Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ettiğini gösteren tek bir veri yokken somut tek bir olay yokken müvekkili şirket yönetiminden uzaklaştırıldığını, mevcut şirketin feshi davası varken böyle bir karar alınması şirketteki diğer ortakların müvekkiline bakış açısını açıkça ortaya koyduğunu, olağanüstü genel kurul toplantısında gündem maddelerinin dışına çıkılarak kararlar alındığını, şirketin feshi davası devam ettiğini ve olağanüstü genel kurul yapılmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığını, davanın kabulü ile davalı şirketin 17/06/2022 tarihli genel kurulunda alınan gündem dışı ve gündeme dair ana sözleşmenin 3, 5, 7, 8, 11, 12, 14. ve 15. maddelerinin iptaline, 17/06/2022 tarihli olağanüstü genel kurulun iptaline ilişkin açılan davanın şirketin internet sitesinde ilan edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Yine yerleşmiş Yargıtay içtihatlarına göre sadakat yükümlülüğüne aykırılık , şirketin kar elde etmemesi ve bunun süreklilik taşıması , şirketin faaliyetlerinin sürekli verimsizlikle sonuçlanması şirketin kar etmesine rağmen devamlılık arz edecek şekilde karın dağıtılmaması şirketteki güveninin kötüye kullanılması, finansal tabloların ve hesapların ortaklardan gizlenmesi ortakların, bilgilendirmeden mahrum bırakılması, ortaklar arasındaki önemli görüş ayrılıkları , ortak ve ortaklık menfaatlerinin çatışması nedeniyle ortak ile ortaklık arasındaki uyuşmazlığın ortaya çıkması ortaklığın amacının gerçekleşmesini hukuki ve ekonomik olarak imkansızlaşması, ortaklık ilişkilerinde sürekli menfaat çatışmalarının olması gibi haller ortaklıktan çıkmayı talep etme konusunda haklı sebep olarak kabul edilmektedir....

      Yapım işi ile ilgili olarak adi ortaklık kurdukları ve 20.06.2011 tarihinde işi bu ortaklık olarak ihale ile aldıkları, 03.08.2011 tarihinde de borçlu şirketin bu iş nedeni ile ödenecek olan hakediş bedellerini diğer davalı şirkete temlik ettiği anlaşılmaktadır. TBK'nun 620 (BK'nun520).maddesinde düzenlenen adi ortaklıklarda anılan yasanın 638.(BK'nun534).maddesine göre ortalık için edinilen veya ortaklığa devredilen şeyler, alacaklar ve aynı haklar ortaklık sözleşmesi çerçevesinde elbirliği halinde bütün ortaklara ait olur. Ortaklık sözleşmesinde aksine hüküm bulunmadıkça bir ortağın alacaklıları haklarını ancak o ortağın tasfiyedeki payı üzerinde kullanabilir. Bu ilke, elbirliğiyle mülkiyetin temel felsefesine uygundur. Çünkü bu halde ortakların bağımsız ve ayrı bir payları yoktur. Ortağın alacaklısının da adi ortaklık aktifleri üzerinde herhangi bir hakka sahip değildir....

        Asliye Ticaret Mahkemesi'nin...Talimat sayılı dosyası kanalıyla davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonrası Mali Müşavir Bilirkişi tarafından düzenlenen 20/01/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davalı şirketin 2018-2019 yılları yevmiye, kebir ve envanter defterlerinin açılış ibraz onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı. yine davalı şirketin 2018-2019 yılları yevmiye defterlerinin kapanış ibraz onaylarının yasal süresi içerisinde yapıldığı, Ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve birbirini doğrular nitelikte olduğu, Davalı şirketin 2018-2019 yılları ticari yasal defter kayıtlarına göre; davacı şirket tarafından, davalı şirkete 7.903.34849 TL toplam tutarlı fatura düzenlendiği ve düzenlenen faturaların davacı şirketin ticari defterlerine alacak kaydı olarak işlendiği, davalı şirket tarafından davacı şirkete 6.911.134,95 TL banka havalesi ile ödeme yapıldığı bu ödemelerin ticari yasal defterlere borç kaydı olarak işlendiği, ayrıca davalı şirket tarafından...

