SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle kusur belirlemesi, davacının reddedilen tazminat talepleri ve davalının tazminat istekleri yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu sair hususların ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 1. bentte oyçokluğuyla, 2. ve 3. bentlerde oybirliğiyle karar verildi.16.06.2015(Salı) KARŞI OY YAZISI Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK md.186/1), geçimine (TMK md.185/3), malların yönetimine (TMK md. 223 ila 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK md.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır. Hakim yargılama sırasında Medeni Kanunun 169. maddesindeki tedbirleri gerekiyorsa alır....
Dava; TMK'nun 166/4 m.sinde düzenlenen fiili ayrılık nedeniyle (boşanma nedenlerinden birine dayalı olarak açılan davanın reddinden sonraki) boşanma istemine ilişkindir. Davalının ilgili kararı adli yardım talebiyle istinaf ettiği anlaşılmıştır. Dosya içerisinde mevcut davalıya ait ekonomik ve sosyal durum müzekkeresine göre, gelir durumu davalının istinaf harç ve giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını göstermiş olup, dosyada mevcut mali durumla ilgili belge de bu durumu doğrulamaktadır. Hal böyle iken; adli yardım talebinin Dairemizde hali hazırda bulunan dava yönünden "istinaf harç ve giderlerinden geçici olarak muafiyete" münhasır olmak üzere kabulüne karar verilip, davalı taraf yönünden istinaf talebinin incelenmesi gerekmiştir. Dava, TMK 166/son maddesine dayalı boşanma talebine ilişkin olup, Alucra Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi sıfatıyla) 2014/113 Esas, 2015/5 Karar sayılı dosyasında davalı kadının açtığı boşanma davası feragat nedeniyle reddedilmiştir....
Mahkemece somut olay belirtilmeksizin fiili ayrılık nedeniyle boşanma kararı verilmekle birlikte davalı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. l74/1-2) taleplerinin reddine karar verilmiştir. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası, taraflardan davacı-davalı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava, davacı-davalı erkeğin sadakatsiz davranması sonucu tam kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir. Gerek ilk davada gerekse temyize konu bu davada toplanan delillerle, davalı-davacı kadına kusur yüklenmemiştir. Boşanma davasının fer’i niteliğinde bulunan maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) talepleri için ayrı bir dava açılmasına gerek olmayıp, davalı-davacı kadın karşı dava dilekçesinde bu taleplerini ileri sürdüğüne göre, davalı-davacı kadın yararına, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fıilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, müvekkili tarafından açılan davanın tefrik edilerek reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, fiili ayrılık döneminde de davalının barışma girişimlerine cevap vermediğini, açtıkları davanın reddine karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Ortak hayatın yeniden kurulamamasına dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında (TMK m.166/son) davacı taraf; davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; İlk derece mahkemesince verilen kararın usul ve esas yönünden yerinde olmadığını, müvekkili tarafından açılan davanın tefrik edilerek reddine karar verilmesinin yerinde olmadığını, fiili ayrılık döneminde de davalının barışma girişimlerine cevap vermediğini, açtıkları davanın reddine karar verilmesi ve müvekkili aleyhine vekalet ücreti ile yargılama giderlerine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek verilen kararın kaldırılmasını talep ettiği görülmüştür. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Ortak hayatın yeniden kurulamamasına dayalı fiili ayrılık nedeniyle boşanma davasında (TMK m.166/son) davacı taraf; davanın reddi yönünden süresinde istinaf talebinde bulunmuştur....
Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK 186/1. madde), geçimine (TMK 185/3. madde), malların yönetimine (TMK 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215. maddeleri) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK 185/2. madde) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK 169. madde). O halde; Türk Medeni Kanununun 169, 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın ve müşterek çocuklar yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. İlk derece mahkemesince bu hususta verilen karar ve hükmedilen nafakanın miktarı isabetli ise de müşterek çocuk Kübra Nur'un karar tarihinden sonra, boşanma hükmünün kesinleşmesinden önce ergin olduğu, tedbir nafakasının bu tarih itibariyle kendiliğinden kalktığı anlaşılmıştır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 18/12/2019 tarihli, 2019/319- 1113 E.K sayılı ilamı ile TMK 405. maddesi gereğince akıl hastalığı nedeniyle kısıtlanarak babasının velayeti altına alındığı anlaşılmaktadır. Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine dayalı boşanma davasına ilişkin olup, TMK 165. maddesi gereğince akıl hastalığına dayalı boşanma talebi bulunmamaktadır. Yargılama aşamasında TMK 405. maddesi gereğince kısıtlanan davalının eylemleri iradi olmayıp, tanık beyanlarında geçen eylemlerin kadına kusur olarak yüklenmesine imkan bulunmamaktadır....
Gerçekleşen bu durum karşısında fiili ayrılık (TMK madde 166/4) sebebine dayalı davacı-karşı davalı erkek tarafından açılan boşanma davasının kabulü gerekirken, yazılı şekilde reddi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması gerekli hale gelen kadının davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 12.03.2018(Pzt.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Fiili ayrılık başlı başına boşanma sebebi değildir. Terk hukuki sebebine dayalı (TMK.164) bir dava bulunmamaktadır. Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesi uyarınca; boşanma kararı verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması gerekir. Oysa dinlenen davacı tanıklarının sözlerinin bir kısmı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinde yer alan temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup, bir kısmı ise, sebep ve saiki açıklanmayan ve inandırıcı olmaktan uzak izahlardan ibarettir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355. maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, TMK'nın 166/1. maddesi uyarınca evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir. 1- İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması hususunda yapılan istinaf itirazının incelenmesinde: Dava, TMK'nın 166/1- 2. maddesine dayalı olarak açılmıştır. TMK'nın 166/1- 2. maddesine dayalı olarak açılan bir davanın kabul edilebilmesi için davacının evlilik birliğinin onarılamayacak şekilde temelinden sarsıldığını; az da olsa davalının kusurlu bir davranışını ve davalının boşanmaya karşı çıkmasının hakkı kötüye kullanımı niteliğinde olduğunu ispatlaması gerekir....