Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Asıl ve birleşen davalar yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdride bedel isteğine ilişkindir. Asıl ve birleşen davada davacılar, davalı ...’ye karşı açtıkları muris muvazaası nedenine dayalı tapu iptal ve tescil davasının kabul edilerek kararın kesinleştiğini, davalı ...’nin hükmün infazını engellemek amacıyla dava konusu 3394 ada 5, 3395 ada 3, 3398 ada 1, 3399 ada 2, 2730 ada 20, 2755 ada 5, 2754 ada 25, 2757 ada 4 ve 147 ada 2 parsel sayılı taşınmazları davalılara satış suretiyle temlik ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının miras payları oranında iptal ile adlarına tesciline olmadığı takdirde miras paylarına isabet eden bedelin davalı ...’den tahsiline karar verilmesini istemişlerdir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, maliki olduğu ... ve ... parsel sayılı taşınmazların birkısım davalıların mirasbırakanı ... adına kayıtlı olduğunu öğrendiğini, ... Tapu Müdürlüğü'nün 10/11/1992 tarih ve 3271 yevmiye nolu satış işleminin tamamıyla bilgi ve iredesi dışında gerçekleştiğini ileri sürerek 10.11.1992 tarih ve 3271 yevmiye sayılı işlemin iptaline, taşınmazların adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar ..., ..., ... ve ...; ... ve ... parsel sayılı taşınmazların mirasbırakanları ... tarafından bedeli ödenmek suretiyle davacıdan satın alındığını, davacının iddiasının yersiz olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Davalı Tapu Müdürlüğü vekili, yolsuz tescile dayalı tapu iptali ve tescil davalarında tapu müdürlüğünün hasım gösterilemeyeceğini belirterek davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini savunmuştur....

      Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “ Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır." düzenlemeleri mevcuttur. 2. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3....

        Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir....

          O halde; imar parselinin dayanağı olan idari işlemin iptal edilmesi ile sicilin dayanıksız kalacağı ve TMK'nın 1025. maddesi hükmü uyarınca yolsuz tescil durumuna düşeceği tartışmasızdır. Öte yandan, 20 Şubat 2020 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 7. maddesiyle 3194 sayılı İmar Kanununun 18. maddesine yeni bir fıkra eklenmiştir....

            S.2 SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2018 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. (Muhalif) MUHALEFET ŞERHİ Taşınmaz mülkiyeti edinme tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir....

              İlgili Hukuk 3.2.1. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 705. maddesinde; “Taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Miras, mahkeme kararı, cebrî icra, işgal, kamulaştırma hâlleri ile kanunda öngörülen diğer hâllerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.” 3.2.2. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeler uyarınca, ayni haklar tapu siciline tescil ile doğar ve tescilin hukuki netice doğurabilmesi için de geçerli bir hukuki sebebinin bulunması zorunludur. Bu hususun tapunun illilik prensibinden kaynaklandığı açıktır. Oysa, oluşan sicilin hukuken geçerli bir sebebi bulunmadığı takdirde, tescilin yolsuz tescil niteliğini taşıyacağı ve sicilin iptali gerekeceğinde kuşku yoktur. 3.2.3....

                Mahkemece, “T.M.Y.’nin 712.maddesindeki yolsuz tescile dayalı da olsa, tapu kütüğündeki tescile dayanarak 10 yıl iyiniyetli zilyet olan kişi taşınmazın mülkiyetini kazanacağı, taşınmazların 1969 yılında yapılan arazi kadastrosu sonucu tapuya tescil edildiği, davalının ve devraldığı kişilerin toplam zilyetlikleri 10 yıldan fazla olduğu” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki; mahkemenin bu gerekçesini kabule olanak bulunmamaktadır. H.G.K.'nun 11.12.1996 gün 1998/13-878-868 ve 30.03.2005 gün 2005/8-202-215 sayılı ve bu konuda daha bir çok kararında belirtildiği gibi H.Y.U.Y.'nın 76. maddesi gereğince dava dilekçesinde sıralanan davanın ve davanın esası olan maddi olayların ileri sürülmesi taraflara, bunların hukuki açıdan nitelendirilmesi ve uygulanacak yasal kuralların aranıp bulunması görevi mahkemeye aittir....

                  HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT Taraflar arasında görülen davada; Davacı, çekişme konusu 90701 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki payının usulsüz işlemler ile davalı ... adına tescil edildiğini, tescilin yolsuz olduğunu, tescile esas idari kararın idari yargıda iptal edildiğini, davalıların yasa dışı davranışlarından dolayı maddi ve manevi olarak zarar gördüğünü ileri sürerek davalı ... adına tescil edilen payın tapusunun iptali ile adına tescile olmazsa 400.000,00 TL’nin ...'den tahsiline, uğradığı 41.300,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi istemiştir. Davalılar, davalılardan ... ve ...'ın idari işlemin gereği olarak sürece dahil olduklarını bu kişilere husumet yöneltilemeyeceğini, davacıya gerekli bildirimlerin yapılmış olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuşlardır....

                    Çünkü TMK’nın 1024/2. maddesine göre, “Bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan veya hukuki sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.” Düzenlemeye göre, geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan tescil yapılmış veya başlangıçta geçerli sebebe dayalı bir tescil olmasına rağmen sonradan geçersiz hale gelmiş ve bu şekli ile gerçek hak durumuna uymayan bir durum oluşmuşsa "yolsuz tescil" söz konusudur. Yolsuz tescil en yalın anlatımı ile gerçek hak durumunu yansıtmayan tescildir. Geçerli bir hukuki sebepten yoksun ya da sakat olan tescil baştan itibaren yolsuz tescildir. Geçerli bir hukuki sebebe dayanmayan yolsuz tescilin her zaman iptali düzeltilmesi istenebilir....

                    UYAP Entegrasyonu