Davacı (kadın) vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin gerekçeli kararında boşanma davasında istedikleri TMK 174.maddesi uyarınca maddi tazminatın kefalet sözleşmesinden kaynaklı istendiğinden bahisle görevsizlik kararı verildiğini, boşanma davasında istedikleri maddi tazminatın dayanağı dava dilekçesinin 7.maddesinde açıklandığı üzere davacının babasının davalının araba almak için çekmiş olduğu krediye kefil olması ve bu kefilliğinin dışında davalıya elden 10.500,00 TL nakit para vermesi olduğunu, davada çekilen krediye kefil olmasından bahisle bir talepte bulunulmadığını, elden verilen nakit para açısından maddi tazminat talebinde bulunulduğunu, davacının babası ile davalı arasında var olan kefalet ilişkisine dair herhangi bir talep olmadığından ve şu aşamaya kadar kefaletten kaynaklı davacının babasının bir maddi zararı bulunmadığından dolayı bu yönde verilen görevsizlik kararına itiraz ettiklerini, boşanma davasında maddi tazminat taleplerinin davalıya elden verilen paranın iadesi...
Mahkemece davanın kabulüne karar verilerek, “tarafların 4721 sayılı TMK 166/3 maddesi uyarınca anlaşmalı olarak boşanmalarına, taraflar arasında yapılan anlaşma uyarınca maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası takdirine yer olmadığına, davacı ve davalı tarafından ortak düzenlenen 20/06/2017 havale tarihli protokolün onaylanmasına ve kararın eki sayılmasına, tarafların mal rejiminden kaynaklı alacaklarının olmadığının tespitine” şeklinde hüküm kurulduğu görülmüştür. Dosyaya sunulan ve mahkemece uygun görülerek kararın eki sayılmasına karar verilen 20/06/2017 tarihli boşanma protokolü ve duruşmadaki imzalı beyanları ile tarafların boşanmanın eki niteliğinde bulunan nafaka ve tazminatlar hususunda karşılıklı olarak taleplerinin bulunmadığı, münhasıran ortak konutta bulanan eşyalar konusunda anlaştıkları ve ayrıca ziynet eşyası taleplerinin olmadığı sabittir....
Davalının cevap dilekçesi ile talep ettiği Türk Medeni Kanununun 174/1-2. ve 175. maddesi kapsamındaki tazminat ile yoksulluk nafakası talepleri boşanmanın eki niteliğinde olup, talep edilebilir olması için ayrıca müstakil bir dava konusu edilmesi gerekmez. Öyleyse mahkemece kadının yoksulluk nafakası ve maddi ile manevi tazminat talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Davalı kadın dava tarihi itibariyle tedbir nafakası talebinde bulunmuş, mahkemece talep ettiği tarih dikkate alınarak bu tarihten itibaren kadın yararına tedbir nafakasına hükmolunmuştur. Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına (TMK m.186/1), geçimine (TMK m.185/3), malların yönetimine (TMK m.223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m.185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169)....
yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169)....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı-Maddi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen nafaka talebi, manevi tazminatın miktarı, ziynet alacağının reddedilen kısmı ile maddi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-karşı davacı kadının maddi tazminat talebi, davacı-karşı davalı erkek için çektiği krediler, verdiği borç para ve çalışamamasından kaynaklı kazanç kaybına yönelik olup, bu talepler boşanmanın fer'isi (TMK m. 174/1) niteliğinde değildir....
Mahkemece, asıl ve karşı dava yönünden maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı-karşı davacı vekili ile katılma yoluyla davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-karşı davalı vekili, davalının yönetimindeki aracın müvekkilinin idaresindeki motosiklete çarpması sonucu davacı-karşı davalının yaralandığını ve malûliyetinin oluştuğunu belirterek, maddi ve manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı-karşı davacı vekili, müvekkilinin kazaya karışan aracında meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı ve tamiri süresince kullanılamamasından kaynaklı maddi tazminat ve kaza nedeniyle uğranılan manevi zararın tazmini için manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davada yaralanma nedeniyle davacı-karşı davalının maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne, karşı davada davalı-karşı davacının araç hasarına ilişkin maddi ve manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamında; ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal Rejimi Tasfiyesi-Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının talebi TMK 174/2 maddesi ve TMK 178 maddesi uyarınca boşanma kararından sonra açılan tazminat talebi olmayıp; B.K'na tabi haksız fiilden kaynaklı manevi tazminat talebi ise de; Yargıtay 8....
Sonuç olarak davacı/davalı kadının kusura ilişkin istinaf talebinin kabulü ile ,kadının kusurunun çıkarılmasına ve davalı/davacı erkeğin evin ihtiyaçların karşılamamak ve evine yeterince vakit harcamamak sureti ile birlik görevlerini ihmalden kaynaklı tam kusurlu olduğunun kabulü gerekmiştir. Feri nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin ; Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya az kusurlu taraf ,kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.( TMK 174/1) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında erkeğin tam kusurlu olduğu anlaşılmakla mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kadın lehine tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak 10.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesi gerekmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf ,kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar da para ödenmesini isteyebilir....
DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi, maddi ve manevi tazminat Davacı-karşı davalı Ü.. Y.. ile davalı-karşı davacı Ü.. A.. aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi, maddi ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair Kozan 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 20.11.2013 gün ve ... sayılı hükmün Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-karşı davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş ise de; duruşma isteğinin pul yokluğundan reddine karar verilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı-davalı vekili, dava dilekçesinde belirtmiş olduğu dört adet mesken, altı adet işyeri, ziynet eşyalarına ilişkin alacak ile boşanmadan kaynaklı maddi ve manevi tazminat alacağının davalı-davacıdan tahsilini talep etmiştir, karşı davanın ise reddine karar verilmesini savunmuştur....
Fer'i nitelikteki maddi ve manevi tazminata ilişkin; Mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir.( TMK 174/1) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında erkeğin ağır kusurlu olduğu anlaşılmakla mevcut ve beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen davacı/ karşı davalı kadın lehine 30.000,00 TL maddi tazminatın davalı/ karşı davacı erkekten tahsiline ve fazla isteğin reddine karar verilmesi gerekmiştir. Boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun bir miktar da para ödenmesini isteyebilir. (TMK 174/2) Tarafların ispatlanmış kusurları dikkate alındığında ağır kusurlu erkeğin eylemlerinin ,kadının kişilik haklarını ihlal ettiği anlaşılmakla davacı/ karşı davalı kadın lehine 25.000,00 TL manevi tazminat verilmesine ve fazla isteğin reddine karar verilmesi gerekmiştir....