Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; asıl davada;-Davacı- davalı kadının TMK 161. maddedeki (zina) hukuksal nedenine dayalı açtığı boşanma davasının REDDİNE,TMK 162 (pek kötü ve onur kırıcı davranış) ve TMK 163 (haysiyetsiz hayat sürme) hukuksal nedenlerine dayalı açtığı boşanma davasının açıklanılan her iki hukuksal neden yönünden KABULÜ ile tarafların TMK 162 ve TMK 163. maddesi gereğince BOŞANMALARINA, TMK 166/1. maddedeki (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) hukuksal nedenine dayalı açtığı boşanma davası ile ilgili KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, birleşen davada;-Davalı- davacı erkeğin TMK 166. maddedeki (evlilik birliğinin temelinden sarsılması) hukuksal nedenine dayalı açtığı boşanma davasının TMK 166/I,II gereğince KABULÜ ile tarafların TMK 166/I,II....

GEREKÇE: Asıl dava; zina (TMK 161. madde), hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK madde 162) ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK 163. madde) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK 166/1. madde) hukuki sebeplerine dayalı boşanma ve ferîlerine, ziynet eşyalarının iadesi, iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin tahsili istemlerine, karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK 166/1. madde) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davacı - karşı davalı tarafça asıl davanın reddi, davalı - karşı davacı tarafça karşı davanın reddi ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

Şti. aleyhine 21/01/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/10/2017 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre maddi tazminat istemine yönelik tarafların tüm; manevi tazminat istemine yönelik davacının tüm temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesiyle; Dava, haksız eyleme dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

    İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadının nafaka ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadının reddedilen taleplerine, kusur tespitine, ziynet alacağı davasının tefrik edilmesinin hatalı olduğuna yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....

    Bu husus gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir. 2-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-karşı davalı erkeğin ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların, erkeğin kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği ve boşanma sonucu bu eşin, en azından diğerinin maddi desteğini yitirdiği anlaşılmıştır. O halde mahkemece, tarafların, sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4, TBK m. 50. 51) dikkate alınarak erkek yararına uygun miktarda maddi (TMK 174/1) ve manevi (TMK 174/2) tazminata hükmedilmesi gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan fiili ayrılığa dayalı olarak boşanmalarına karar verilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine yöneliktir. Fiili ayrılığa esas ilk boşanma davası; taraflardan davacı erkek tarafından, Türk Medeni Kanununun 166/1-2. maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı olarak açılmış ve dava davacı erkeğin eşine şiddet uyguladığı, hakaret ve tehdit ettiği, kadının ise kusurunun ispatlanamadığından bahisle reddedilmiştir. İlk davanın reddi nedeniyle, bu davanın açılmasından önceki olaylara dayalı olarak davalı kadına bir kusur yüklenemez....

          Davacı kadın vekilininin; kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminatın miktarına yönelik istinaf taleplerinin incelenmesinde; Mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. (TMK m. 174). Boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin tamamen kusurlu olduğu, boşanma yüzünden kadının mevcut veya beklenen menfaatlerinin zarar göreceği gibi söz konusu eylemlerin kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği belirtilerek kadın yararına maddi ve manevi tazminata hükmolunması isabetlidir....

          Davalı kadının adli yardım talebini içeren dilekçesi ve dosya kapsamındaki belge ve bilgiler birlikte değerlendirildiğinde, kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin gereken kanun yoluna başvuru giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olduğu kanaatine varıldığından, davalının adli yardım talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı kadının temyiz itirazlarının incelemesine gelince; a) Davacı erkek tarafından TMK 166/son maddesine dayalı açılan boşanma davasının yapılan yargılama sonrasında mahkemece, kusur belirlemesi yapılmaksızın TMK 166/1 maddesi gereği davanın kabulüne karar verilmiş olup, karar davalı kadın tarafından istinaf edilmekle bölge adliye mahkemesince davanın TMK 166/son maddesine dayalı olduğu ve TMK 166/son gereği boşanma davasının kabulü için gerekli şartların gerçekleştiğinden bahisle hükmün kaldırılmasına karar verilmiş, yeniden kurulan hükümde, kusur belirlemesi yapılmaksızın tarafların TMK 166/ son gereği boşanmalarına...

            Dava; evlilik birliğini sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir. Davacı kadının kabul edilen boşanma davası istinafın kapsamı dışında tutulduğundan taraflar arasındaki boşanma hükmü kesinleşmiştir. Davalı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda davalı erkeğin boşanmaya neden olan kusurlu eylemleri, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez....

            UYAP Entegrasyonu