AİLE KONUTU ŞERHİEVLİLİK BİRLİĞİNİN SONA ERMESİ 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 652 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 194 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 240 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının; dava konusu taşınmazın, ölen eşiyle birlikte oturdukları konut olduğunun tespitini istemekte, Türk Medeni Kanunu'nun 240. ve 652. maddesinin sağ eşe tanıdığı haklar bakımından hukuki yararının bulunduğunun anlaşılmasına göre, davalıların, hükmün tespite ilişkin bölümüne yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Türk Medeni Kanunu'nun 194/3. maddesi gereğince aile konutu olarak özgülenen taşınmaz malın tapu kütüğüne konutla ilgili gerekli şerhin verilebilmesi için evlilik birliğinin devam ediyor olması gerekir....
DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile muris Bilal Uçarı'nın 05.12.2005 tarihinde evlendikleri, Bilal Uçarı'nın 27.09.2020 tarihinde hiç çocuğu olmadan hayatını kaybettiği, Bilal Uçarı'dan geriye mirasçı olarak müvekkilinin ve çok küçük hisselerle mirasçı olan murisin kardeş çocukları ve kardeşlerinin torunlarının kaldığı, miras payına mahsuben aile konutunun ve ev eşyalarının sağ kalan eşe özgülenmesi için Ankara 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2021/806 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığı hususlarını bildirdiği ve davacının oturduğu mülkiyetinin özgülenmesini talep ettiği "Emek Sitesi No: 61/C blok ön giriş D:10" taşınmazın üzerine aile konutu olarak tespitini, mümkün görülmez ise aile birliğinin devam ettiği, ölenin son yerleşim yeri olan eşlerin birlikte yaşadığı yer olduğunun tespitini talep etmiştir. II....
Rızaya dayalı miras taksimi olmaz ise sağ kalan eş, yasal haklarını kullanmak için diğer mirasçılara karşı da her zaman dava açabilir. Bu sebeple, dava konusu taşınmazın aile konutu niteliği, davacı kadın eş açısından, davalı eşinin ölümünden sonra da devam etmektedir. Dolayısıyla, Türk Medeni Kanununun 194, 240 ve 652. maddelerindeki açık düzenlemelere göre, aile konutuna sağlanan koruma da sona ermemiştir. Sağ kalan eşin, aile konutunu, terekeye döndürme ve bunun için de dava açma hakkı vardır. Aksi taktirde, sağ kalan eş, aile konutundan kaynaklanan yasal haklarını kullanabilme olanaklarından yoksun kalmış olacaktır. Ancak, eldeki davada dava konusu taşınmaz, davalı tarafından davadan önce bir başka kişiye devredilmiştir. Sadece, tapuda kayden malik olmayan davalıya husumet yöneltilmesi doğru değildir. Davalı taraf eksik gösterilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi Konulması ve Konutun Sağ Kalan Eşe Özgülenmesi Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; bozulmasına dair Dairemizin 20.10.2014 gün ve 21830-20195 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....
HMK'nun 4/1-b maddesine göre taşınır ve taşınmaz malların paylaştırılmasına ilişkin davalar sulh hukuk mahkemelerinde görüleceği gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Somut olayda davacı vekili, muris ... ile davacı ... 16. Noterliğinin 18/04/1988 tarih ve 13688 yevmiye numaralı "karı koca arasında düzenleme şeklinde umumi mal ortaklığı mukavelesi" başlıklı sözleşmeyi yaptıklarını, bu sözleşmede tarafların sahibi oldukları ve olacakları gayrimenkul ve menkul mallarını para ve alacaklarını umumi mal ortaklığına dahil ettiklerini, evlilik devam ederken herhangi birinin diğerinden önce vefat etmesi halinde ortaklığa dahil malların sağ kalan eşe ait olacağının düzenlendiği, murisin bir taşınmazının ve tabancasının olduğunu, taraflar arasında yapılan sözleşme içeriğine göre, gayrimenkul ile tabancanın müvekkiline aidiyetine ve bu suretle mirasın taksimine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mülkiyet hakkı yerine oturma hakkı tanınması Taraflar arasındaki uyuşmazlık, TMK'nun 652. maddesine göre açılan miras payına mahsuben sağ eşe aile konutu üzerinde oturma hakkı tanınması isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 28.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Her ne kadar TMK. nun 240. maddesinde artık değere katılma alacağına mahsuben, aile konutu niteliğindeki taşınmaz bölümü üzerinde sağ eş lehine mülkiyet hakkı tanınmış ise de anılan Kanun maddesinde, koşulların oluşması halinde değer artış payı alacağı karşılığında aile konutu üzerinde mülkiyet hakkı tanınmasını engelleyen bir düzenleme mevcut bulunmamaktadır. Yargıtay ve Dairemizin uygulamaları da bu yöndedir. Dava dilekçesi ile yargılama sırasındaki açıklamalarda davacı taraf, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesi ile belirlenecek alacağa mahsuben ve karşılığı ödenmek suretiyle taşınmazın tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tescili istenildiğine göre, mahkemece, öncelikle mülkiyetin özgülenmesi konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, davacı tarafın özgülenme isteği göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Sağ Eşe Miras Hakkına Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen görevsizliğe dair olan hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi. 11.11.2013 (Pzt.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Aile Konutunun Tespiti Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle * hükmün tereke malları arasında bulunan ve eşlerin birlikte yaşadıkları konutun TMK .md. 652) aile konutu olduğunun tespitine yönelik bulunduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.31.10.2007...
Mahkemece, 4721 sayılı Kanun'un 652 nci maddesine dayalı aile konutunun sağ kalan eşe özgülenmesine yönelik talep yönünden görev hususu gözetilmeksizin işin esası hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir. 3.4721 sayılı Kanun'un 240 ıncı maddesinin birinci fıkrasında, sağ kalan eşin eski yaşantısını devam ettirebilmesi için, ölen eşine ait olup birlikte yaşadıkları konut üzerinde kendisine katılma alacağına mahsup edilmek, yetmez ise bedel eklenmek suretiyle intifa veya oturma hakkı tanınmasını isteyebileceği; aynı maddenin üçüncü fıkrasında da haklı sebeplerin varlığı hâlinde, sağ kalan eşin veya ölen eşin yasal mirasçılarının istemiyle intifa veya oturma hakkı yerine, konut üzerinde mülkiyet hakkı tanınabileceği düzenlenmiştir. 4.Öncelikle dava, ölüme bağlı mal rejiminin tasfiyesine yönelik olup davacı temyize konu davayı terekenin alacaklısı sıfatıyla açmış ise de; davacı da dahil davanın tarafları, ortak mirasbırakan ...'...