Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Nüfus Müdürlüğünce küçüklerin mallarının korunması istemi ile ihbarda bulunulduğu anlaşılmıştır....
İpsala Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi tarafından, zabıta araştırması ve adrese dayalı nüfus kaydına göre sağ kalan eşin adresinin Çerkezköy’de olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, sağ kalan eşin ikamet ettiği bildirilen Kapaklı Beldesinin büyük bir yerleşim yeri olması, adresin yetersiz oluşu ve yetkisizlik kararı veren mahkemece adres tam olarak belirlendikten sonra ilgili mahkemeye gönderilmesi gerektiği belirtilerek yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. Dosya kapsamındaki, zabıta araştırmasıyla sağ kalan eşin Kapaklı Beldesi Çerkezköy, Tekirdağ adresinde ikamet ettiği bildirilmiş, adresin yetersiz olduğu gerekçesiyle veli ...’e ulaşılamadığı belirtilmiştir. Davanın sürüncemede kalmaması ve çocuğun haklarının korunması bakımından Çerkezköy 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesince, sağ eşin yerleşim yeri tespit edilerek uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmektedir....
TMK 1023 maddesi gereğince iyi niyetinin korunması gerekmektedir. Kaldı ki dava aile konutu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Dava konusu yerin aile konutu olmadığına dair resimleri sunmak istiyorum, dedi. (3 sayfa resim alındı, dosyasına konuldu.) resimde de görüleceği üzere giriş kat bir iş yeridir. Üzerinde de iki kat farklı bağımsız bölümlerden oluşan daireler vardır. Benim müvekkilim buranın tamamını satın almıştır. Tamamının aile konutu olma ihtimali bulunmamaktadır. Zaten tapu kaydında da burası arsa vasfındadır. Bu sebeple açılan davanın reddini talep ediyorum. Ayrıca dosyaya sunmuş olduğum hukuk genel kurulu kararında da aile konutu iddiasının cebri icra yoluyla satışlarda uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Biz teminatsız olarak tapu kaydına konulan tedbir kararınında kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz." şeklinde beyanda bulunmuştur....
TMK 1023 maddesi gereğince iyi niyetinin korunması gerekmektedir. Kaldı ki dava aile konutu iddiasına dayalı olarak açılmıştır. Dava konusu yerin aile konutu olmadığına dair resimleri sunmak istiyorum, dedi. (3 sayfa resim alındı, dosyasına konuldu.) resimde de görüleceği üzere giriş kat bir iş yeridir. Üzerinde de iki kat farklı bağımsız bölümlerden oluşan daireler vardır. Benim müvekkilim buranın tamamını satın almıştır. Tamamının aile konutu olma ihtimali bulunmamaktadır. Zaten tapu kaydında da burası arsa vasfındadır. Bu sebeple açılan davanın reddini talep ediyorum. Ayrıca dosyaya sunmuş olduğum hukuk genel kurulu kararında da aile konutu iddiasının cebri icra yoluyla satışlarda uygulanamayacağı anlaşılmaktadır. Biz teminatsız olarak tapu kaydına konulan tedbir kararınında kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep ediyoruz." şeklinde beyanda bulunmuştur....
Bu durumda, 4721 sayılı TMK.nın Aile Hukuku ile ilgili ve Çocuk Mallarına ilişkin 2.nci kitabın, 2.nci kısmı, 1.nci bölümü ve 7.nci ayırımında yer aldığı anlaşılan, küçüğün mallarının korunması istemine ilişkin uyuşmazlığın, 6100 sayılı TMK 'nın 383 ve Türk Medeni Kanunu’nun 336/3, 352 ve devamı maddeleri ile 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile geçici 2. maddesine Aile Mahkemesince görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 21.02.2013 gününde oybirliğiyle ... verildi....
Mahkeme, belirleyeceği süre içinde, sağ kalan veya velayet kendisine verilen eşten çocuğun varsa, mal varlığının dökümünü gösteren bir defter vermesini ve bu mal varlığında veya yapılan yatırımlarda gerçekleşecek önemli değişiklikleri de bildirmesini ister.” hükmüne yer verilmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına İlişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVACI-DAVALI : DAVALI-DAVACI : DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı kadın tarafından aile konutu şerhi konulması ile tapu iptali ve tescil davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre davalı-davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Dava Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı tapu iptali ve tescile ilişkin olup, toplanan delillerden; tarafların davanın devamı sırasında 03.01.2018 tarihinde kesinleşen kararla boşandıkları, bu sebeple dava konusu taşınmazın aile...
Türk Medeni Kanunu’nun 336/3 maddesine göre "Velâyet, ana ve babadan birinin ölümü hâlinde sağ kalana, boşanmada ise çocuk kendisine bırakılan tarafa aittir." 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 6/2-c maddesi ile aile mahkemesinin "Çocuk mallarının yönetimi ve korunmasına ilişkin önlemleri almaya karar verebilir." hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, Nüfus Müdürlüğünce küçüklerin mallarının korunması istemi ile ihbarda bulunulduğu anlaşılmaktadır....
konutu olarak kullanıldığının sabit olduğu; davacı vekilinin 4721 sayılı Kanun'un 255 inci maddesi uyarınca, katkı payının miras payına mahsuben yetmezse bedel eklenmek sureti ile müvekkili adına tescili talebinin, bu hükmün paylaşmalı mal ayrılığı rejiminde uygulanması nedeniyle sağ kalan eşin katılma alacağı ve/veya değer artış payı alacağı yoksa ancak miras hakkına mahsuben 4721 sayılı Kanun'un 652 nci maddesinden yararlanabileceği, davacının katılma alacağı talebinin bulunmadığı gözetildiğinde aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi dair davada Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu gerekçesiyle; katkı payı alacağı yönünden, davacının dava konusu taşınmaza 99.000,00 TL katkıda bulunduğunun tespitiyle, talepten fazlaya hükmedilemeyeceğinden 500,00 TL katkı payı alacağının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini; dava konusu taşınmazın muris sağken aile konutu olarak kullanıldığının tespitine; davacının 4721 sayılı Kanun'un 255 inci maddesi uyarınca katkı payının miras payına...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutu ve Ev Eşyalarının Tahsisi ile Taşıta Yapılan :Katkı Sebebiyle Alacak Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm; boşanma davasından tefrik edilen; eşlerin birlikte oturduğu konutun ve ev eşyalarının davacı eşe Türk Medeni Kanununun 254.'ncü maddesi gereğince tahsisi isteğine ilişin olup, mahkemece de bu şekilde vasıflandırılmıştır. Evlilik ölümle sona ermediğine göre isteğin Türk Medeni Kanununun 652. maddesiyle bir ilgisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın açıklanan niteliğine ve mahkemece yapılan vasıflandırmaya göre inceleme görevi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ Yukarıda gösterilen sebeple dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yargıtay 8....