Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu ve Ev Eşyalarının Tahsisi ile Taşıta Yapılan :Katkı Sebebiyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm; boşanma davasından tefrik edilen; eşlerin birlikte oturduğu konutun ve ev eşyalarının davacı eşe Türk Medeni Kanununun 254.'ncü maddesi gereğince tahsisi isteğine ilişin olup, mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmıştır. Evlilik ölümle sona ermediğine göre isteğin Türk Medeni Kanununun 652. maddesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine ve mahkemece yapılan vasıflandırmaya göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 8....

    İpsala Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi tarafından, zabıta araştırması ve adrese dayalı nüfus kaydına göre sağ kalan eşin adresinin Çerkezköy’de olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, sağ kalan eşin ikamet ettiği bildirilen Kapaklı Beldesinin büyük bir yerleşim yeri olması, adresin yetersiz oluşu ve yetkisizlik kararı veren mahkemece adres tam olarak belirlendikten sonra ilgili mahkemeye gönderilmesi gerektiği belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamındaki, zabıta araştırmasıyla sağ kalan eşin Kapaklı Beldesi Çerkezköy, Tekirdağ adresinde ikamet ettiği bildirilmiş, adresin yetersiz olduğu gerekçesiyle veli ...’e ulaşılamadığı belirtilmiştir. Davanın sürüncemede kalmaması ve çocuğun haklarının korunması bakımından Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, sağ eşin yerleşim yeri tespit edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir....

      Türk Medeni Kanunu'nun 193. maddesi hükmü ile eşlerin birbirleri ve üçüncü kişilerle olan hukuki işlemlerinde özgürlük alanı tanınmış olmakla birlikte Türk Medeni Kanunu'nun 194. madde hükmü ile eşlerin aile konutu ile ilgili bazı hukuksal işlemlerinin diğer eşin rızasına bağlı olduğu kuralı getirilerek eşlerin hukuki işlem özgürlüğü, “Aile birliğinin korunması” amacıyla sınırlandırılmıştır. Buna göre, eşlerden biri diğer eşin “Açık rızası bulunmadıkça” aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez ve aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu cümleden hareketle, aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde, aile konutunun ipotek edilmesi gibi “Tek başına” bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma “Ancak diğer eşin açık rızası alınarak” yapılabilir. Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesi yetkili eşin izni için bir geçerlilik şekli öngörmemiştir....

        Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, hak sahibi eş tarafından diğer eşin rızası alınmadan, davalı üçüncü kişi lehine verilen aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir (TMK m. 194). Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Ayrıca, malik olmayan eş yararına, Türk Medeni Kanunu'nun 194. maddesinin "Aile konutuna" sağladığı haklar mirasçısına geçmez....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu Şerhi ve Satışın İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiş, yeni kanunun 194, 240, 254, 279 ve 652. maddelerinde "Aile Konutu" adı altında yeni bir hukuki kavram getirilmiştir.Türk Medeni Kanunun 194/1. maddesi "eşlerden biri diğer eşin açıkça rızası bulunmadıkça , aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez; Aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz" hükmünü içermektedir.Bu düzenleme ile tapu sicilinde konutun maliki olarak görülen eşin, hukuki işlem özgürlüğü, diğer eşin katılmasına ve onamına bağlanmıştır.Amaç, aile konutunun ve bu konutla ilgili kanuni hakların koruma altına alınmasıdır.Bu koruma, evlilk birliği devam ettiğine göre 4721 Sayılı...

            TMK 1023 maddesi gereğince iyi niyetinin korunması gerekmektedir. Kaldı ki dava aile konutu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Dava konusu yerin aile konutu olmadığına dair resimleri sunmak istiyorum, dedi. (3 sayfa resim alındı, dosyasına konuldu.) resimde de görüleceği üzere giriş kat bir iş yeridir. Üzerinde de iki kat farklı bağımsız bölümlerden oluşan daireler vardır. Benim müvekkilim buranın tamamını satın almıştır. Tamamının aile konutu olma ihtimali bulunmamaktadır. Zaten tapu kaydında da burası arsa vasfındadır. Bu sebeple açılan davanın reddini talep ediyorum. Ayrıca dosyaya sunmuş olduğum hukuk genel kurulu kararında da aile konutu iddiasının cebri icra yoluyla satışlarda uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Biz teminatsız olarak tapu kaydına konulan tedbir kararınında kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz," şeklinde beyanda bulunmuştur....

            Bu durumda, 4721 sayılı TMK.nın Aile Hukuku ile ilgili ve Çocuk Mallarına ilişkin 2.nci kitabın, 2.nci kısmı, 1.nci bölümü ve 7.nci ayırımında yer aldığı anlaşılan, küçüğün mallarının korunması istemine ilişkin uyuşmazlığın, 6100 sayılı TMK 'nın 383 ve Türk Medeni Kanunu’nun 336/3, 352 ve devamı maddeleri ile 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile geçici 2. maddesine Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi....

              Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....

                Valiliği İl Nüfus Müdürlüğü tarafından Türk Medeni Kanunu'nun 404. maddesi gereğince küçüklere vasi atanması istenilmiş, mahkemece davanın kabulü ile dede ... vasi tayin edilmiş, karar ilgili kişi anne ... tarafından temyiz edilmiştir Türk Medeni Kanunu'nun 336.maddesine göre boşanma halinde velayet çocuk kendisine bırakılan tarafa ait olup velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. Anne ... duruşmada velayetin kendisine verilmesini istediği gibi temyiz dilekçesinde de aynı talebini tekrar etttiğine göre, anneye aile mahkemesinde velayetin kendisine verilmesi için dava açması için süre verilip, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                  Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Nüfus Müdürlüğünce küçüklerin mallarının korunması istemi ile ihbarda bulunulduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu