Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SAVUNMA: davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: huzurundaki davada ek tasfiyesi talep edilen şirketin, tasfiye süreci sona ermediğinden yani, tüzel kişiliği sona ermediğinden davacının hukuki yararının bulunmadığını, müvekkilinin işlemleri mevzuata uygun olarak yaptığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, şirketin ihyası talebinden ibarettir. 6762 Sayılı TTK'nın 552. maddesi yollamasıyla Anonim şirketin, tasfiye memurlarını tayin ve azilleri, tasfiyenin icrası, ticaret sicilindeki kaydın silinmesi ve ticari defterlerin saklanması hakkındaki hükümleri limited şirketlerde dahi tatbik olunur. Aynı yasanın 449. maddesinde tasfiyenin sona ermesi üzerine şirkete ait ticaret unvanının sicilden terkini tasfiye memurları tarafından sicil memurluğundan talep olunacağı, işbu talep üzerine terkin keyfiyeti tescil ve ilan olunacağı düzenlenilmiştir....

    kendi adına ve şirketi temsilen verdiği cevap dilekçesinde, kötü yönetim iddialarını kabul etmediklerini, taraflar arasında iletişim kurulamadığını, tasfiye görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, şirketin idari para cezasına maruz kaldığını ileri sürmüş, kendi yönünden davanın husumet yokluğu sebebiyle reddini istemekle beraber şirket yönünden fesih ve tasfiye talebini kabul ettiğini beyan etmiştir. DELİLLER ve GEREKÇE: Derdest dava limited şirketin haklı sebeple feshine ilişkindir. Kural olarak ispat külfeti davacı taraf üzerindedir. Davacı ortak, limited şirketin feshi için gerekli şartların oluştuğunu ve şirketin devamında gerek ortaklar, gerekse şirket yönünden bir yarar kalmadığını ispat etmek zorundadır. Bu tür davalarda mahkemece gerekli görülürse fesih dışında başka bir çözüm yolu da öngörülebilir. Örneğin ortaklarından birinin şirketten çıkarılması ile şirket tüzel kişiliğinin devamı sağlanabilir....

      Hukuk Dairesi'nin 25.09.2018 tarih ve 2016/15004 Esas 2018/5684 Karar sayılı içtihatı). Öte yandan, ilk derece mahkemesinin gerekçesinde de belirtildiği üzere davacı yanca işbu davada öncelikle davalı şirketin ortağı olduğunun tespiti ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesi talep edilmiş olmakla ve yapılan yargılama sonucu davacıların davalı şirketin ortağı olduklarını ispat edememelerinden ötürü bu istemin reddine karar verildiğinden davalı şirketin fesih ve tasfiyesi taleplerinin de reddi kararı usul ve yasaya uygundur. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin davanın reddi yönündeki kararında herhangi bir isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :Davacı şirketin bu giderinin ticari girişiminin zararla sonuçlanmasından kaynaklandığı, bu giderin işletme ile ilgisinin olmadığı, ticari kazancın elde edilmesi ve idamesi ile ilgili bulunmadığını söylemenin mümkün olmadığı, iştirakin faaliyet konusunun, davacı şirketin faaliyet konusu ve ticari gayesi ile uyumlu olduğu, iştirakin tasfiyesi sonucu, iştirake koyulan ticari sermayenin gider olarak yazıldığı, söz konusu iştirakin tasfiye edilmeyip, karlı bir şekilde satılması durumunda iştirak eden davacı şirketin bu karın vergisini ödeyeceği, yani kurumlar vergisinden istisna tutulan bir işlemin söz konusu olmayacağı, iştirak edilen şirketin tasfiyesinin sonuçlanması ve tasfiye sonrası oluşan kaynağın, iştirakin bilançoda yazılı maliyetini karşılayamaması veya tamamen sermayenin yok olması nedeniyle zarar oluşması halinde, bu zararın iştirakçi firmanın gelir veya kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider olarak dikkate alınabileceğinin açık olduğu belirtilerek,...

