AİLE KONUTUNUN TAHSİSİSAĞ EŞİN TAHSİS TALEBİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 240 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 244 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Eşler arasında paylaşmalı mal ayrılığı akdi rejiminin kabul edildiğine ilişkin (T.M.K. md. 244) bir kanıt getirilmemiştir. Davalı sağ olduğundan Türk Medeni Kanununun 240. maddesi koşulları da oluşmamıştır. Bu nedenle aile konutu ile ilgili tahsis isteminin reddi gerekirken, kabulü ve yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir....
Davacı erkek TMK 166/1. maddesine dayalı boşanma davası açmış, mahkemece davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, boşanma hükmü kesinleşmeden davacı erkek ölmüş, mirasçıları kararı temyiz ederek TMK 181/2. maddesi gereğince davayı takip edeceklerini bildirmişler, Dairemizce boşanma kesinleşmeden davacı erkeğin öldüğü, mirasçılarının TMK 181/2. maddesi gereğince davaya devam edeceklerini beyan ettikleri, konusuz kalan boşanma davası için karar verilmesine yer olmadığı şeklinde hüküm tesisi ve kusur tespiti bakımından davaya devam edilerek sağ kalan eşin kusurunun bulunup bulunmadığı hususunda bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar verilmiş, davalı kadın süresinde karar düzeltme talebinde bulunmuştur. Görev, kamu düzenine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi, boşanma davası sırasında ölen eşin mirasçılarına diğer tarafın kusurunun tespiti bakımından davaya devam etme hakkı tanınmıştır. Ölen eşin mirasçıları tarafından takip edilen davada, sadece sağ eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilecektir. Bu bakımdan sadece sağ kalan eşin kusurlu olup olmadığının tespitine karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, ölen eşe de kusur atfedilmek suretiyle hüküm tesis edilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi VASİ : ... DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, nafakaların ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı kadın evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) hukuksal nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Edirne 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/200 esas sayılı dosyası ile davalı erkeğin 01.04.2011 tarihinde akıl hastalığı sebebiyle kısıtlanmasına karar verilmiştir. Akıl hastası eşe kusur yüklenemez. Akıl hastalığına dayalı bir dava da mevcut değildir. Hal böyleyken akıl hastası erkeğe karşı açılan evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1-2) nedenine dayalı davada boşanma kararı verilmesi doğru olmadığı gibi kusursuz erkek aleyhine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi de doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı ...'a vesayeten ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı, murisi olan eşinin 01.10.2012 tarihinde vefat ettiğini, eşi ile uzun zamandır ... ili ... İlçesi ... Mahallesi 70 ada 2 parselde kayıtlı 2. normal kat 6 nolu bağımsız bölümde ikamet ettiklerini, bu yerin aile konutu olduğunu belirterek, aile konutunun ve ev eşyalarının kendisine özgülenmesinin sağlanması için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Türk Medeni Kanununun 652 ve 658. Maddeleri Uyarınca Miras Hakkına Mahsuben Aile Konutunun Mülkiyeti İsteği Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, kesin olarak oybirliğiyle karar verildi. 20.12.2012 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAHİLİ DAVALI : ... DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerinde Sağ Kalan Eşe Mülkiyet, Olmadığı Takdirde İntifa Hakkı Tanınması, Olmadığı Takdirde Katılma Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup, hükmün davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: HMK 355 maddesine göre, resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. (TMK m.194) Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; TMK'nun 194/1 maddesine göre ''eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.'' bu madde hükmü ile aile konutu şerhi '' konulmuş olmasa da ''eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma, aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten varolduğu için getirilmiştir....
Bu cümleden hareketle aile konutunun maliki olan eş, aile konutundaki yaşantıyı güçlüğe sokacak biçimde aile konutunun ipotek edilmesi gibi tek başına bir ayni hakla sınırlandıramaz. Bu sınırlandırma ancak diğer eşin açık rızası alınarak yapılabilir. Somut olayda; dava konusu taşınmazın tapu kaydında ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu şerhi bulunmadığı, sabit ise de banka tarafından düzenlettirilen değerlendirme raporunda dava konusu taşınmazın vasfı ve kullanım şeklinin mesken olduğunun tespit edildiği, bu tespite rağmen aile konutu olan taşınmaz üzerinde davalı banka lehine ipotek tesis edildiği, bu işlem sırasında davalı banka tarafından davacı eşin açık rızasının alınmadığı, bu durumda TMK.'...
İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 194. maddesine dayalı ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesine göre; re'sen gözetilerek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. 4721 sayılı TMK’nın “Eşlerin hukuki işlemleri” başlıklı 193. maddesi "Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, eşlerden her biri diğeri ve üçüncü kişilerle her türlü hukukî işlemi yapabilir.” şeklindedir. Aynı Kanun'un 194. maddesinin 1. fıkrasında ise “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz” hükmü düzenleme altına alınmıştır....