Kanun koyucu anonim şirketlerden farklı olarak limited şirketlerde haklı sebeple fesih davası açma hakkını şirkette belirli oranda pay sahibi olmaya bağlamamış, her bir ortağa şirkette sahip olduğu sermaye payı oranından bağımsız olarak bu hakkı tanımıştır. Şirketin haklı sebeple feshi, ikincil bir çözümdür. Bu talebin ikincilliği hem davanın açılması hem de davada verilecek hüküm bakımından geçerlidir. Haklı sebeple fesih davasının diğer hukuki yollarla ilişkisi konusu çok net bir biçimde ortaya konulmuş değildir. Ancak İsviçre doktrininde bugün hakim olan ve Türk doktrininde de benimsenen görüş davanın ikincil niteliğinin bu davaların açılmasının haklı sebeple fesih davasının ön şartı olmadığı yönündedir. Gerçekten de davanın ikincil nitelikte olması diğer davalar ile arasında bir bağlılık bulunduğu ve azlığın bu davaları açmadan haklı sebeple fesih davası açamayacağı anlamına gelmez....
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davanın KABULÜNE, Bilirkişi ... tarafından hazırlanan 13/12/2021 teslim tarihli; "Dosyaya mübrez belge, bilgi, ticari defter-belgeleri ile davacı şirket merkezinde yapılan yerinde inceleme sırasında ibraz edilen ve dosyaya eklenen belgeler ile sınırlı olarak yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler neticesinde; 1- Davacının ticari defterlerinin ETTK md 85 HMK md 222 ve TTK md 64 uyarınca sahibi lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2- Davacı şirkette iş bu aynı sermaye öncesinde ki pay dağılımının ADI SOYADI HİSSESİ HİSSE ORANI ... ... 5.000.000,00 100,00 % TOPLAM 5.000.000,00 100,00 % Şeklinde olduğu, 3- Davacı ... Tic....
Anonim Şirketi'nden geliyorsa bu şirketin de hakim ortaklıktan kaynaklı defter ve kayıtlarının incelenmesi hususunda özel denetçi tayin edilmesi isteğinde bulunmuştur. Davacının davalı şirketin ortağı olduğu, TTK'nun 438-439 maddesi uyarınca özel denetçi atanmasının sermayenin en az onda birinin halka açık anonim şirketlerde yirmide birini oluşturan pay sahipleri veya paylarının itibari değeri toplamı en az 1.000.000,00 TL olan pay sahiplerinin isteyebileceği, ... ... Anonim Şirketi davalı şirketin %100 payına sahip şirket ise de ayrı bir tüzel kişiliği bulunduğu, hakim şirket olması hasebi ile bu şirketin de ticari defter ve kayıtları üzerinde belirlenen konularda özel denetçi atanması istenilmiş ise de, TTK'nun 437/2.maddesinde bilgi verme yükümünün TTK'nun 200.madde çerçevesinde şirketin bağlı şirketlerini kapsayacağı, özel denetim isteme yönünden hakim şirkete yönelik bir düzenlemenin olmadığı gibi, ... ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/473 Esas KARAR NO : 2023/515 DAVA : Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) DAVA TARİHİ : 15/07/2023 KARAR TARİHİ : 15/09/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Olağanüstü Genel Kurul İstemli) dava dosyasının incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacının davalı şirkette TTK 411. maddesinde belirtildiği şekilde azlık pay sahibi olduğunu, şirkette 88.750 adet paya karşılık sermaye tutarının ise ... TL olduğunu, dava dışı ...'nın 87.000 paya karşılık ... TL sermaye tutarının olduğunu, ...'un ise 9.250 pay paya karşılık ......
Dava, TTK'nın 531 (1) maddesi uyarınca azınlık pay sahibi tarafından açılan, davalı şirketin haklı sebeple feshi, bunun mümkün olmaması halinde davacının şirketten ayrılma bedeli ödenerek çıkarılması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, karara karşı davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur. TTK'nın 531. maddesinde, haklı sebeplerin varlığı halinde şirket sermayesinin en az onda birini ve halka açık şirketlerde yirmide birini temsil eden pay sahiplerinin, haklı sebeplerin varlığı halinde şirketin feshine karar verilmesini isteyebileceği, mahkemece fesih yerine davacı pay sahiplerine, pay bedellerinin karar tarihine en yakın tarihteki gerçek değerlerinin ödenmesi suretiyle davacı pay sahiplerinin şirketten çıkarılmalarına veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme de karar verilebileceği öngörülmüştür....