          "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Davacı, ortağı olduğu şirketin TTK'nun 549/4.maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesi talep etmiş olup, uyuşmazlıkla ilgili kararın temyiz incelemesi yapma görevini Yüksek Yargıtay 11.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 21.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Yargılama sırasında davalı şirketin ticaret sicil kaydının terkini nedeniyle ihyası için dava açmak üzere davacı vekiline süre verilmiş, Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin .../... E-.../... K sayılı kesinleşmiş ilamı dosya arasına alınmış, tasfiye memuru ...'ya usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen yargılamaya iştirak etmemiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonucu; "Toplanan deliller ve tüm dosya mündericatından; asıl davada şirket, birleşen davada şirket ortakları aleyhine, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nun 522. maddesine dayalı olarak şirket ortağının alacaklısı tarafından şirketin fesih ve tasfiyesi talepli dava açıldığı anlaşılmakla; Ortaklardan birinin payını haczettirmiş olan alacaklının şirketin fesih ve tasfiyesini isteyebilme imkanını tanıyan mülga 6762 sayılı TTK'nın 522. maddesi yargılama sırasında yürürlükten kaldırılmıştır....

              DELİLLER VE GEREKÇE: Dava; TTK'nın 636. maddesi uyarınca haklı sebeple şirketin fesih ve tasfiyesi, TTKnın 638. maddesi uyarınca haklı sebeple şirketten çıkma istemine ilişkindir. Mahkememizce tarafların delilleri toplanmış, davalı şirketin ticaret sicil özeti getirtilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Ankara Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan yazıya 19.02.2020 tarihinde verilen cevaptan; davalı şirket merkezinin Çankaya/Ankara'da bulunduğu, ortaklarının 220 hisseye karşılık 5.500,00 TL ile ...ve 180 hisseye karşılık 4.500,00 TL ile ... olduğu görülmüştür. Davalı şirketin ticaret sicil merkezi Çankaya/Ankara'da bulunduğundan mahkememiz görevli ve yetkilidir. Davalı şirket ile ortağı ve temsilcisi ...'a dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilmiş, beyanda bulunulmamış, duruşmaya katılmamıştır. Davalı şirket ile şirket ortağı ve temsilcisi ...'...

                Mahkemece iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı ve davalı tanıklarının beyanlarından Spor Dünyası Dış Tic. Ltd. Şti.'de ortak olan davacı ve davalı taraf arasında anlaşmazlık bulunduğu ve bir araya gelemedikleri, ticaret sicil kayıtlarından da Spor Dünyası Dış Tic. Ltd. Şti.'nin ortaklarının bir araya gelerek 2008 yılından beri ortaklar kurulunu toplayıp karar alamadıklarının anlaşıldığı, ortaklar kurulu, TTK 568 maddesi uyarınca yasal süreler içerisinde toplanamadığından şirketin ana sözleşmesinin 3. maddesinde belirlenen amaç ve konusunu gerçekleştirme imkanının hukuken kalmadığı, davalı şirketin fesih ve tasfiyesi için mülga TTK.'nın 549/4 ve 549/5 maddesindeki şartların gerçekleştiği gerekçesiyle, davalı ... Dış Tic. Ltd. Şti.'nin fesih ve tasfiyesine, davalı ... açısından ise bu davalının şirketle ilgisi bulunmadığından açılan davanın husumet nedeni ile reddine karar verilmiştir. Kararı, davalılar Spor Dünyası Dış Tic. Ltd....

                  nin 11/06/2015 tarihinde vefat etmesi, yasal mirasçılarının da mirası reddetmeleri nedeniyle şirkete kesilen özel usulsüzlük cezalarının tebliğ edilemediğini, 6102 sayılı TTK'nın 636 ve 643 maddeleri ile 536/3 maddesindeki şartların oluştuğunu belirterek, şirkete ait kamu alacağının tahsil edilmesi amacıyla şirketin temsile yetkili zorunlu organ eksikliğinin giderilememesi nedeniyle şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete tasfiye memuru atanmasına karar verilmesini istemiştir. CEVAP ; Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap vermemiştir. GEREKÇE ; Dava; davalı şirketin fesih ve tasfiyesi ile şirkete tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir....

                    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, davacı iş bu şirketin fesih istemli davasını şirket ile şirket ortağı davalı ... aleyhine açtığını, limited şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin dava sadece şirkete karşı açılabileceğini, şirket ortakları davada yer alamayacağını, (Yargıtay 11 HD nin 17.12.2012 tarih 15116 esas, 20964 karar sayılı vb birçok içtihadı) bu nedenle davacının hem şirket aleyhine hemde ortak aleyhine açtığı davada şirket ortağı aleyhine limited şirketin fesih ve tasfiyesi istemli dava açılamayacağından davanın davalı ... yönünden pasif husumet yokluğundan usulden reddine, davalı şirket yönünden ise davanın kabulü ile , şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu