Her eşin mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. (TMK m. 236 f. I) Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. (TMK m. 231) (GENÇCAN-TMK-2, s. 1927) Davacılar ölen kızlarının mirasçısı olarak katılma alacaklarını istemektedirler. Yerel mahkeme artık değere ilişkin hiçbir hesaplama yapmadan doğrudan diğer eşin (=kocanın) edinilmiş malı olarak kabul ettiği kooperatif hissesinin yarı bedelinin davacı mirasçılara ödenmesine karar vermiştir. Değerli çoğunluk TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiği kanısındadır. TMK m. 236 hükmüne göre her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir....
Her eşin mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. (TMK m. 236 f. I) Artık değer, eklenmeden ve denkleştirmeden elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere her eşin edinilmiş mallarının toplam değerinden bu mallara ilişkin borçlar çıkarıldıktan sonra kalan miktardır. (TMK m. 231) (GENÇCAN-TMK-2, s. 1927) Davacılar ölen kızlarının mirasçısı olarak katılma alacaklarını istemektedirler. Yerel mahkeme artık değere ilişkin hiçbir hesaplama yapmadan doğrudan diğer eşin (=kocanın) edinilmiş malı olarak kabul ettiği kooperatif hissesinin yarı bedelinin davacı mirasçılara ödenmesine karar vermiştir. Değerli çoğunluk TMK m. 236 koşullarının gerçekleştiği kanısındadır. TMK m. 236 hükmüne göre her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir....
Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....
Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....
; Davacı koca tarafından aile konutu şerhinin kaldırılması için “boşandığı eşi” aleyhine temyiz konusu dava açılmıştır. Başka bir anlatımla davacı ve davalı “dava tarihinde” evli bile değillerdir. Bilindiği üzere Dairem uygulamasında eşler arasında boşanma davası varsa “Boşanma davasının “kesinleşme tarihi ile sınırlı” olarak aile konutunun şerhi gerekirken (M.K. md. 194) yazılı şekilde boşanmadan sonra da devam edecek şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. (Y2HD, 03.06.2003, 5022-8187, GENÇCAN-TMK, s. 1098’de yayınlanmıştır.) Eş deyişle bu kararımızdan da anlaşılacağı üzere aile konutu şerhi hukuki varlığını ancak “boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar” sürdürebilmektedir. Taraflar arasındaki evlilik birliği boşanma kararı ile “sona erdiğinden” dava konusu taşınmaz aile konutu özelliğini kaybetmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı .... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Aile konutunun, hak sahibi eş tarafından devri ve konut üzerindeki hakların sınırlandırılması, diğer eşin açık rızasına bağlıdır (TMK m. 194/1). Bu rıza alınmadan konutla ilgili yapılan tasarruf işlemi geçersizdir. Bu geçersizliği, rızası gereken eş, konutun bu vasfını devam ettirmesi koşuluyla ancak evlilik birliği süresince ileri sürebilir. Evlilik ölümle veya boşanma yahut da iptal kararıyla sona ermiş ise, Türk Medeni Kanunun 194. maddesinin “aile konutuna” sağladığı koruma da sona erer ve rıza alınmadan yapılan tasarruf işlemi yapıldığı andan itibaren geçerlilik kazanır. Davacı ile aile konutu üzerinde ipotek tesis ettiren eşi...'nün evliliği,...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kendi davasının reddi ve aile konutunun kadına özgülenmesi yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kendi boşanma davası hakkında verilen hüküm ve aile konutu şerhinin tapuya işlenmesi talebinin reddine yönelik ek karar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tüm temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının hasren yapılan temyiz incelemesine gelince; a)Mahkemece; davalı tarafından açılan karşı boşanma davası hakkında, cevap süresi içinde açılmadığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına kararı verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutunun Özgülenmesi KARAR DÜZELTME İSTEYEN : Davacı Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; düzelterek onanmasına dair Dairemizin 31.10.2018 gün ve 2017/7169-2018/12215 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar 1086 sayılı Kanunun 26.09.2014 tarihli ve 5236 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki 427 ila 454. madde hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
TMK nun 194. Maddesi aile konutuna ilişkin malik olmayan eşe malik ve 3. Kişilere karşı aile birliğinin korunması amacıyla aile konutuna dair yapılan tasarruflara karşı talep ve dava hakkı tanımaktadır. Her hak gibi TMK nun 194. Maddesinde tanımlanan hakkın da iyi niyet kurallarına uygun bir biçimde kullanılması gereklidir....
Bu durum karşısında eşler başka bir mal rejimini seçtiklerini ileri sürmediklerinden, evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı TKM'nin 170. maddesi uyarınca eşler arasında mal ayrılığı rejimi, 01.01.2002 tarihinden boşanma davasının 30.05.2006 tarihine kadar 4722 sayılı Kanun'un 10. maddesi gereğince, TMK'nun 202. maddesine göre edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir. Bir eşin 01.01.2002 tarihinden sonra iktisap edilen bütün malları aksi ispat edilinceye kadar kural olarak, edinilmiş maldır (TMK. m. 222/son). Tasfiyeye girecek malvarlığı kural olarak, mevcut olan malvarlığıdır (TMK. m. 228/1). Kötüniyetle elden çıkardığı kanıtlanmadıkça edinilmiş malvarlığının bir eş tarafından sarf edilmiş olması onu diğer eşe karşı borçlu kılmaz (TMK. m. 229)....