Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Miras Hakkına Mahsuben Sağ Eşe Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 26.4.2010 (Pzt.)...

    Zira, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eş mirasçı konumundadır. Diğer durumlarda ise eşler birbirine mirasçı olamazlar. Bu sebeple, evliliğin ölümle sona ermesi durumunda sağ kalan eşin miras hakları devam etmekte, ayrıca Türk Medeni Kanunun 240 ve 652. maddesinde aile konutuyla ilgili kendisine tanınan yasal hakları bulunmaktadır. Sağ kalan eşin, bu düzenlemelerde yer alan hakları için ayrıca bir dava açması zorunlu olmayabilir. Çünkü, sağ kalan eş ve varsa diğer mirasçılar, dava açılmadan, yasal düzenlemeye uygun şekilde mirası taksim edebilirler. Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, haklarını kullanmak için her zaman diğer mirasçılara karşı da ayrı bir dava açabilir. Bu sebeple, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliği, sağ kalan eş açısından, eşinin ölümünden sonra da devam etmektedir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi," Davanın, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesine dayanan “aile konutu ve ev eşyalarının sağ kalan eşe özgülenmesine”ve evlilik birliğinde edinildiği iddia olunan mal varlığına ilişkin olarak mal rejimin tasfiyesi ile kalan terekenin tespiti ve paylaştırılmasına ilişkin olduğu anlaşılmakla davacının eşi olan murisinin 05/08/2018 tarihinde vefat ettiği, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 652 maddesi uyarınca “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceği, Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verileceği, Türk Medeni Kanunu'nun 652. maddesinde yer alan tereke mallarından birinin mirasçılardan birine miras hakkına mahsuben özgülenmesi, paylaştırma niteliğinde...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki aile konutunun sağ eşe özgüllenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü: _ K A R A R _ ... 4. Aile Mahkemesi'nin 02.10.2014 tarih ve 2014/196 Esas ve 2014/ 645 Karar sayılı dava dosyasının Karar düzeltme talebiyle inceleme yapılmak üzere Dairemize gönderildiği anlaşılmıştır. ... 4. Aile Mahkemesi'nin 02.10.2014 tarih ve 2014/196 Esas ve 2014/ 645 Karar sayılı dava dosyasının temyiz incelemesi yapılmış, Dairemizin 28.11.2017 tarih ve 2017/4706 Esas ve 2017/8909 Karar sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Yerel mahkemece onama ilamı taraflara tebliği edilmiş; ancak, dosya içerisinde ve Uyap Sistemi üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar düzeltme talebine ilişkin dilekçeye rastlanamamıştır....

        Aynı maddenin 2.fıkrasında sağ kalan eş, aynı koşullar altında ev eşyası üzerinde kendisine mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir, yine aynı maddenin 3.fıkrasında ise, haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir…” hükmüne yer verilmiştir. Görüldüğü gibi TMK.nun 240/1.fıkrasında; sadece, “…katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel ödenmek suretiyle…hakkı tanınmasından” söz edilmiştir. İstek ise, değer artış payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınması isteğine yöneliktir. TMK.nun 240/3.fıkrasında belirtilen haklar olan intifa veya oturma hakkı ya da bunların yerine konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınması isteği sağ kalan eşe tanınmıştır. Yani sağ kalan eş seçimlik hakka sahip olup bunlardan birini seçebilir. Bu konuda bir duraksama söz konusu değildir....

          İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İzmir 2.Aile Mahkemesi'nin 2021/10 E. ,2021/115 K. Sayılı 21.12.2021 tarihli kararı ile davacı tarafından davalılar aleyhine aile konutu olduğu bildirilen dava konusu taşınmaz üzerinde TMK'nun 652. maddesine dayalı olarak sağ kalan davacı eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınması istemiyle açılan davada mahkemenin görevsizliği nedeniyle HMK.'nun 114/1- c ve 115/2. maddeleri gereğince dava şartı noksanlığından dolayı usulden reddine, görevli ve yetkili mahkemenin İzmir Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar verilmiştir....

          Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; aile konutu üzerine ipotek tesisi için diğer eşin verdiği iddia olunan muvafakatnamedeki imzanın, rızası gereken eşe ait olup olmadığını davalı bankanın araştırma yükümlülüğünün bulunup bulunmadığı, varılacak sonuca göre ipoteğin kaldırılmasının gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. Aile konutu, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) düzenlemesi içinde değişik maddelerde (m. 240, 254, 279, 652) zikredilmiş, ancak konuyla ilgili temel düzenleme m. 194’de yer almıştır. Düzenlemeye göre; eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Olduğunun Tespiti-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, murisin ölüm tarihinde dava konusu taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığının tespiti talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacının eşi miras bırakılan ... 11.09.2015 tarihinde ölmüştür. Davacı, dava konusu konutun miras hakkına mahsuben özgünlenmesi için aile konutu olduğunun belirlenmesini talep etmiştir. Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır....

              TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 652 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 658 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında eşlerin birlikte yaşadığı konut varsa sağ eş, bunlar üzerinde haklı sebeplerin varlığı durumunda, kendisine miras payına mahsuben oturma hakkı tanınmasını isteyebilir.(TMK. m. 652/2) Davacı sağ kalan eşin Türk Medeni Kanununun 652/2 maddesine dayanan oturma hakkı istemine yönelik davasında mirasçıların özgülenme değeri üzerinde uyuşmazlarsa değer belirlenmesini Türk Medeni Kanununun 658. madde gereğince sulh hukuk mahkemesi tarafından gerçekleştirileceği şeklindeki düzenleme karşısında görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Görev kamu düzenine ilişkindir. Yargılamanın her aşamasında kendiliğinden gözönünde bulundurulur....

                Türk Medeni Kanunu'nun 336. maddesine göre, boşanmadan sonra velayet hakkı sahibinin ölümü durumunda çocuğun velayeti doğrudan sağ eşe geçmez. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır (TMK 404/1) ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. Somut olayda...... ile eşi ...'ün ... 3. Aile Mahkemesi'nin 2003/55 Esas 2004/712 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, 08.03.2002 tarihinde evlilik birliği içerisinde dünyaya gelen Dilara'nın velayetinin anne Alev'e verildiği, annenin vefat ettiği, babanın ise sağ olduğu anlaşılmaktadır. Vesayet hakkındaki hükümler kamu düzenine ilişkin olup, aslolan ergin olmayan çocukların velayet altında bulunmasıdır. Velayet altında bulunmayan çocuk vesayet altına alınır ise de aslolan velayet olup velayetin kendisine verilmesini isteyen sağ eşe velayet davası açma imkanı verilip bu davanın sonucuna göre karar verilmelidir. ... 3....

                  UYAP Entegrasyonu