Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı savunmasında, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğuna mahkemece karar verildiğini, bu nedenle kötüniyetli olmadığını, taşınmazda oturma hakkının bulunduğunu beyan etmiştir. Mahkemece, taşınmazın aile konutu olduğuna mahkemece karar verildiği, bu nedenle de davalının kötüniyetli bir işgalinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. TMK'nun 652. maddesinin 1. fıkrası; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Kanun koyucu, bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları ev eşyası ile ilgili olarak; mal rejimi türü ne olursa olsun sağ kalan eşe (mirastan ayrı olarak) mülkiyet hakkını dava yoluyla talep edebilme hakkı tanımıştır....

    SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 31/05/2021 (Ara Karar) NUMARASI : 2021/552 ESAS (DERDEST) DAVA KONUSU : TEREKE MALININ SAĞ KALAN EŞE ÖZGÜLENMESİ KARAR : Adana 5....

    Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/852 Esas sayılı dosyasında aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi için dava açtığını bu sebeple işbu davayı ikame ettiklerini bildirdiğinden bu dosya celp edilip, davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunup bulunmadığı değerlendirilmeden yazılı şekilde karar verilmesinin ... olmadığı, kabule göre de davalıların taşınmazın aile konutu olmadığı kiraya verildiği iddiası bulunduğundan mahallinde keşif yapılarak eğer taşınmazın bir bölümü aile konutu olarak kullanılıyor ise bu kısmın belirlenip, kroki üzerinde işaretlenmesi gerektiği, hakimin talepten fazlasına yada başka bir şeye karar veremeyeceği, davacının taşınmaza şerh konulması talebi bulunmadığı halde taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasının hatalı olduğu gerekçesi ile başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılmasına dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir....

      Genel açıklamalar karşısında somut dava dosyanın incelenmesinde; davalı sağ kalan eş TMK'nun 255. maddesi uyarınca eşin ölümü nedeni ile birlikte yaşanılan konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını talep etmiştir. Ancak mülkiyet hakkı tanınması, mirasçılar arasında mirasın taksimi niteliğindeki ortaklığın giderilmesi davasında öne sürüldüğüne göre talebin yasal dayanağı TMK'nun 652.maddesidir. 4721 sayılı TMK'nun 652.maddesi "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." düzenlemesi bulunmaktadır. TMK'nun 652.maddesinde "eşlerin birlikte yaşadıkları konut" kavramı bulunmaktadır. Aile konutu, resmi evli eşlerin birlikte seçtikleri ve ortak aile yaşam faaliyetlerini gerçekleştirdiği, yaşantılarını buna göre düzenlemeyi amaçladıkları konuttur....

      Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben, mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini hükme bağlamıştır. Davacının yasal hakkını kullanabilmesi için taşınmazın aile konutu olduğunun tespitini istemekte hukuki yararının olduğu açıktır. O halde, mahkemece dava konusu taşınmazın mirasbırakanın ölüm tarihinde aile konutu olup olmadığının tespiti amacıyla tüm delillerin toplanarak sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken murisin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sonlandığı ve dava tarihinde aile konutu özelliğini kaybettiği şeklinde hatalı gerekçe ile bu hususta ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, nafakalar, velayet ve aile konutunun özgülenmesi yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının harcı verilerek usulüne uygun olarak açılmış Türk Medeni Kanununun 197/2. maddesine dayalı bağımsız bir davası ya da karşılık davası bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca boşanma hakkındaki hükmün kesinleşmesine kadar bu konuda tedbir kararı verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF ve İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ: Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle: Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, gerekçeli kararda bahsi geçen aile konutu; eşlerin ve varsa çocukların birlikte yaşadıkları ve ailenin yaşam merkezi olarak kabul edilen konut olduğunu, bunun için TMK 194. maddesi ile aile konutuna özel düzenlemeler ve sınırlamalar getirildiğini, bir gayrimenkulün aile konutu olarak kabul edilebilmesi için gayrimenkulün maliki olmayan eş tarafından tapu kütüğüne aile konutu şerhi koydurulması gerektiğini, ancak huzurdaki davada davalı T5 eşi dava dışı Hasan Bahri GÜMÜŞ'ün vefatı ile evlilik birliği son bulduğunu, aile konutu koruması kural olarak evliliğin devamı süresince söz konusu olup evliliğin ölüm, boşanma veya iptal kararıyla sona ermesi halinde ortadan kalktığını, evlilik birliğinin ölüm halinde sona ermesi durumunda TMK m. 652 uyarınca aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesi de mümkün olduğunu, Aile Mahkemesinde...

          DAVA TÜRÜ : Ev Eşyalarının Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:30.11.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık miras hukukundan kaynaklanan tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 07.12.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davalı T6 sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosyadaki tebligatların yasaya uygun yapılmadığını, dava konusu taşınmazda kendisinin yokluğunda yapılan keşfin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca davalı T4 tarafından açılan aile konutunun özgülenmesi davasının tüm miras paylarını ilgilendirmesi sebebiyle davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı T4 istinaf dilekçesinde özetle; sağ kalan eş olarak aile konutunun özgülenmesi davasının sonucu beklenmeden karar verildiğini, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu ayrıca keşif günün kendisine bildirilmediğini ve dosyadaki tebligatların yasaya aykırı olduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir....

            TMK. nun 652. maddesinin 1. fıkrası; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir.” hükmünü içermektedir. Kanun koyucu, bu düzenleme ile eşlerin birlikte yaşadıkları konut ve kullandıkları ev eşyası ile ilgili olarak; mal rejimi türü ne olursa olsun sağ kalan eşe (mirastan ayrı olarak) mülkiyet hakkını dava yoluyla talep edebilme hakkı tanımıştır. Somut olayda; davalı, anılan kanun maddesine dayanarak eşi olan muris ile birlikte yaşadıkları konut üzerinde mülkiyet hakkının tamamının kendisine tanınmasını dava yoluyla talep etmiştir. Bu durumda davalı, TMK. nun 705/2 maddesi uyarınca davacının da taraf olduğu tescile ilişkin mahkeme ilamı ile taşınmazın mülkiyetini edinecektir....

              UYAP Entegrasyonu