Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2018/643 esas sayılı dosyası ile müvekkil aleyhine adi ortaklığın feshi istemli dava açıldığı, iş bu davada dava dilekçesi müvekkil şirkete usulüne uygun tebliğ edilmemiş olduğundan davadan 07.01.2019 tarihli çağrı kağıdının tebliğ edilmesi üzerine müvekkil şirket haberdar olunduğunu, bu nedenle davaya cevap verme sürenin başlama tarihi olarak bu tarihin dikkate alınmasını talep ettiklerini, müvekkil şirket aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibi nedeniyle müvekkil şirketin malvarlığın borçlarını ödemeye yeter durumda olmaması nedeniyle müvekkil şirketin başka diğer davalı şirketle mevcut olan adi ortaklığının tasfiyesinin istenmesi usul ve esas yönünden yasaya aykırı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep ettikleri anlaşılmıştır....

ın insafına kalan ortaklığın sürdürülmesinde hukuksal yarar görmediğini, davalının 2011 yılında başlayan boşanma davası süreci ile davalı şirketteki yönetim ve denetim olanağını kaybeden davacının durumundan yararlandığını, davalı şirketi ortaklık hak ve hukukuna aykırı biçimde yönettiğini, ticari defter kayıt ve belgelerin incelenmesi sonucu bu durumun çok açık bir şekilde ortaya çıkacağını, TTK'nın 613 madde ve 626 maddelerinde yer alan özen ve bağlılık yükümü, rekabet yasağı hükümlerini ihlal ettiğinin tartışmasız olduğunu, davacının noter ihtarına karşın davalının ortaklık hak ve hukukuna aykırı eylemlerine son vermediğini, davalı şirketin müdürlüğünden çekilmediğini ileri sürerek, davalı şirketin müdürü Vedat'ın müdürlükten azline ve şirketin fesih ve tasfiyesi ile mahkeme aksi kanaatte olursa davacının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Konunun ortaklık anayasası sayılan sözleşmede düzenlenmesi mümkündür (TTK 217). Bu nedenle sözleşmede hüküm olup olmadığına bakılmalı, sözleşmede hüküm varsa sözleşmeye göre davranılmalı, sözleşmede hüküm yoksa şirketin feshi istenmelidir (TTK 245). Eldeki davaya konu şirketin mahkeme kararı ile feshi, bir ortağın talebi üzerine haklı nedenle (TTK 245) veya bir ortağın kişisel alacaklısının talebi ile (TTK 248-249) mümkündür. Şirketten çıkma halinde şirketin varlığı devam etmekte, çıkan ortağın ayrılma akçesi ödenmekte, şirketin feshi halinde ise şirketin varlığı sona ermekte tasfiye bilançosuna göre tüm ortakların tasfiye payı ödenmektedir. Ayrılma akçesi, şirketten çıkmanın sonucu, tasfiye payı da feshin sonucu olup, ayrılma akçesi ile tasfiye payı talepleri fer'i niteliktedir. Somut uyuşmazlık yönünden eldeki davanın konusu davalı şirketin feshi, 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2016/1240 Esas, 2016/926 Karar sayılı davanın konusu şirketten çıkmaya izin istemine ilişkindir....

      Davacı Afgan uyruklu olup, davalı şirketin kuruluşunda diğer ortakla eşit payla şirket ortağı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı şirketin diğer eşit paylı ortağı ve yöneticisinin oğluna ait ........ adlı bir firma olduğu ve bu şirketle davalı şirketin ticari faaliyet içinde olduğu anlaşılmaktadır. Tanıklar bu şirketten alınan emtianın faturalarıyla kaydedildiğini ifade etmişlerse de bu konuda mali bir analiz bulunmamaktadır. Davacı taraf davalı şirketin bu şirketle yaptığı ticari faaliyetin ayrıntılı analizini istemiş, fakat bilirkişiler bunun müstakil bir denetim mevzuu olduğunu ifade etmişlerdir. Davalı şirketin diğer ortağı ve yöneticisinin, davalı şirketle rekabet içinde olduğu öne sürülen ... firmasının 2014 e kadar kurucu ve ortağı olduğu böylelikle davalı şirketin zarara uğratıldığı öne sürülmektedir. Yabancı dilde sunulan evraklar, yazışmalar tercüme edilmemiş ve değerlendirilmemiştir....

        Adi ortaklık iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir (TBK 620/1) 6102 sayılı TTK' nın 4. Maddesine göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın TTK veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi' nin bakacağına dair düzenleme bulunması gerekir. Yine 6102 sayılı yasanın 19/2. Maddesi uyarınca taraflardan birisi için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira TTK ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Somut olayda uyuşmazlık taraflar arasında pansiyon işletmek üzere kurulan adi ortaklığın fesih ve tasfiyesine ilişkindir. Diğer bir anlatımla uyuşmazlık, tarafların ticari işletmelerine ilişkin olmayıp, ortak olduğu ticari işletmeye ilişkindir....

