  Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasanın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptallerine karar verildiği, kararın 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girdiği, Anayasa Mahkemesinin iptal kararından sonra 26/2/2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 1/3/2014 tarihli ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler....

                    Anılan hüküm göz önünde tutularak 1617 sayılı yasanın yürürlüğe girdiği 26.07.1972 tarihinden sonra davacı ile mirasbırakan ... ve diğer mirasçıları adına kadastro yolu ile tescil edilmiş taşınmaz veya taşınmazlar var ise bunların miktarlarının, çalışma alanlarının, tescil tarihlerinin Tapu Sicil Müdürlüğü ile Kadastro Müdürlüğünden, açılmış dava olup olmadığının ise o yer Hukuk Mahkemeleri Yazı İşleri Müdürlüğü'nden sorulup belirlenmesi, bildirilmesi durumunda belgesizden edinilen taşınmazlara ait kadastro tutanakları ile tapu kayıtlarının Tapu Sicil Müdürlüğü'nden, tescil davalarına ait dosyaların ise ait olduğu mahkemelerden getirtilerek 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde öngörülen miktar sınırlamaları yönünden gözönünde tutulması gerekmektedir....

                      UYAP Entegrasyonu