Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; erkeğin davasının reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı olarak boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin anneye verilmesine, müşterek çocuklar için aylık 750,00'şer TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalı-karşı davacı kadın yararına aylık 1.250,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 400.000,00 TL maddi ve 400.000,00 TL manevi tazminata, davalı-karşı davacı kadın yararına fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesince; asıl dava yönünden; erkeğin evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının reddine, erkeğin zina nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların TMK'nın 161....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; kadın tarafından zina nedenine dayalı açılan davanın reddine, taraflarca TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan davaların kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayetin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, her bir çocuk için aylık 750 TL tedbir - iştirak nafakası, kadın için 75.000 TL maddi, 30.000 TL manevi tazminat takdirine karar verilmiştir....
Türk Medeni Kanunu'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi (TMK m. 174/1) ve manevi (TMK m. 174/2) tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının Erol'a yükletilmesine, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran Elif'e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 28.01.2020 (Salı)...
Maddesine dayalı boşanma davasının reddine, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, nafakanın her yıl TEFE-TÜFE oranında artırılmasına, davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, taraflar eşit kusurlu olduğundan kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine hükmedilmiştir. Davacı kadın vekili; kusur tespitine, kadının reddedilen TMK'nın 162. Maddesine dayalı boşanma davasına, iştirak nafakasının miktarına, kadının reddedilen tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Davalı erkek; vekalet ücreti ve yargılama giderine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. Dava; pek kötü ve onur kırıcı davranış (TMK md. 162) ile evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenlerine dayalı boşanma davası ve fer'ilerine ilişkindir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında, ilk derece mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına, tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. Bu karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi yapan bölge adliye mahkemesince istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir....
Mahkemece, her iki boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma" talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte, evlilik birliğinin sarsılması sebebine (TMK m. 166/1) dayalı boşanma davaları için ayrı ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir. Tarafların kusurları bölünerek, her bir dava için ayrı kusur belirlemesi yapılıp, fer'i konularda da her bir dava için ayrı hüküm kurmak, Türk Medeni Kanunu' ndaki düzenlemelere (TMK m.4,174/1-2, 175) aykırı düşer....
davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasında ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 8. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü; - K A R A R - Dava, haksız fiil nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, tarafların evli olmasalar da evli gibi aile hayatı yaşadıkları ve uyuşmazlığın aile hukukuna tabi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Aile Mahkemesi ise, taraflar arasında kurulmuş geçerli bir evlilik birliği olmadığı ve talebin haksız fiilden kaynaklandığı gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. Aile Mahkemeleri TMK.'nun 282 ve devamı maddelerinde sınırlı olarak belirtilen soybağının reddi (TMK.'nun 286. vd.) babalık, tanıma, tanımanın iptali gibi davalara bakmakla görevlidir....
davacı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır....
Davacı kadın yararına TMK m.174/1-2 koşulları oluşmuştur. O halde, davacı kadın lehine tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusurun ağırlığı ve hakkaniyet ilmesi (TMK m.4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddi ve manevi tazminat isteklerinin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 3-Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda ağır kusurlu olmadığı ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de sabit olduğuna göre, davacı kadın yararına uygun miktarda yoksulluk nafakasına (TMK m.175) hükmedilmesi gerekirken bu isteğin reddi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın tarafından 24.10.2014 tarihinde açılan Türk Medeni Kanunu'nun 197. maddesine dayalı bağımsız tedbir nafakası davası, davacı kadın tarafından 26.11.2014 tarihinde açılan boşanma davası ile birleştirilmiştir....