          ün hesabına hangi amaçla gönderdiğini "açıklama" kısmında yazdığını, dekontun açıklama kısmında "Klinik %25 Ortaklık Payı" açıklaması bulunduğunu, dolayısıyla davacının iddia ettiği şirketin kurulumu ve şirketin masrafları için bu paranın verildiği hususu tamamıyla gerçek dışı olduğunu, dava konusu paranın müvekkiline, kurulacak şirketteki müvekkilin %50 şirket ortaklık payının %25'inin hissedarı olabilmek amacıyla şirket ortaklık payı için gönderildiğini, şirketin kurulduğunu, davacı şirkette hissedar sıfatıyla yer aldığını, şirket faaliyete başladığını, ......

            ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/200 Esas KARAR NO : 2023/502 DAVA : Ticari Şirketin Tasfiyesi DAVA TARİHİ : 17/03/2023 KARAR TARİHİ : 22/06/2023 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirketin Tasfiyesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREKÇE : Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirketin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu; şirketin faaliyetlerine son verdiğini, vergi sicilden de terk edildiğini, sadece ticaret sicilde kayıtlarının kaldığını belirterek, bu kaydında silinmesi amacıyla şirketin tasfiyesiz feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Dava, TTK 636/3 maddesi gereğince haklı sebeple şirketin feshi davasıdır.Davacımız şirketin tek ortağı olup, şirket limited şirkettir.Limited şirketin tek ortaklı olması halinde, tek ortak tarafından şirketin feshi davası açılamaz. Bunun sebebi; ortağın yazılı olarak alacağı bir genel kurul kararıyla zaten şirketi fes edebilecek durumda olmasıdır....

              bilgi ve tecrübesiyle titizlikle çalıştığını, ancak diğer ortaklarc şirket menfaati düşünülmeksizin şahsi ihtiraslarla müvekkilinin imalattaki görev ve yetkilerinin fiilen elinden alındığını, müvekkilinin şirketten fili uzaklaştırılması sonrasında yapılan araştırma neticesinde şirketin ticari defter ve belgelerin usulüne uygun tutulmadığı, şirket kaynaklarının usulsüz olarak diğer ortakların hesaplarına aktarıldığı, dolayısıyla şirketin içinin boşaltılmaya yönelik birtakım iş ve işlemler yapıldığı bilgisine ulaşıldığını, dava dışı müdür ve diğer ortaklar tarafından şirketin ticari alım-satımından elde edilen gelirlerin bir tanesi İbrahim Tunç adına olmak üzere muhtelif gayriresmi banka hesaplarına aktarıldığını, gayri resmi hesaplarla ilgili de müvekkiline hesabın muhtevası ve hesap hareketleriyle ilgili herhangi bir bilgi verilmediğini, bu nedenle davalı tarafa ihtarname gönderilerek ortaklıktan çıkma ve ortaklık payının ödenmesinin talep edildiğini, arabuluculuğa başvurulduğunu...

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2021/309 Esas KARAR NO : 2021/414 DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 06/05/2021 KARAR TARİHİ : 31/05/2021 DAVA : Davacı vekili mahkememize sunduğu--- havale tarihli ve aynı tarihte harçlandırdığı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketin--------- imzalandığını ve bu sözleşme uyarınca ---- davacının davalı ------ olarak ------ tarihinde ---- sözleşmesinin feshedildiğini, ortaklık sözleşmesinin ---- nedeni ile taraflarınca ----------karşı dava açıldığını ve İstanbul Anadolu -----....

                Lehine tesis edilen ipoteğin üçüncü bir kişiye temliki halinde her şeyden önce cari hesaptan 6.000.000 TL bedelli borcun mahsup edilmesi gerekmesine karşın bunun yapılmadığını, adi ortaklık idare kurulu ve aynı zamanda müvekkili firmanın ortağı ...'in müvekkili firmanın diğer ortağı ... ile olan husumetinden dolayı, ...'in müvekkil firmanın ortağı olmasına rağmen müvekkili firma aleyhine iş ve işlemler yaptığını, Adi Ortaklık idare kurulunun müvekkili firmanın ticari defterleri ve cari hesabı inceleme yetkisini de kısıtladığını ileri sürerek kararın kaldırılmasını istemiştir. Dava, adi ortaklık idare kurulunun azli talebine ilişkindir. Davacı adi ortaklık idare kurulunda davacı şirketin ortağı olan ...’in davacı adına temsilci olarak atandığını, ......

                  UYAP Entegrasyonu