faal mi gayrı faal mi olduğunun anlaşılamadığını, davacı ortağın ortaklıktan çıkartılma ihtimali düşünülmüş ise de,davalı şirket yetkililerinin şirketin mali durumunu gösterir ticari defter ve kayıtları ibraz etmediği için davacı ortağın çıkma payı hesaplanamayacağından davacının ortaklıktan çıkması yerine TTK 636/3 maddesi uyarınca davalı şirketin feshine karar verilmesinin adil olacağı kanaatine varılmış,şirketin fesih ve tasfiyesine ve tasfiye memuru olarak SMMM ...'...
Madencilik İnşaat Taahhüt Nakliye Mobilya San Ve Tic Ltd Şti vekili istinaf dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesi gerekçeli kararında, müvekkili şirketin vergi dairesinden resen terk işlemlerinin yapılmış ve uzun süredir fiili ticari faaliyetlerinin bulunmaması da gözetildiğinde davacı şirketin müvekkil şirketin feshi ve tasfiyesine ilişkin taleplerinin kabulü cihetine gidildiği belirtilmişse de bu kararın hatalı olduğunu, müvekkili şirketin her ne kadar ticari faaliyetlerine devam etmek istemişse de davacı şirketin engellemesi ile karşılaştığından faaliyetine ara vermek zorunda kaldığını, Türk Ticaret Kanunu çerçevesinde bir ticari şirketin fesih ve tasfiyesi için gerekli koşullar oluşmadığı halde,usule ve yasaya uygun olmayan bilirkişi raporları hükme dayanak alınarak müvekkil şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiş olması hakkaniyetli olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Aynı yasanın 390/3 maddesi,'' Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkca belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır'' düzenlemesini içermektedir.Kanun hükmü, tedbirin sadece dava konusu olan şey hakkında verilebileceğini ve tedbir talep edenin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğunu düzenlemiştir. Tedbir konulması talep edilen taşınmazlar davalı şirket adına kayıtlı olup doğrudan dava konusu değildir. Ancak, şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmekle, şirketin tüm mal varlığı dolaylı olarak davanın konusu kapsamındadır....
Dava, haklı nedenle limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkin olup, işbu davanın kural olarak şirket tüzel kişiliği hasım gösterilerek açılması gerekmektedir. Mahkemece, davalı şirketin yanında diğer ortaklar yönünden de dava kabul edilmiş ve davacının ortaklıktan çıkarılması ile 145.000,00 TL’nin davalılardan tahsiline karar verilmiş ve ayrıca davalıların tümü yargılama giderleri ile vekalet ücretinden sorumlu tutulmuştur. Oysa bu türden bir davada fesih ve tasfiyesi istenen şirket dışındaki davalı ortaklara husumet yöneltilmesi mümkün değildir. Kaldı ki, davalı ... davalı şirketteki hissesinin tümünü 2004 yılında diğer ortak davalı ...’a devretmiş ve bu durum ticaret sicilinde tescil edilmiştir. Bu durumda, mahkemece, mümeyyiz davalı ...’ye karşı açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın mümeyyiz davalı yönünden bozulması gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/726 Esas KARAR NO : 2022/1067 DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli) DAVA TARİHİ : 22/08/2022 KARAR TARİHİ : 30/11/2022 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dilekçesi içeriği ve eklerinde görüleceği üzere şirketi temsil ve ilzama yetkili olan yönetim kurulu başkanı ....'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen şirketin fesih ve tasfiyesi ve müdürlükten azil davası sonucunda verilen ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 13/07/2011 gün ve 2010/223 Esas 2011/405 Kararın davalı birleşen dosya davacısı ... vekili tarafından temyizi üzerine dosya incelendi. Gereği düşünüldü. Dosyanın incelenmesinde, limited şirketin fesih ve tasfiye davasının davalısı olan ... Makine İnşaat Mobilya Temizlik Isıtma Soğutma Gıda Lokanta Otomotiv Kimya İlaçlama Nakliyat Bilgisayar San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne kararın tebliğine ilişkin tebligat belgesine ve ... adına temyiz eden Av. ...'ın davalı şirket adına vekaletnamesine rastlanmamıştır....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, fesih ve tasfiyesi talep edilen adi ortaklığın amacı itibariyle ticari işletme olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 4/1. maddesinde her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı hüküm altına alınmıştır. Buna göre bir uyuşmazlığın ticari nitelikte olabilmesi için, her iki tarafın da ticari işletmesini ilgilendirmesi yahut aynı maddenin alt bentlerinde düzenlenen istisnalardan birine dahil olması gerekmektedir. Somut olayda,taraflar arasında düzenlenen yevmiye numaralı ve 20.11.2012 tarihli adi ortaklık sözleşmesi ile şirketinin kurulması üzerine, 01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 620 ve devamı maddelerinde düzenlenen adi ortaklık hükümleri ile, aynı kanunun 642....
Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/750 esasında davacının şirketin fesih ve tasfiyesi davasının derdest olduğunu, davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerektiğini, işin esası yönünden ise, gerçekten de davalı şirketin çalışma alanından daha geniş faaliyet alanı olan şirketin müvekkilleri tarafından kurulduğunu, bu şirketin davalı şirketin distribütörü olduğunu ve sadece davalı şirketin genel bayiliğini yaptığını, davalı şirketin bir mülkünün diğer şirkete şirketin devamı için satıldığını, davacının idareciliğine son verince şirketin daha karlı çalışmaya başladığını savunarak,davanın reddini talep etmiştir....
Diğer taraftan aynı madde gereğince, Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki (6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak) iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, HMK'nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan, mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re'sen incelenir. Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; uyuşmazlık, taraflar arasında fırın işletmek üzere kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir. Diğer bir anlatımla, uyuşmazlık, tarafların ticari işletmelerine ilişkin olmayıp, ortak olduğu ticari işletmeye ilişkindir. Kaldı ki, tarafların tacir olduğuna dair bir bilgiye de dosya içerisinde rastlanılamamıştır....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf dilekçesinde özetle;dava dilekçesindeki iddialarını tekrarla taraflar arasında adi ortaklık ilişkisi olduğunun, müvekkilinin adi ortaklık gereğince ifa etmesi gereken tüm edimleri ifa ettiğinin yaklaşık olarak değil aksine tam olarak ispat ettiğini belirterek ilk derece mahkemesinin ara kararının kaldırılarak rödavans sözleşmesinden kaynaklanan işletmecilik hakkının 3.şahıslara devir ve temlikinin önlenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi için ileride tasfiye memuru olarak değiştirilmek üzere tedbiren denetim kayyımı atanmasını istemiştir. İNCELEME VE GEREKÇE Talep, adi ortaklığın haklı nedenle feshi ve tasfiyesi istemli davada, davalı şirketin rödevans sözleşmesinden kaynaklı işletmecilik hakkının tedbiren 3. kişilere devir ve temlikinin önlenmesi ve adi ortaklığa tedbiren kayyım atanması istemine ilişkindir....