Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 997-1027 maddeleri tapu sicilini düzenlemektedir. Tapu sicilini düzenleyen bölümde yapılacak işlemler; tescil, şerhler ve beyanlar olarak düzenlenmiş, 1013 ve devamı maddelerde de tescilin ve terkinin koşulları belirtilmiştir. Şerhler ve beyanlar için ayrıca bu koşullar belirtilmemiş ise de tapu sicilinde yapılacak işlemler açısından şerhler ve beyanlarda da aynı prosödürün uygulanacağı kuşkusuzdur. Ayni haklar kütüğe tescille doğar ve tarihlerini tescile göre alırlar. Ancak etkisi yevmiye defterine yapılan kayıt tarihinden itibaren başlar(TMK. m.1022). Bu hüküm şerhler içinde uygulanır. Diğer bir anlatımla tapu kütüğüne şerh edilmesi gereken bir hak kütük sayfasına işlendiğinde doğar ise de hükmünü yevmiye defterine kayıt ile başlatır....

    Çünkü, Türk Medeni Kanununun 1024. maddesi uyarınca bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmişse bunu bilen veya bilmesi gereken üçüncü kişilerin yolsuz olan bu tescile dayanma olanakları yoktur. Yasa ve uygulamadaki deyimiyle bağlayıcı olmayan bir hukuki işleme dayanan ve hukuki sebepten yoksun bulunan tesciller yolsuz tescil sayılacağından, hakkı zedelenen üçüncü kişinin iyiniyetli olmayan malike karşı doğrudan doğruya şahsi hakkına dayanması mümkündür. Somut olaya gelince; davacının dayanağı 04.01.2008 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne 06.12.2010 tarihinde şerh edilmiştir. Taşınmaz, satış vaadi borçluları davalılar ... ve ... adına 1/2 hisse itibariyle tapuda kayıtlı iken, taşınmazın son maliki ve davacının oğlu olan diğer davalı ...’e satış vaadi şerhi ile yükümlü olarak 17.08.2011 tarihinde resmi satışı yapılmıştır....

      Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise bu yüzden ayni hakkı zedelenen kimse, TMK'nın 1025. maddesine göre tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. (Bknz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 2017/1- 1208 Esas, 2020/294 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça muris Zeynep Çakal'dan kendilerine intikal eden hisselerle ilgili olarak yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı olarak miras hisseleri oranında tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel talebinde bulunulduğu, mahkemece muris Zeynep Çakal'ın başka mirasçılarının da olması ve davacılar tarafından kendi miras hisseleri yönünden tapu iptali ve tescil talebinde bulunulması nedeni ile davacıların aktif dava ehliyetlerinin olmadığı gerekçesi ile davanın usulden reddine yönelik kararın verildiği, davacılar vekili tarafından kararın istinafa taşındığı görülmektedir....

      Belirtilen ilke TMK'nin 1023. maddesinde aynen "tapu kütüğündeki sicile iyi niyetle dayanarak mülkiyet veya başka bir ayni hak kazanan 3 ncü kişinin bu kazanımı korunur" şeklinde yer almış, aynı ilke tamamlayıcı madde niteliğindeki 1024. maddenin 1. fıkrasına göre "Bir ayni hak yolsuz olarak tescil edilmiş ise bunu bilen veya bilmesi gereken 3. kişi bu tescile dayanamaz" biçiminde öngörülmüştür. Yolsuz tescil nedeni ile açılan tapu iptali ve tescil davalarında zamanaşımı ya da hak düşürücü süre yoktur....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, yolsuz tescil hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı hazine, Mahalli İskan Komisyonu’nun kararıyla 2510 sayılı Kanun uyarınca göçebe olması nedeniyle aile temsilcisi davalı ...'in hak sahibi sayılmasına karar verildiğini ve buna dayalı olarak dava konusu 445 parsel sayılı taşınmazın adı geçen davalı ve ailesi olan diğer davalılar adlarına tescil edildiğini, başvuru veya hak sahipliği karar tarihinden önce davalı ...'...

        Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir....

          Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.”, 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır. " düzenlemelerine yer verilmiştir....

            Ancak, bu hâllerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” 1022/1. maddesinde; “Aynî haklar, kütüğe tescil ile doğar; sıralarını ve tarihlerini tescile göre alır.”, 1023. maddesinde; “Tapu kütüğündeki tescile iyiniyetle dayanarak mülkiyet veya bir başka aynî hak kazanan üçüncü kişinin bu kazanımı korunur.", 1024/2. maddesinde; “Bağlayıcı olmayan bir hukukî işleme dayanan veya hukukî sebepten yoksun bulunan tescil yolsuzdur.”, 1025/1-2. maddesinde "Bir aynî hak yolsuz olarak tescil edilmiş veya bir tescil yolsuz olarak terkin olunmuş ya da değiştirilmiş ise, bu yüzden aynî hakkı zedelenen kimse tapu sicilinin düzeltilmesini dava edebilir. İyiniyetli üçüncü kişilerin bu tescile dayanarak kazandıkları aynî haklar ve her türlü tazminat istemi saklıdır." düzenlemelerine yer verilmiştir....

              Davaya konu olayda da; hem yolsuz tescil durumunda hem de sözleşmenin feshine bağlı olarak tapu iptali ve tescil durumunda davalı ...’nın durumunun ayrı değerlendirilmesi, iyi niyetli olup olmadığının ve bu kapsamda taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini bilip bilmediğinin ispat durumunu dikkate almak gerekmektedir. Bu hususları göz ardı edilerek verilen karar usul ve yasaya uygun olmadığından kararın bozulması gerektiği düşüncemle sayın çoğunluğun aksi yöndeki görüşüne katılmamaktayım. MUHALEFET ŞERHİ Hukuk sistemimizde taşınmaz mülkiyeti edinmek ancak tapu sicili ile mümkündür. Tapu sicili herkese açıktır. İlgili herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfa ve belgelerin kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini tapu memurundan isteyebilir. Tapu kütüğüne yapılmış her tescil, bir ayni hakkı karşılar. Geçerli bir tescil, sicil dışı meydana gelen bir değişiklik sonucu sonradan yolsuz tescil haline gelebilir....

                Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, orman savına dayalı tapu iptal ve tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yörede 1942 yılında 3116 sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, 14.06.1978 tarihinde ilan edilerek kesinleşen aplikasyon ve 1744 sayılı Yasanın 2. madde uygulaması, 12.09.1991 tarihinde ilan edilerek kesinleşen 3302 sayılı Yasaya göre yapılan 2/B madde uygulaması vardır. Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak hüküm kurulmuş olduğuna göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Yasanın 16. maddesi ile 3402 sayılı Yasaya eklenen 36/A maddesi gereğince davalı ... ve Orman Yönetiminden onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları peşin temyiz harcının istek halinde iadesine, Hazineden harç alınmasına yer olmadığına 13/06/2012 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  UYAP Entegrasyonu