Bu durumda, boşanma davası konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar verilmek ve mirasçılar kusur belirlemesi yönünden devam ettikleri taktirde Türk Medeni Kanununun 181/2 maddesi gereğince kusur belirlemesi yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir. Kabule göre de; Davacı erkeğin boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu belirtildiği halde davacının kusurlarının neler olduğu gerekçede belirtilmediğinden denetime elverişli olmayan hüküm tesisi de doğru bulunmamıştır....
Bu nedenle mahkemece, ölüm nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve mirasçılara Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur tespiti bakımından davaya devam edip etmeyecekleri konusunda ihbarda bulunulması, kusur tespiti yönünden davaya devam etmek isteyen mirasçı olması halinde davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti amacıyla yargılamaya devam edilmesi, yargılama sonunda bu yönde olumlu ya da olumsuz bir tespit kararı verilmesi, mirasçı veya mirasçıların yalnız yargılama giderleri yönünden davaya devam etmek istemeleri halinde ise davanın konusuz kalmış olması gözetilerek davanın açılmasına sebebiyet veren tarafın tespiti yönünde değerlendirme yapılarak yargılama giderleri hakkında karar oluşturulması amacıyla, kararının kaldırılarak dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek mirasçıları tarafından, kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek tarafından evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı ( TMK m. 166/1) boşanma davası açılmış, yargılama sırasında davacı erkek 10.02.2016 tarihinde vefat etmiş, davayı davacı erkeğin mirasçıları kusur belirlemesi yönünden (TMK m. 181/2) takip etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen ilk kararda, evlilik ölümle sona erdiğinden boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve davacının daha ağır kusurlu olduğunun tespitine karar verilmiştir....
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI: Davalı koca vekilinin istinafı üzerine; Dairemizin 30/09/2020 tarih, 2020/263 Esas, 2020/333 Karar sayılı ilamı ile “Davalının kusur tespiti, tazminat, iştirak ve tedbir nafakasına ilişkin istinaf talebinin esastan reddine, yoksulluk nafakasına ilişkin istinaf talebinin kabulüne, Elazığ 1. Aile Mahkemesinin 2019/84 Esas, 2019/744 Karar sayılı kararın -9- nolu bendinin kaldırılmasına, Dairemizce bu yönden yeniden hüküm kurulmasına, "Davacının yoksulluk nafakası talebinin TMK 175. maddesi gereğince şartları oluşmadığından reddine” şeklinde karar verilmiştir. Dairemiz kararı, davacı kadın tarafından yoksulluk nafakası yönünden, davalı koca tarafından kusur belirlemesi ve tazminat yönünden temyiz edilmiştir. YARGITAY KARARI: Dairemiz kararının, taraflarca temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 2....
Dosya üzerinde yapılan incelemede; bölge adliye mahkemesince her ne kadar, evlilik birliğinin ölümle sonuçlandığı ve anlaşmalı boşanma davasında kusur tespiti yapılamayacağından bahisle, TMK 181. madde kapsamında mirasçılık açısından kusur belirlemesi talep edilemeyeceğinden, davacının istinaf talebinin kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve boşanma ve ferileri konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de, bölge adliye mahkemesi kararının hüküm kısmında davalı mirasçıları ve istinaf eden ...'nın istinaf talebi hakkında hükümde olumlu olumsuz değerlendirme yapılmamış olması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün, yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatıranlara geri verilmesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine oyçokluğuyla karar verildi.22.02.2021 (Pzt.) KARŞI OY YAZISI Türk Medeni Kanunu'nun 181/2....
Somut olayda; yukarıda da açıklandığı üzere davacı erkeğin yargılama sırasında kısıtlanarak kendisine kızı Zeynep Bilge Özkan'ın vasi olarak atandığı, vasinin dosyadaki vekaletnamesinin davacıya vesayeten verilip kendisi adına asaleten yetki içermediği, vesayet halinin vesayet altına alınan kişinin ölümü ile sona erip, vasi tarafından atanan vekilin görevinin de sona erdiği, görevi sona eren vekilin davalının istinaf dilekçesine verdiği cevap dilekçesinin davacının vasisi aynı zamanda kızı olan mirasçısının kusur tespiti yönünden davaya devam etmek istediğine ilişkin açık bir irade beyanı içermediği gibi davacının başka mirasçılarının da bulunduğu anlaşılmakla, karardan sonra ancak karar kesinleşmeden meydana gelen ve niteliği gereği son karar üzerinde belirleyici ve değiştirici etkiye sahip olan ölüm vakıası dikkate alınarak ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılması, davacı mirasçılarına TMK 181/2 maddesi uyarınca kusur tespiti için davaya devam edip etmeyecekleri yönünde ihbar...
Bu durumda boşanma davaları konusuz kalmış davalı-karşı davacı mirasçıları TMK 181/2. maddesi uyarınca davacı-karşı davalının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olduğunun tespiti için davaya devam etmişlerdir. Mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi gereğince sağ kalan eşin boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olup olmadığına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde hüküm tesisi uygun görülmemiştir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, mirasçılar tarafından; mahkemece Türk Medeni Kanununun 181. maddesi uyarınca verilen kusur tespiti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı tarafın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kocanın yargılama esnasında ölümü üzerine mirasçıları davayı Türk Medeni Kanununun 181/2. maddesi uyarınca davalı kadının evlilik birliğinin sarsılmasına neden olan olaylarda kusurlu bulunduğunun tespitine yönelik olarak takip ettiklerini beyan etmiş, mahkemece de taraf delilleri çerçevesinde bu yönde yargılama yapılarak kusur tespitine ilişkin hüküm oluşturulması yanında davacı kocanın mirasçılarının...
Bu nedenle mahkemece, ölüm nedeniyle konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve mirasçılara Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur tespiti bakımından davaya devam edip etmeyecekleri sorularak, davaya devam etmeleri halinde Türk Medeni Kanunu'nun 181/2. maddesi uyarınca kusur yönünden bir karar verilmek üzere hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcın istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oy birliğiyle karar verildi. 29.11.2021 (Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı mirasçısı ... tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davacı mirasçısı ..., temyiz dilekçesinde adli yardım talebinde bulunmuştur. Adli yardıma ilişkin usul ve esaslar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 334-340. maddelerinde düzenlenmiş olup, aynı Kanunun 336/3. maddesine göre adli yardım talebi kanun yollarına başvuru sırasında Yargıtaya da yapılabilir ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 337/1. maddesi uyarınca da duruşma yapmaksızın talep hakkında karar verilebilir. Davacı mirasçısı ......