DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Asıl Dava, TMK 166/4 maddesine dayalı ortak yaşamın yeniden tesis edilememiş olması nedeniyle boşanma, karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen hallerle sınırlı olarak yapılır. Asıl Dava, TMK 166/4 maddesine dayalı ortak yaşamın yeniden tesis edilememiş olması nedeniyle boşanma, karşı dava, evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile kusur durumu ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52 ) dikkate alınarak davacı kadın yararına uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekirken bu taleplerin reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. 2-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.m. 186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). Yine boşanma veya ayrılık vukuunda çocuk kendisine tevdi edilmemiş taraf gücüne göre onun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlüdür (TMK m. 182). Bu hususu hakim görevi gereği kendiliğinden dikkate alması gerekmektedir. Dosya kapsamından davalı erkeğin cezaevinde hükümlü olduğu anlaşılmaktadır....
. 2-Davacı-davalı erkek, TMK 166/1. maddesine dayalı olarak boşanma davası açmış, davalı-karşı davacı kadın da karşı davası ile ayrılık kararı verilmesini talep etmiş, ayrıca tedbir nafakası davası açmış, bu davalar birleştirilmiş, yapılan yargılama sonucunda; davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadının karşı davasının, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddine, davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan tedbir nafakası davasının kısmen kabulüne karar verilmiş, davalı-karşı davacı kadın tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 10.09.2018 tarihli 2016/21369 esas ve 2018/8793 karar sayılı ilamı ile boşanmaya sebep olan olaylarda davacı-karşı davalı erkeğin daha ağır kusurlu olduğu, davalı-karşı davacı kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin kabulü gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, hüküm diğer yönlerden ise onanmıştır....
Mahkemece; tanığın fiili ayrılık dışında somut olaylara ilişkin bilgisi olmadığı, fiili ayrılığın tek başına evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını kabule yeterli olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. İSTİNAF NEDENLERİ : Davacı vekili kararı özetle, dava dilekçesindeki açıklamaları tekrar ederek, tarafların dava tarihi itibariyle 21 yıla varan fiili ayrılıklarının evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının kabulünü gerektirdiği gerekçesi ile istinaf etmiştir. Davalı taraf, istinafa cevap dilekçesi de sunmamıştır. GEREKÇE: Dava, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayanan boşanma davasıdır. (TMK m. 166/1) HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir....
nedenine dayalı TMK. 166/Son maddesi gereğince boşanmaya ve nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu'ndaki düzenlemelere (TMK m. 4, 174/1- 2, 175) aykırı düşer. Davacı kadın TMK 166/4 maddesi uyarınca boşanma davası açmış ,davalı erkek ise TMK 166/1 maddesi uyarınca birleşen dosyada boşanma davası açmıştır.İlk derece mahkemesince asıl dava yönünden tarafların eşit kusurlu olduğuna ,birleşen dava yönünden ise davalı erkeğin tam kusurlu olduğuna karar verilmesi isabetsizdir. Dosya kapsamı, taraflarca sunulan deliller hep birlikte değerlendirildiğinde;TMK 166/4 maddesine dayalı boşanma davasında,taraflar arasında daha önce açılmış bir boşanma davasının reddedilerek kesinleşmesi,kesinleşme tarihinden itibaren en az 3 yıl ortak hayatın kurulamaması yeterlidir.Davacı birleşen davalı tarafından 07/10/2013 tarihinde açılan boşanma davasının Kayseri 5....
Davacı dava dilekçesinde, davalının kendisini dövmesi nedeniyle Aile Mahkemesince 1 yıl ayrılık kararı verildiğini, bu sürenin geçmesine rağmen davalı ile biraraya gelemediklerini, davalının annesinin evinde oturmaya devam edip halen ayrı yaşadıklarını, kendisinin çalışmadığını, paraya ihtiyacı olduğunu belirterek 500 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Davalı savunmasında talep olunan nafaka miktarının fahiş olduğunu beyan etmiştir. Mahkemece; daha evvel verilen 1 yıl ayrılık süresinin sona ermesine rağmen fiili ayrılıklarının devam ettiğini, bu süre içinde davalının kusurlu davranışının bulunduğu ispatlanamadığından bahisle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Taraflar evli olup, daha evvel davalının davacıyı dövmesi nedeniyle mahkemece 1 yıl ayrılık kararı verildiği ve bu karar ile 250 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, 1 yılın sona ermesi ile tedbir nafakasının da sona erdiği anlaşılmaktadır. Dava, TMK.'nun 197 vd....
Mahkemesi'nde evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle (TMK m.166/1-2) boşanma davası açmış, davalının yetki itirazı üzerine mahkemece tarafların son altı ay birlikte ikamet ettikleri adresin ve davalının ikametinin Çorum olması sebebiyle yetkisizlik kararı verilerek, dosyanın... Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından yetki itirazının kabulünün doğru olmadığı gerekçesiyle temyiz edilmiştir. Boşanma ve ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri ya da davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir (TMK m. 168). Yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir (TMK m. 19/1). Yerleşim yeri adreslerinin tutulmasında kişilerin yazılı beyanları esas alınır ve adres beyan formundaki bildirimler aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir (5490 s. NHK m. 50/1, Adres Kayıt Sistemi Yönetmeliği m. 13/1)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile)Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka Arttırımı-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-davacı erkek tarafından açılan dava, eylemli ayrılık sebebiyle boşanma (TMK m.166/son) istemine ilişkindir. İlk boşanma davası, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2008/450 Esas -2009/229 karar sayılı dosyası ile davacı erkek tarafından 24.09.2008 tarihinde açılmış, davanın reddine dair karar 29.12.2010 tarihinde kesinleşmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 166/son maddesine dayalı eldeki dava ise ilk boşanma davasının reddinden sonra süresi içerisinde açılmıştır....