          Davacı tarafça dosyaya tarihsiz adi ortaklık sözleşmesi ibraz edilmiş,davalı tarafça sözkonusu sözleşmenin geçersiz olduğu, davalı şirketin iki temsilcinin müşterek imzaları ile temsilinin düzenlendiği,sözleşmenin tek bir temsilci tarafından imzalandığı, diğer şirket temsilcisinin onay vermemesi sebebiyle sözleşmenin geçersiz olup,yürürlüğe de girmediği beyan edilmiştir. Dosyadaki imza sirkülerine göre, davalı şirketin, iki temsilcinin müşterek olarak atacakları imza ile temsil edileceğinin düzenlendiği görülmüştür. Uyuşmazlığın çözümü, davacı tarafından dayanılan adi ortaklık sözleşmesinin hukuki tanımı, kurulma aşaması ve ispatında toplanmaktadır. Adi ortaklık; iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşmedir(TBK md 620/1)....

          Noterliğinin 29/03/2018 tarih ve ... yevmiye sayılı ihtarnamesine de herhangi bir cevap verilmediğini, davalı şirketin bu eylemleri nedeniyle davacı şirketin sözleşmeye bağlı kalmasının dürüstlük kuralı uyarınca kendisinden beklenemeyecek bir hal aldığını, bu nedenlerle ifadan vazgeçerek davalı şirketin tüm ticari defter ve kayıtları incelenerek bahsi geçen sağlık tesislerinde 16/05/2016 tarihinden beri verilen hizmet kapsamında elde ettiği gelir ve giderler ile kar ve zararlarının belirlenmesine, davacı şirkete yapılan bir takım ödemelerin mahsubundan sonra davacı şirketin bir alacağının olup olmadığının tespitine, varsa bunun davalı şirketten tahsiline, 07/02/2018 tarihli ihaleyle alınan iş ile ilgili kazanç hesabı yapılarak, davacı şirketin mahrum kalacağı kar miktarının davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Dava, 6102 sayılı TTK'nın 636/2. maddesine göre açılmış Limited Şirketin haklı nedenlerle feshi istemine ilişkindir. Mahkemece şirketin feshine dair verilen ilk karar Dairemizin 2015/14106 Esas 2016/4145 Karar sayılı bozma ilamında da gösterildiği üzere 6103 sayılı Kanun'un 3. maddesi gereği 6102 sayılı TTK'nın 636/3. maddesinin somut olayda uygulanma kabiliyeti bulunduğu feshin son çare olduğu, davacı ortağın şirketten çıkarılmasına veya uygun düşebilecek diğer bir çözüme hükmedilebileceği belirtilerek bozulmuş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur....

              Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır....

                DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; davacıların, davalı şirketin ana sözleşmesine göre davalı şirkette 84/500 hisselerine karşılık gelecek şekilde ortak olduklarını, ellerinde bulunan 2008, 2009 ve 2010 yıllarına ait bilançolarda şirketin gelirlerinin yazılmayarak şirketin zarar ettiğinin gösterildiğini, şirketin faaliyet gösterdiği alanda müvekkillerinin hiçbir tasarrufu, işlemi, gelir kaydedici hiçbir faaliyetlerinin olmadığı gibi şirkete de dahil olmalarının fiilen mümkün olmadığını, şirketin gelirlerinin gösterilmemesinin kasıtlı olarak yapıldığını, bu durumun tespitinin ancak bilirkişi incelemesi ile açığa çıkacağını ileri sürerek 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun (6762 sayılı Kanun) 549 uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince şirketin feshi ile tasfiyesine ve paylarının müvekkillerine ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. II....

                  Davalı vekili, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin davacı ortağın davranışları neticesinde sona erdiğini, bu nedenle davacının kendi kusuruna dayalı olarak dava açmasının iyi niyet kuralları ile bağdaşmadığını, mahkemece şirketin feshi yerine davacı ortağın ortaklıktan çıkartılması yoluna gidilebileceğini savunarak davanın reddini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu