"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra Türk Medeni Kanununun 174/1-2 ve 178. maddeleri uyarınca süresinde açılmış maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacının, davalı aleyhine ... 3. Aile Mahkemesinin bu 11/07/2014 tarih ve 2013/1014 esas, 2014/642 karar sayılı kararı ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuki sebebine dayalı olarak açtığı boşanma davasında, davalı erkeğin kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği ve kararın 16.10.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece davacı- davalının TMK 162. ve 163. Maddelerine dayalı olarak açmış olduğu davalarının reddine, Davacı- davalı kadınının ve Davalı-davacı erkeğin TMK 166/1. Maddeye dayalı boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile şahsi ilişki kurulmasına, 14/01/2021 tarihli ara kararı ile, kadın için aylık 200,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, nafakanın erkekten alınarak, kadına ödenmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına ödenmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine, karar verildiği görülmüştür....
Maddesi uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuklar için aylık 450,00'şer TL iştirak nafakasına, davacı-karşı davalı kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 8.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile iştirak nafakalarının miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen tazminatlara, erkeğin reddedilen tazminat taleplerine, velayet düzenlemesine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....
Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2). Boşanma sebebiyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için, tazminat talep eden tarafın kusursuz veya az kusurlu olmasının yanında, boşanmaya sebep olan olayların kişilik haklarına saldırı niteliğinde olması da gerekir (TMK m.174/2). Somut olayda; mahkemece davacı erkeğe kusur olarak yüklenen "müşterek konutu terk etmek" eylemi, kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde görülemez. Bu bakımdan, olayda davalı kadın yararına manevi tazminata (TMK m.174/2) hükmedilmesini gerektiren bir sebep bulunmamaktadır. O halde, davalı kadının manevi tazminat talebinin reddi gerekirken, yazılı şekilde kabulü doğru değildir....
Davalı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili, 20.03.2019 tarihli dilekçe ile; kadın yararına 20.000,00 TL (TMK md. 174/1) maddi tazminata hükmedilmesi talebinde bulunmuştur. İlk derece mahkemesince; dava ve karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle TMK'nun 166/1. Maddesi uyarınca boşanmalarına, davacı-karşı davalı kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 15.000,00 TL manevi tazminata, davacı-karşı davalı kadının dava dilekçesinde belirttiği maddi tazminat talebinin bu dosyadan tefrikine, davacı-karşı davalı kadının 20/03/2019 tarihli dilekçesinde istediği maddi tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı-b.davalı vekili, istinaf dilekçesinde özetle; ilgili TMK hükümlerinin somut olayda hukuka uygun olarak uygulanmaması nedeniyle hukuka aykırı olarak karar verildiğini, somut vakada yerel mahkemenin TMK 161'e aykırı olarak karar verdiğini, TMK 161/2 uyarınca zamanaşımının dolduğunu, karşı tarafın zinaya dayalı dava açma hakkının zamanaşımına uğradığını, TMK 161/3 uyarınca karşı tarafın iradesinin müvekkili affetme yönünde olduğunu, zinadan dolayı boşanmaya hakkı olan eşin boşanma sebebini affetmesi halinde dava hakkının yok olduğunu, bu sebeple karşı tarafın eğer müvekkili affetmek isitemiyorsa dava yoluna başvurması gerektiğini, fakat karşı tarafın dava yoluna başvurmayıp, evliliği devam ettirmek istemiş olmasının karşı tarafın zinaya dayalı dava açma hakkının bulunmadığını, somut vakada yerel mahkemenin TMK 162'e aykırı olarak karar verdiğini, TMK 162/2 uyarınca zamanaşımının...
nın 166/1 maddesine dayalı açılan asıl ve karşı dava ile zina nedeni ile TMK. 161 maddesine dayalı açılan birleşen boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı davacı kadının maddî tazminat talebinin kısmen kabulü ile; TMK.'nın 174/1 maddesi uyarınca boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20.000 TL maddî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, davalı-davacı kadının manevî tazminat talebinin kısmen kabulü ile; TMK.'nın 174/2 maddesi uyarınca boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 15.000 TL manevî tazminatın davacı-davalı erkekten alınarak davalı-davacı kadına verilmesine, davacı-davalı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, davalı-davacı kadının karşı davada zina (TMK m. 161) sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir. Ankara 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Uyuşmazlığın mahkemenin tavsifine göre TMK mad. 174/2'ye dayalı manevi tazminat olması ve aile mahkemesi tarafından karar verilmesine göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay 2.Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın Yargıtay 2.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 19/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
O halde, ...... yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk ......sı (TMK m. 173) takdiri gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-...... veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ...... ve sosyal durumları da gözetilerek ...... davası tarihinden geçerli olmak üzere, davalı ...... yararına uygun miktarda tedbir ......sına hükmedilmesi gerekirken, tedbir ......sı talebinin reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
"Davacı- davalı erkek 03.07.2013 tarihinde TMK 164. maddesinde düzenlenen terk hukuki nedenine dayalı, davalı-davacı kadın ise 22.07.2013 tarihinde TMK 166/1. maddesinde düzenlenen şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı dava açmışlardır. Mahkeme tarafından, davacı-davalı erkek eşin birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine hakaret ve küfür ettiği, şiddet uyguladığı, eşini ve ortak çocukları evden kovduğu belirtilip, davacı- davalı erkek eşin, usulüne uygun terk ihtarı tebliğ ettirdiği, yasal süre içerisinde davalı-davacı kadının eve dönmediği, her ne kadar kadın haklı sebebe dayalı olarak evi terk etmiş ise de, makul süre geçtikten sonra eşin ihtarı üzerine haklı nedene dayanarak eve dönmediğini ispatlayamadığı gerekçe gösterilerek tarafların davalarının kabulüne karar verilmiştir. TMK 164. maddesinde “..... diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” hükmü bulunmaktadır....