WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : KARAR NO: HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : KARAR TARİHİ : KARAR YAZMA TARİHİ : Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 23/10/2020 tarihinde karşı taraftan çektiği bir kredi olmadığından kredi evrakları imzalanırken boş olarak alınan bono senedi, müvekkilinin kredi borcu doğumundan çok önce 11/09/2021 tarihinde ...'a satışını yapmış olduğu Konya ili ... ilçesi ... mahallesi ... Ada ... Parsel C Blok Zemin Kat ... Nolu ve ... nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz satışını bozma amaçlı kredi çektiği tarihten çok önce bir tanzim tarihi yazılarak icra takibine konu edildiğini, davalı bankanın ... ....

    Davalı tarafından varlığı iddia edilen bir hukukî ilişkinin mevcut olmadığının (yok olduğunun) tespiti için açılan davaya menfi (olumsuz) tespit davası denir , Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer. Davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukukî ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m.6)....

      Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)'nun “Menfi tespit ve istirdat davaları” başlıklı 72. maddesi:“Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.” düzenlemesini içermektedir. Anılan maddeden anlaşıldığı üzere borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir ve takip konusu alacağın borçlusu olmadığının tespiti isteyebilir. Borçlu, belirtilen şekilde takipten önce veya sonra alacaklıya karşı bir menfi tespit davası açar; bu davayı kazanırsa, hakkındaki icra takibi iptal edilir ve borcu ödemekten kurtulur. Somut uyuşmazlıkta davacı icra takibinden sonra menfi tespit davası açmıştır....

        MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/298 KARAR NO: 2023/322 DAVA: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ: 23/04/2023 KARAR TARİHİ: 24/04/2023 Mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelenmekle; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : 30 Kasım 2021 tarihli 31675 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan---------- sayılı kararı ile Asliye Ticaret Mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiş olmakla; -13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, -22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962...

          ilâ 969. maddelerinden, -19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç),-23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, -21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, -06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,-20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere---....

            ilâ 969. maddelerinden, -19.10.2005 tarihli ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’ndan (142.maddesinde düzenlenenler hariç),-23.02.2006 tarihli ve 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’ndan, -21.11.2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring, Finansman ve Tasarruf Finansman Şirketleri Kanunu’ndan, -06.12.2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu’ndan,-20.06.2013 tarihli ve 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun’dan kaynaklanan ve asliye ticaret mahkemesinin görev alanına giren ticari davalara ve ticari nitelikteki çekişmesiz yargı kapsamında gelecek işlere---....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/60 Esas KARAR NO : 2022/71 DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 28/01/2022 KARAR TARİHİ: 01/02/2022 Mahkememize tevzi edilen dava dosyası incelenmekle; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : ----- Ticaret Mahkemelerine gelen işlerin vasıf ve mahiyeti itibarıyla çeşitli olması, bu çerçevede finans davalarının yoğunluğu ve niteliklerinin farklı olması göz önünde bulundurularak, gerek uygulama birliğinin sağlanması, gerekse etkinlik ve verimliliğin artırılması ile ihtisaslaşmanın önemi nazara alınarak, finans davalarında iş dağılımı bakımından iki veya daha fazla dairesi bulunan mahallerde ihtisaslaşmaya gidilmesinde fayda olacağı değerlendirilmiş olmakla; -13.01.2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinden, -22.11.2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969. maddelerinden,...

                Hukuk Dairesi         2013/962 E.  ,  2013/3602 K."İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazlar bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı idare vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılmıştır. Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; 63, 906, 908, 958, 969 ve 1003 parseller hakkındaki davanın feragat nedeniyle reddine, diğer parseller için açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Eldeki dava, menfi tespit davasıdır....

                    Yargılama süresince tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip bulunmaları gereği usul hukukunun temel ilkelerindendir ve dava şartıdır (HMK m.114/1-d). Yargılama sırasında taraflardan birinin ölmesi halinde, ölen tarafın ehliyeti sona ereceğinden, (TMK. 28/1. M )ölen tarafın vekili varsa ölüm ile vekalet ilişkisi kural olarak sona erer. (TBK m.43/1, 513/1). Vekilin davaya devam etmesi mümkün olmayıp, sadece bu kişinin mirasçıları tarafından davaya devam edilebilir. Mahkemenin ölen tarafın mirasçılarının belirlenerek duruşmaya davet etmesi gerekir. Ölen tarafın mirasçılarının tamamı duruşmaya gelirse davaya onlar tarafından devam edilir. Bu halde, ölen tarafın mirasını reddetmeyen mirasçılarının, davayı mecburî dava arkadaşı olarak hep birlikte takip etmeleri gerekir. 6100 sayılı HMK.’nun 55. Maddesi “taraflardan birinin ölümü halinde mirasçılar mirası kabul veya reddetmemiş ise bu hususta kanunla belirlenen süreler geçinceye kadar dava ertelenir....

                      UYAP Entegrasyonu