İsviçre 976) maddesi gereğince sicilin hiç bir süreye bağlı kalmadan her zaman iptal edileceği, somut olayda 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanma olanağının da bulunmadığı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının, davalıya hiç bir zaman mülkiyet ... kazandırmayacağı ve başlangıcından itibaren yolsuz ve geçersiz olan tapu kaydının iptaline ilişkin mahkeme kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmayıp, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran, açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla; sicilin oluştuğu tarihden itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olduğu, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'...
(Yeni T.M.Y.nın 1026 İsviçre M.Y.976) üncü maddesine göre işlem yapılacağı, süresinde dava açılmadığı takdirde, ikinci defa yapılan kadastro, tapu sicil müdürlüğünce resen iptal edileceği, " Somut olayda; M.Y.'nın 712 ve 3402 Sayılı Yasanın 12/3. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağı, baştan beri yolsuz tescil niteliğinde oluşturulan sicil kaydının davalıya hiçbir zaman mülkiyet hakkı kazandırmayacağı, mahkemenin vereceği iptal kararının yenilik doğuran (inşai) mülkiyet hakkını sona erdiren bir hüküm olmadığı, mevcut durumu saptayıp hukuksallaştıran açıklayıcı (ihzari), başka bir anlatımla hatalı sicilin oluşturulduğu tarihten itibaren mülkiyet hakkının doğmadığını, sicilin yolsuz ve geçersiz olduğunu belirleyen bir hüküm olacağı, bu tür kayıtlarda T.M.Y.'nın 1023....
Başka bir anlatımla, işlemin bir tarafı ... ... ile ... ... ve ... ... arasındaki vekalet ilişkisine dayanmaktadır. 7.3.1979 tarih ve 5100 ve 5101 nolu vekaletnameler ... I.Noterliğince düzenlenmiş ise de bu vekaletnamelerde ismi yazılı olan ... ... ve ... ... gerçekte Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı olmadıkları, diğer bir söyleyişle vekaletnamelerin sahte olduğu anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanunun 1024. maddesinin 2.fıkrası, "Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur." hükmünü içermektedir. Davaya konu taşınmaza ilişkin ayni hakkın sahte vekaletnameye dayanarak yolsuz tescil edildiği ve Medeni Kanunun 1025. maddesi uyarınca da terkine tabi olduğu ortadadır. Düzeltilmesi istenen hak, bir nedeni olmadan (yolsuz) tescil edildiğinden bu tapu kaydına dayanan mülkiyet hakkına dayanılarak tapuda isim düzeltilmesi ve tespit istenemez....
Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3. kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür. Yolsuz tescil nedeni ile açılan tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoktur....
Çünkü, Türk Medeni Kanununun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur. Yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Somut olaya gelince; davacının dayanağı 04.01.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 06.12.2010 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmaz, satış vaadi borçluları davalılar ... ve ... adına 1/2 hisse itibariyle tapuda kayıtlı iken, taşınmazın son maliki ve davacının oğlu olan diğer davalı ...’e satış vaadi şerhi ile yükümlü olarak 17.08.2011 tarihinde resmi satışı yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı hazine, Mahalli İskan Komisyonu’nun kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca göçebe olması nedeniyle aile temsilcisi davalı ...'in hak sahibi sayılmasına karar verildiğini ve buna dayalı olarak dava konusu 445 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ve ailesi olan diğer davalılar adlarına tescil edildiğini, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce davalı ...'...
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....
Davaya konu olayda da; hem yolsuz tescil durumunda hem de sözleşmenin feshine bağlı olarak tapu iptali ve tescil durumunda davalı ...’nın durumunun ayrı değerlendirilmesi, iyi niyetli olup olmadığının ve bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini bilip bilmediğinin ispat durumunu dikkate almak gerekmektedir. Bu hususları göz ardı edilerek verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım. MUHALEFET ŞERHİ Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir....
Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir....