Bu durumda boşanma davası konusuz kalmış davacı mirasçıları TMK m. 181/2 uyarınca davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespiti için davaya devam etmişlerdir. Türk Medeni Kanununun 181/2 maddesi gereğince sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olanan hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre tarafların sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi....
Davalı mirasçılarından Mehmet Nasrullah Uçar, Ayşe Can, T1 vekili 08.09.2020 tarihli dilekçesinde özetle; davalı T3'ın 09/03/2020 tarihinde vefat ettiğini, T3 mirasçılarının, Mehmet Nasrullah Uçar, Ümran Arici, Ayşe Can, Murat Uçar, T1, Mehmet Uçar, Levet Uçar, Nurcan Uçar, Nilüfer Yıldız olduklarını, TMK. 181 maddesi uyarınca davacının kusurunun tespitiyle mirasçılıktan çıkarılmasına, müvekkil mirasçıların davaya dahil edilmelerine, beyan dilekçesi ve delilerini sunmak için taraflarına süre verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda: "Dava, TMK166/3. Maddesine göre açılmış olan anlaşmalı boşanma davasıdır....
İSTİNAF SEBEPLERİ ; Mahkeme kararı davalı/k davacı vekili tarafından mahkemenin kadın aleyhine kusur tespitinin yerinde olmadığı gerekçesi ile istinaf incelemesine getirilmiş ve kararın kaldırılması istenmiştir. GEREKÇE; Dava ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayalı boşanma davası olarak açılmış, davanın seyri sırasında davacı/k davalı asilin vefatı sonrası, davacı mirasçıları tarafından TMK 181/2 maddesi gereğince davalının kusurunun tespiti açısından devam edilmiştir. Boşanan eşler bu sıfatla birbirlerinin mirasçısı olamazlar ve boşanmadan önce yapılmış ölüme bağlı tasarruflarla kendilerine sağlanan hakları, aksi tasarruftan anlaşılmadıkça kaybederler. Boşanma davası devam ederken, ölen eşin mirasçılarından birisinin davaya devam etmesi ve diğer eşin kusurunun ispatlanması halinde de yukarıda ki fıkra hükmü uygulanır....
Kanunu’nun 181 inci maddesinin ikinci fıkrası gereğince kusur tespiti yönünden davaya devam etmediklerinden kusur tespiti hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Bu durumda, her iki boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmek ve mirasçılar kusur belirlemesi yönünden devam ettikleri taktirde Türk Medeni Kanununun 181/2 maddesi gereğince kusur belirlemesi yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
İlk Derece Mahkemesi kararına karşı davacı-davalı erkek mirasçısı tarafından kusur tespiti, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuş, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf itirazının esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek mirasçısı Bilge Kağan velisi tarafından yukarıda gösterildiği şekilde temyiz edilmiştir. Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davası devam ederken davacı-davalı erkeğin vefât etmesi nedeniyle evlilik ölümle son bulmuş, boşanma talepleri konusuz kalmıştır. Davacı-davalı erkek mirasçısının davaya devam etme yönündeki iradesi (TMK md.181/2) asıl ve birleşen boşanma davasını kusur tespiti davasına dönüştürür. O halde; ortada kusur tespitine ilişkin ... bir davanın varlığının kabulü gerekir....
Tarafların istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine davacı-davalı kadının asıl davanın reddi ve birleşen davanın kabulüne yönelik istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı-davacı erkeğin ise kusur tesipiti ile hükmedilen ve reddedilen tazminatlara yönelik istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Hüküm, davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Davalı-davacı erkeğin mirasçıları vekili tarafından sunulan 13.04.2022 tarihli dilekçe ile erkeğin 28.03.2022 tarihinde vefat ettiği, kararın boşanma yönünden henüz kesinleşmediği ve davaya kusur tespiti yönünden devam etmek istedikleri bildirilmiştir. Gelinen aşamada karar, henüz boşanma yönünden kesinleşmeden davalı-davacı erkek vefat etmiştir. Evlilik birliği ölümle sona erdiğinden dava konusuz kalmıştır. O halde, davanın esası hakkında "konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına" ve davacı-davalı kadının kusuru yönünden(TMK m.181/2) bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir....
Buna göre TMK 181/2. maddesi uyarınca davalının yasal mirasçılarına boşanma davasına devam etmek isteyip istemedikleri konusunda ihbarda bulunulması, mirasçılara kusur tespiti açısından davaya devam etmek isteyip istemediklerinin sorulması, kusur tespiti yönünden davaya devam etmek isteyen mirasçı olması halinde TMK'nın 166/1. maddesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı, sarsılmış ise bunda sağ kalan davacı (eşin) kadının kusuru olup olmadığının tespiti amacıyla yargılamaya devam edilmesi, yargılama sonunda bu yönde olumlu ya da olumsuz bir tespit kararı verilmesi, mirasçı veya mirasçıların yalnız yargılama giderleri yönünden davaya devam etmek istemeleri halinde ise davanın konusuz kalmış olması gözetilerek davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın tespiti yönünde değerlendirme yapılarak yargılama giderleri hakkında karar oluşturulması amacıyla, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği...
in vasisi ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemece TMK 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmaya karar verildiği, hüküm kesinleşmeden erkeğin vefatı sebebiyle davanın konusuz kaldığı, çekişmeli boşanma davası olmaması sebebiyle erkek mirasçılarının davaya TMK m. 181/2 uyarınca devam edip, davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespiti talebinde bulunmalarının mümkün bulunmamasına göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 143.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 22.02.2018(Prş.)...
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle"...verilen ilk kararın boşanma kesinleşmeden davacının vefat ettiğini,karar kaldırma kararı sonrası kusur tespitinin yeni bir dava olduğunu ve delil tanık bildirme taleplerinin reddedildiğini,müvekkilinin daha önce açtığı ve feragat ettiği davanın müvekkilinin kusurlu olduğunu göstermeyeceğini, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını ve ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini"istinaf sebebi yapmıştır. GEREKÇE:Dava ilkin TMK 166/1.md.gereğince boşanma talebinden ibaret iken boşanma kararı kesinleşmeden davacının vefatı sebebiyle TMK 181/2 nci maddesi gereğince kusur tespitine yöneliktir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarakinceleme yapılmıştır....