Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2020/360 E. 2020/756 K. sayılı dosyasında 16/09/2020 tarihli kararına karşı mirasçı T1 18/10/2020 tarihli istinaf başvurusu üzerine dosya dairemize tevzi edilmekle hazırlanan inceleme raporu ile yapılan müzakere sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ; TALEP: Davacılar 31/08/2018 tarihli dava dilekçelerinde özetle; Antalya ili, Muratpaşa ilçesi, Sinan Mah. 14 cilt, 555 aile sıra, 5 sıra numarasında nüfusa kayıtlı, Yasin ve Meryem'den olma, 01/07/1926 doğumlu TC kimlik numaralı muris T3 26/07/2018 tarihinde vefat ettiğini, murisin sağ kalan eşi Azime Karasu'ya 29/10/2006 tarihli, murisin kendi el yazılı vasiyetnamesi ile tüm mal varlığını vasiyet ettiğini, murisin sağ kalan eşi Azime Karasu ile Antalya 16.Noterliğinin 24/07/2009 tarih ve 13984 yevmiye numaralı "Düzenleme Şeklinde Mal Ortaklığı Sözleşmesi"nin 13.maddesi ile ortak malların %75'inin sağ kalan eşe, %25'inin de sağ kalan eşe veya onun mirasçılarına verileceğinin sözleşildiğini, sözleşmenin 14.maddesi ile ortaklık...

Tüm davalılar vekili, aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, '' Davanın kabulü ile dava konusu İstanbul İli, Bakırköy İlçesi, Şevketiye Mahallesi, 631 ada, 2 parsel zemin kat bağımsız bölüm no:2 sayılı taşınmazın umuma açık genel açık arttırma suretiyle satılarak taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine'' şeklinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava, elbirliği mülkiyetine konu taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir. Bakırköy tapu müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; Dava konusu taşınmaza ait tapu kaydının dosya arasına alındığı, görülmüştür. Bakırköy belediye başkanlığına yazılan müzekkereye cevap verildiği, müzekkerede; dava konusu taşınmaza ait tasdikli proje örneğinin dosya arasına alındığı, görülmüştür. Mahkeme, dava konusu taşınmazların tapu kaydını, imar durumunu, çaplı krokisini dosya içerisine almıştır....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki Çocuk Mallarının Korunması davasının yapılan yargılaması sonunda ... 3. Aile Mahkemesi ve ... 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 352. ve devamı maddeleri uyarınca açılan çocuk mallarının korunması istemine ilişkindir. ... 3. Aile Mahkemesi, dosya kapsamından sağ kalan eşin yerleşim yerinin “... Mahallesi G199 Sokak No:21-2 .../...” olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. ... 2. Aile Mahkemesi ise, sağ kalan eşe çıkarılan davetiyenin bila tebliğ iade edildiği, sağ kalan eşin adres kayıt sistemi bilgilerine göre ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik yönünde hüküm kurmuştur....

    Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 652'nci maddesine dayanan mirasbırakana ait tereke malları arasında bulunan, eşlerin birlikte yaşadıkları konut üzerinde sağ eşe miras hakkına mahsuben mülkiyet, olmadığı taktirde intifa hakkı tanınması isteğine ilişkin olup, mirasın paylaşılması hükümleriyle ilgili olduğundan inceleme görevi Yargıtay 6. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay 6. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 06.10.2009 (Salı)...

      İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davalı Hatice Aslan vekili istinaf dilekçesinde özetle; söz konusu bağımsız bölümün 1/2 hissesinin müvekkili adına tescilli olduğunu, kalan 1/2 hissenin ise müvekkilinin müteveffa eşi Hasan Aslan'a ait olduğunu, bağımsız bölümün dolayısıyla tamamının 3/4'ü müvekkiline ait olduğunu, davada TMK'nın 652 madde gereği aile konutunda mirasçıların payı terekenin kalan mallarından mahsup edilerek o yoksa nakden ödenerek sağ kalan eşe mülkiyet hakkı tanınması gerektiğini, bu hakkın tanınması için mirasa konu olan tek şeyin aile konutu olsa dahi fark etmeyeceğini, ilgili parselin Hasan Aslan ölmeden önce aile konutu olarak kullanıldığı 1. Aile Mahkemesi tarafından tespit edildiğini, ortaklığın giderilmesi davalarında kanun koyucu sağ kalan eşi korumak amaçlı TMK'ya özel bir madde eklendiğini, ilk derecenin bu durumu göz ardı ettiğini, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.12.2015 gününde verilen dilekçe ile ev eşyasının sağ kala eşe özgülenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 11.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...

        Sulh Hukuk Mahkemesi ve...Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik,İzmir 10.Sulh Hukuk Mahkemesince de iade kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için ....Sulh Hukuk Mahkemesince gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, sağ kalan eşin miras hakkına mahsuben ev eşyalarının üzerinde mülkiyet hakkı tanınması istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 652. Maddesine göre, eşlerden birinin ölümü hâlinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına da karar verilebilir. Bu tür işlerde görev sulh hukuk mahkemesine aittir....

          TMK.nun 240. maddesinin 1. fıkrasında; “..Sağ kalan eş, eski yaşantısını devam ettirmesi için ölen eşine ait olup, birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise, bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebilir..”, aynı maddenin 3. fıkrasında ise, “..haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabilir..” denilmiştir. Taşınmazların edinilmiş mal olarak kabulü olanaklı bulunmadığına göre, TMK.nun 240. maddesinden ziyade somut olayda, TMK.nun 652. maddesinin uygulanması daha uygun düşmektedir. TMK.nun 652. maddesinde; “..eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir..” hükmüne yer verilmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi ve davalı kadın lehine takdir edilen tazminatlar yönünden, davalı kadın tarafından ise, reddedilen nafaka talepleri, lehine hükmedilen tazminatların miktarları ve aile konutunun tahsisi kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı kadının aile konutunun eşyaları ile süresiz olarak tahsisine ilişkin harcı yatırılarak usulüne uygun açılmış bir bağımsız davasının bulunmadığının tahsis kararının tedbir niteliğinde olup, boşanma kararının kesinleşmesi ile birlikte ortadan kalkacağının tabi bulunmasına göre, davalı kadının tüm, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-...

              İlk derece mahkemesince yargılama aşamasında davalı eşin ölmüş olduğu anlaşıldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Hüküm, davalı mirasçılarından Necat tarafından istinaf edilmiştir. Somut olayda, dava açıldığı tarihte davalı eş üzerine kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulmuş bir ipoteğin varlığı söz konusu olup, davacı karar tarihinde sağ eş dava açarak ipoteğin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Şayet iddia edildiği gibi açık rıza alınmamış ise bu ipotek işleminin geçersiz olduğu açıktır. Dolayısıyla, geçerli bir işlemin olmadığının kabul edildiği hallerde, malik olan eşin ölümünün bu işleme hukukilik kazandırması düşünülemez. Diğer bir anlatımla ölü olan bir işlem diriltilemez. Sağ kalan eşin mirasçı sıfatıyla hakları (TMK madde 240. ve 652) bulunmaktadır ve davacının bu davayı açtığı sırada var olan hukuki yararı yargılama sırasında davalı eşin ölümünden sonra da devam etmektedir....

              UYAP Entegrasyonu