Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek tarafından 29.07.2015 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davası; davalı-davacı kadın tarafından 16.09.2015 tarihinde aynı hukuki sebebe (TMK m. 166/1) dayalı karşı boşanma davası açılmış, erkek tarafından daha sonra 22.01.2018 tarihinde zina hukuki sebebine(TMK m. 161) dayalı olarak birleşen boşanma davası açılmıştır. Mahkemece karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın ferilerine, erkeğin zina hukuki sebebine dayalı davasının ise reddine karar verilmiştir....
Birleşen dava TMK 161 maddesi gereğince zina nedeniyle boşanma bu talebin kabul edilmemesi halinde terditli olarak TMK'nın 166/1- 2 maddesi gereğince evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma davalarıdır. İlk derece mahkemesince, erkeğin alkol kullandığı zamanlar agresif davranması, zaman zaman eşine karşı sesini yükselterek konuşması, beraber gidilen ortamlarda masayı terk etmesi, evin ihtiyaçlarının genel olarak kadın tarafından karşılanması, erkeğin evde bireysel bir hayat sürmesi, evin ihtiyaçları ile ilgilenmemesi, güven sarsıcı davranışları olması, agresif tutumu ve ev ile ilgisiz tavırlarının olması nedeniyle tam kusurlu olduğu, kadına yüklenecek bir kusur bulunmadığı belirlenerek davacının davasının reddine, birleşen davada TMK 161 maddesi gereğince açılan davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile; tarafların TMK 166/1- 2 maddeleri gereğince boşanmalarına karar verilmiştir....
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından kendisinin reddedilen, kadının kabul edilen boşanma davaları yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, bozmaya uygun işlem ve araştırma yapılmış olmasına, delillerin takdirinde bir yanlışlık bulunmamasına göre davalı-karşı davacı erkeğin, zina hukuki nedenine (TMK. md. 161) dayalı boşanma talebi yönünden kurulan ret hükmüne yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı erkeğin; Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesi uyarınca açılan asıl ve karşı davaya yönelik temyizinin incelenmesine gelince ; Mahkemece davalı-karşı davacı erkeğin tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, erkek tarafından açılan karşı davanın reddine, kadın tarafından açılan davanın kabulü ile (TMK. md. 166/1) tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. .....2....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davalı-davacı kadın; İzmir 22. Aile Mahkemesi 2021- 286 esas sayılı dosyası ile TMK 161 ve 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açtığını beyan etmiştir....
Öncelikle özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında, özel boşanma sebebi değerlendirilmeden, genel boşanma sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlı olup (HMK m.26), davacının öncelikli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, ikincil talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Mahkemece deliller Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun 161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller ve dinlenen tanık beyanlarından davacı-karşı davalı erkeğin halen Türmenistanlı bir kadınla birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır....
Boşanma davalarında tarafların kusurlarının belirlenmesi, boşanmanın eki niteliğinde bulunan maddi-manevi tazminat (TMK m. 174/1-2), yoksulluk nafakası (TMK m. 175) gibi taleplerin sağlıklı değerlendirilerek doğru karar verilebilmesi, bu davaların birlikte görülmesi ve delillerin birlikle değerlendirilmesiyle mümkündür. Davacı-karşı davalı kadın tarafından zina (TMK m. 161) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise onur kırıcı davranış ( TMK m. 162) ve evlilik birliğinin sarsılması ( TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davalarının yapılan yargılaması sonunda, mahkemece tarafların boşanma davalarının reddine karar verilmiş, verilen karar davacı-karşı davalı kadın tarafından süresi içerisinde kendi boşanma davasının reddi yönünden temyiz edilmiştir. Karardan sonra davacı-karşı davalı erkek tarafından 31.01.2018 tarihinde İstanbul 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı, süresi içinde verdiği 11.04.2012 tarihli temyize cevap dilekçesinde kararın, "lehine manevi tazminata hükmedilmemiş olması sebebiyle, bu yönden bozulmasını" istemiş ise de, temyiz harcı yatırılmadığı gibi dilekçenin kaydı da bulunmadığından, davalının katılma yoluyla temyizinin incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle dava "zina" (TMK md. 161) ve "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK md. 166/1) sebebine birlikte dayanılarak açılmış olup, mahkemece her iki hukuki sebep çerçevesinde inceleme yapılıp "iddiaların ispatlanmamış" olması sebebiyle reddedildiğinin anlaşılmasına göre...
GEREKÇE : Dava, zina (TMK m.161) hukuksal sebebiyle açılan boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin iken, davacı tarafından zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1- 2) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ileri olarak ıslah edilmiş, ilk derece mahkemesi kararı davalı tarafından istinaf edilmiştir....
müşterek çocuk ve kayınvalidesi de olduğu hâlde çıkarttığı tartışmada kayınvalidesinin çocuğunu yanında tartışmamalarını söylemesi üzerine "sen kim oluyorsun, sen karışma" şeklinde tahkir ve tahrik eden söylemde bulunduğu, davacı/karşı davalı erkek tarafından açılan birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; birleşen davada her ne kadar davacı/karşı davalı TMK 161. maddesine dayalı özel boşanma sebebine istinaden boşanma talep etmiş ise de; TMK 161/2 maddesi " Davaya hakkı olan eşin boşanma sebebini öğrenmesinden başlayarak altı ay ve her hâlde zina eyleminin üzerinden beş yıl geçmekle dava hakkı düşer." düzenlenmesini içermekte olup davacı/davalının zina eylemine dayanak yaptığı davalı/karşı davacı eşin karıştığı adlî olayda Milas 1....
Davalı-karşı davacı tarafından açılan karşı boşanma davası, öncelikle "zina" (TMK. m. 161), bunun kabul edilmemesi halinde "evlilik birliğinin temelinden sarsılması" (TMK. m. 166/1) sebebine dayandığına göre; sorun, davacı-karşı davalı (kadın)'ın, gerçekleşen eyleminin "zina" olarak kabul edilip edilmeyeceğindedir. Mahkeme, kadının gerçekleşen bu eylemini "güven sarsıcı tutum ve davranış" olarak değerlendirmiştir. Oysa, evli bir kadının, teyzesinin oğlu da olsa otuz yaşında olan bir erkekle tatile gidip, aynı otelde kalması ve bu kişiyi bir kaç kere kocası evde yokken geceleyin müşterek konuta alması zinaya delalet eder. Dosyadaki deliller karşısında kadının zinası gerçekleşmiştir. Öyleyse, karşı boşanma davasının "zina" (TMK. m. 161) sebebiyle kabulü gerekirken, değerlendirmede yanılgı sonucu Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesinden boşanma kararı verilmesi doğru olmamıştır....