Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

itibaren yasal faiz işletilmesine, davalı birleşen davacının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalı ... aleyhine 27/06/2014 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 28/05/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiil nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş: hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, iki adet köpeğinin zehirlenerek öldürülmesi nedeni ile uğradığı maddi ve manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir....

    Belirlenen kusur durumu karşısında TMK 174/2.madde gereğince yasal koşullar davalı erkek lehine gerçekleşmediğinden davalının manevi tazminata yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı erkeğin, cevap dilekçesi ve ön inceleme duruşmasındaki açık beyanı karşısında maddi tazminat talebinin TMK 174.maddesi kapsamında olmadığı, usulüne uygun açılmış dava ve karşı davasının olmadığı dikkate alındığında eşyadan kaynaklı maddi tazminat talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygun olmakla davalı erkeğin maddi tazminata yönelik istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....

    Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, fiili evlilik süresi, paranın alım gücü, ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat çoktur. TMK'nun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile TBK’nun 50 ve 51. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi (TMK m. 174/1- 2) tazminat takdiri gerekir....

    Erkekten kaynaklı bu eylemler aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı teşkil eder niteliktedir. Mahkemece yanılgılı değerlendirme ile kadının ağır kusurlu olduğu kabul edilerek maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) taleplerinin reddi doğru görülmemiştir. 4- Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. (TMK m.175) Toplanan delillerle, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-karşı davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-karşı davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir....

      Bu durumda mahkemece, davalı (kadın)'ın ağır kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı gibi, maddi tazminat talebinin reddi de isabetsiz olmuştur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen davalı (kadın)'ın davacı (koca)'dan daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK m. 4, TBK m. 50 ve 52) dikkate alınarak davalı (kadın) yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

        Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle: davacının TMK 2. md. kapsamında iyi niyetli olmadığını, taşınmazda orman şerhi olduğunu, zamanaşımı süresinin dolduğunu, tapu iptal işleminin kesinleşmiş bir mahkeme kararına dayandığını, husumet yokluğu sebebiyle red kararı verilmesi gerektiğini, taşınmazın orman vasfı sebebiyle arazi olarak değerlendirilemeyeceğini, kapitalizasyon faiz oranının, objektif değer artış oranının hatalı uygulandığını, faizin hatalı uygulandığını belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE : Açılan dava TMK 1007. Maddede düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat davasıdır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: " Davalı kocanın açmış olduğu karşı boşanma davasının REDDİNE, TMK m.166/1 gereğince BOŞANMALARINA, Davacı kadının tedbir nafakası talebinin sürekli ve düzenli geliri bulunması sebebiyle, yoksulluk nafakası talebinin boşanma halinde yoksulluğa düşmeyeceği anlaşılmakla yasal şartları oluşmadığından REDDİNE, Davacı kadının maddi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, TMK m.174/1 gereğince 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı kocadan alınarak davacı kadına VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE, Davacı kadının manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığından REDDİNE, Davacı kadının ziynet eşyasının iadesi davasının REDDİNE, Davacı kadının mal rejimi tasfiyesinden kaynaklı alacak davasının tefrikine "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın; maddi tazminat miktarı, manevi tazminat, nafakalar ve ziynet eşyasının reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur....

        Ancak boşanma ile davacı erkeğin ihlal edilen, mevcut ve beklenen menfaatinin zarar görecek olması nedeni ile İlk Derece Mahkemesince davacı erkek lehine, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, gelir seviyeleri ve yaşantıları, belirlenen boşanma sebebi dikkate alındığında, uygun miktarda boşanma nedeni ile TMK.'nun 174/1 maddesi uyarınca maddi tazminat karar vermesi gerekirken hatalı değerlendirme ve gerekçe ile erkeğin boşanma nedeni ile talep ettiği maddi tazminat talebinin reddine karar verilmesinin toplanan delilere, usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşıldığından, davacı erkeğin, İlk Derece Mahkemesince verilen kararda, maddi tazminat talebinin reddine ilişkin karar yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen kararda; "davacının maddi tazminat talebinin reddine" ilişkin hükmün tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılarak 6100 sayılı HMK.'...

        Davalı/k.davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemeye sunulan görüşme kayıtlarının gizlice kaydedildiğini, bu kayıtlara delil olarak dayanmalarının usule aykırı olduğunu, tanık beyanlarının yalan ve birbiriyle çelişkili olduğunu, hal böyle iken duyuma dayalı, çelişkili tanık beyanlarına dayanarak kendisine kusur olarak yüklenmesinin, yüksek miktarda maddi-manevi tazminata hükmedilmesinin hatalı olduğunu, davacının tam kusurlu olduğunu, belirterek, kendi açtığı davanın kabulüne, tarafı lehine 70.000 TL maddi, 1 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE : Asıl dava, öncelikle TMK 161 maddesi olmadığı takdirde TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davası, karşı dava ise TMK 166/1 maddesi uyarınca açılan boşanma davasıdır. Davacı/k.davalı kadın istinafında, tazminat ve nafaka miktarlarının düşük olduğunu, TMK 330/3 maddesi uyarınca iştirak nafakasının 5 yıllık nafaka tutarınca irat şeklinde ödenmesini talep etmiştir....

        UYAP Entegrasyonu