"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 22.11.2006 gün ve 9115-16134 sayılı ilamiyle * kısmen bozulmasına kısmen onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (160) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (27.00) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oyçokluğuyla karar verildi.19.03.2007 KARŞI OY YAZISI Davacı koca tarafından açılan evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f....
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 1.000,00- TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebine, kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf aşamasında yapılan incelemede eşlerden T4 vekili tarafından 11.11.2021 tarihinde terditli olarak zina (TMK md. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, bu davanın Antalya 10. Aile Mahkemesinin 2021/805 esas sırasına kaydedildiği ve derdest olduğu, anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı mirasçıları tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava TMK m. 166/1 uyarınca açılan boşanma davasıdır. Dava devam ederken davacı erkek 06.09.2015 tarihinde vefat etmiştir. Boşanma davası devam ederken ölen davacının mirasçıları davaya TMK m. 181/2 uyarınca kusur tespiti yönünden devam etmişlerdir. Mirasçılar vekili mahkemeye sunduğu 05.04.2018 tarihli dilekçe ile davalı kadına kusur yüklenmesi için delillerini ve tanıklarını bildirmiştir. Mahkemece TMK m. 181/2 uyarınca kusur belirlenmesi talebi davacının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı ve kusurun ispat edilememesi nedeniyle reddedilmiş ve evlilik davacının ölümüyle sona erdiğinden boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....
Cilt 26 Hane:1 BSN:118 T.C:'de nüfusa kayıtlı Celal ve Fatma kızı 28/05/1976 doğumlu T1 ile aynı yer BSN:61 T.C:'da nüfusa kayıtlı İshak ve Müşerref oğlu 25/11/1975 doğumlu Ali KULA'nın TMK 161 ve 166/1 maddesi uyarınca BOŞANMALARINA, b-)Tarafların müşterek çocukları 25/01/2008 doğumlu Taylan Ali'nin velayetinin anneye verilmesine, c-)Velayeti anneye verilen çocuğun her ayın 1.ve 3....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2020/161 Esas - 2020/423 Karar sayılı boşanma davasında İstanbul Anadolu Nöbetçi Aile Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesi ile yetkisizlik kararı verdiğini belirterek, eldeki mal rejimi davasında boşanma davasına bakan mahkemenin yetkili olduğu belirtilerek, davalının yetki itirazı TMK 214/2 gereği kabulüne karar verilerek yetkisizlik kararı verilmiştir. Davacının boşanma davasında verilen yetkisizlik kararına karşı istinafa başvurduğu, İzmir Bölge Adliye Mahkemesinin 18. Hukuk Dairesinin 2020/2006 Esas - 2021/275 Karar sayılı ilamı ile davacının istinaf talebini kabul ettiği Uyap üzerinde yapılan inceleme sonucunda görülmüştür. Bu durumda boşanma davasında verilen yetkisizlik kararı kesinleşmemiş olup, somut olayda TMK 214/2 maddesinin şartları gerçekleşmemiştir. Mahkemece yapılacak iş; eldeki davada yetkisizlik kararı yönünden karar verilebilmesi için boşanma davasındaki yetkisizlik itirazını kesinleşmesini beklemek olmalıdır....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesine dayanan işbu davada, ilk derece mahkemesinin kararı taraflarca boşanma hükmü yönünden kanun yolu başvurularına konu edilmemek suretiyle, boşanma yönünden kesinleşmiş olmakla birlikte; boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velayet gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür....
ve boşanma sebebi yarattığı anlaşılmaktadır....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından zina hukuki nedenine dayalı davasında kabul kararı verilmemesi, nafaka ve tazminat miktarları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı kadın öncelikle zina (TMK. md. 161) hukuksal nedenine, olmadığı takdirde "Evlilik birliğinin temelinden sarsılması"(TMK. md. 166/1-2) nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Zina, mutlak boşanma sebebidir. Zina vakıasının gerçekleşmesi halinde boşanma sebebi gerçekleşmiş sayılır....
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davalı kadının temyizine konu davadan önce 04.04.2011 tarihinde boşanma davası açtığı, erkeğin de bu davaya karşı dava açtığı, mahkemece her iki davanın da kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, tarafların karşılıklı birlik görevlerini yerine getirmediği, erkeğin eve geç geldiği, güven sarsıcı davranışlarının olduğu, bu nedenle erkeğin daha ağır kusurlu olduğu kabul edilerek kadın lehine maddi-manevi tazminata hükmedildiği ve kararın 09.09.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Somut olayda davacı erkek TMK m.161 ve 166/1 gereği boşanma, velayet, nafaka ve tazminat talebinde bulunmuştur. Boşanma ve fer'ilerine yönelik hususlarla birlikte kusur da kesinleşmiş olup maddi-manevi tazminata ilişkin karar da kesinleşmiştir. Bu taleplerin konusu kalmamıştır. Boşanmaya sebebiyet veren vakıalarda erkek ağır kusurludur....
Nüfus kayıtları incelendiğinde, evlilik birliği devam ederken davalının Laleş isimli kadından 13/11/2018 ve 02/03/2020 doğumlu iki çocuğunun olduğu, böylece davacının zina ve evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davalarını ispatladığı ve davacının davalarının kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, davanın reddine karar verilmesi hatalı olmuştur. Bu nedenle, davacının istinaf başvurusunu kabulü ile tarafların TMK'nın 161 ve 166/1. maddeleri uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....