Mülga 6762 sayılı TTK 520/son maddesinde limited şirkette pay devrinin yazılı şekilde yapılması ve ilgililerin imzalarının noterce tasdik ettirilmesi, Yasanın 520/ilk maddesinde, pay devrinin şirket hakkında hüküm ifade edebilmesi için şirkete bildirilmesi ve pay defterine kaydedilmesi gerektiği, Yasanın 520/2. maddesinde devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için ortakların en az dörtte üçünün devre muvafakat etmesi, Yasanın 519/son maddesinde de pay defterinin ve listelerin kusurlu ve noksan tutulmasından müdürlerin şahsen ve müteselsilen sorumlu oldukları düzenlenmiştir. Somut uyuşmazlıkta, davacının davalı şirketteki tüm hissesi davalı ...'e mülga TTK 520/son maddesine göre usulüne uygun devredilmiş, Yasanın 520/2 maddesi gereğince pay devrine tüm ortaklarca muvafakat edilmiş, ancak pay devrinin şirket yönünden hüküm ifade edebilmesi için gerekli bulunan ve Yasanın 520/ilk maddesinde düzenlenen “şirket pay defterine kayıt” prosedürü tamamlanmamıştır....
a pay devrine ilişkin alınan kararı iptal ettirmekte, davacıların hukuki yararının bulunmadığı, pay devri iptal olsa bile pay devrine konu 1/3 payın ...'a, 1/3 payın ise ...'a geçeceği, davacıların paylarında hiçbir değişiklik olmayacağı, davacıların babaları ...'tan miras yoluyla intikal eden hisselerini hali hazırda aldıkları, dolayısıyla işbu davada hukuki yararlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine davacıların 2014 yılında yapılan ve butlanı talep edilen genel kurul zamanında davalı şirketin hissedarı olmadıkları, babaları ...'ın 02/04/2021 tarihinde vefatından sonra davalı şirkette hissedar oldukları, davacıların butlanını talep ettikleri 01/03/2014 tarihli genel kurulda ... ve ... adına olan şirket hisselerinin davacıların kardeşi olan ve aynı zamanda davalı şirketin yetkilisi olan ...'a devrine yönelik alınan karar olduğu, hisseleri devredenin ... ve ... olduğu, devralanın ise ... olduğu, ne davacıların ne de murisleri ...'...
a pay devrine ilişkin alınan kararı iptal ettirmekte, davacıların hukuki yararının bulunmadığı, pay devri iptal olsa bile pay devrine konu 1/3 payın ...'a, 1/3 payın ise ...'a geçeceği, davacıların paylarında hiçbir değişiklik olmayacağı, davacıların babaları ...'tan miras yoluyla intikal eden hisselerini hali hazırda aldıkları, dolayısıyla işbu davada hukuki yararlarının bulunmadığı tespit edilmiştir. Yine davacıların 2014 yılında yapılan ve butlanı talep edilen genel kurul zamanında davalı şirketin hissedarı olmadıkları, babaları ...'ın 02/04/2021 tarihinde vefatından sonra davalı şirkette hissedar oldukları, davacıların butlanını talep ettikleri 01/03/2014 tarihli genel kurulda ... ve ... adına olan şirket hisselerinin davacıların kardeşi olan ve aynı zamanda davalı şirketin yetkilisi olan ...'a devrine yönelik alınan karar olduğu, hisseleri devredenin ... ve ... olduğu, devralanın ise ... olduğu, ne davacıların ne de murisleri ...'...
Davalı şirket yönetim kurulu üyeleri vekili 21/07/2022 tarihinde UYAP üzerinden gönderdiği dilekçesinde özetle; davalı şirkette pay sahibi olan müvekkillerinin feri müdahil olarak davaya dahil edilmesi gerektiğini, davalı şirkette yönetim kurulu üyesi seçilmemesinin ve şirkette organ yokluğu durumunun yaratılmasının tek sebebinin %51 hisseye sahip olan davacının olduğunu, davacı şirketin, davalı ... iflasın eşiğine getirdiğini, pay sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğini, müvekkillerinden ...'un genel müdür olarak temsil yetkisinin uzatılmadığını ve şirketin bilinçli olarak zarara uğratıldığını belirterek öncelikle iş bu davanın derdest bulunan ... 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/347 Esas Sayılı dava ile birleştirilmesini, mahkeme aksi kanaatte olursa davanın reddini istemiştir....
Dava, limited şirket ortaklığından çıkma ve kazançtan pay verilmesine ilişkin olup asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri arasında oluşan olumsuz görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosya Dairemize gönderilmiştir. 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK'nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK'nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da "ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan" hukuk davalarıdır. Mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın yasa gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK'nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır....