bilgi de alamadığı, şirketin borçları yüzünden aleyhine açılan icra takipleri, mal varlığı üzerinde uygulanan hacizlerin, halen var olan borçların tehdidi altında, bir de şirketin en önemli değerlerinin usulsüz olarak satışı ile şirketin içinin, kötü niyetle boşaltıldığının öğrenilmesi sonucunda davacı müvekkili bakımından ortaklık olgusunun çekilmez hale geldiği iddialarına dayandırılmıştır....
çıkartılması ve satılması ticari faaliyetinden kaynaklı olarak davacının alacağının tespitine, alacağın ticari avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline; davalının ... ruhsat numaralı sahadan çıkartılan ve satış, pazarlanması vs. tüm işletmecilik hakkı adi ortaklığa ait olan kömürü rayiç fiyatların altında satmış olması halinde, rayiç kömür fiyatları üzerinden müvekkilimizin net kar alacağının tespiti ile belirsiz alacaktan şimdilik 100.000 TL’nin tahsiline; adi ortaklığın haklı nedenle feshi ile adi ortaklık yararına müvekkil şirket tarafından verilen ve tahsis edilen krediler ana para + işlemiş faizleri toplamı 1.341.074,51 TL'nin davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsiline; adi ortaklığın davalının kusurlu davranışları nedeniyle ileriye etkili olarak fesih edilmesini, ......
DAVANIN KONUSU: Şirketin feshi Taraflar arasındaki şirketin feshi davasının ilk derece mahkemesince yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine Dairemize gönderilmiş olan dava dosyası incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Şti. aleyhine başlatılan takip çerçevesinde tasfiye işlemlerini başlatmak ve kayyum tayin ettirmek üzere yetki verildiğini belirterek, davalıların taraf olduğu adi ortaklık sözleşmesinin feshi ile, ortaklığın tasfiyesine, ortaklık mal, alacak ve haklarının tespiti ile mal varlığına dahil edilmesini, borçlu şirketin kar payı ve tasfiye payı üzerine dava sonuna kadar ihtiyati haciz konulmasını ve borçlu şirket yerine tasfiyeye katılması için Adi Ortaklığa kayyum tayin edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı ... İnş Ltd. Şti. vekili savunmasında özetle; şirket ortağı ve müdürü ...'in şirketi borçlandırmak amacıyla dava dayanağı bonoyu verdiğini, şirket onayının olmadığını, müvekkili şirketin davacı şirkete borcunun bulunmadığını belirterek, davanın reddini talep etmiştir. 3.Davalı ...Yapı Ltd. Şti. vekili savunmasında özetle; Davanın muvazaalı açıldığını, diğer davalı ... İnş Ltd....
HMK.nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez....
HMK.nın 114/1-c maddesine göre Mahkemenin görevli olması dava şartlarındandır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez....
Asliye Ticaret Mahkemesi dosyası ile bu dosya kapsamında alınan raporlar ve mahkememiz dosya kapsamı değerlendirilmek sureti ile tarafların adi ortak olduklarının kabulü halinde, davacının talep edebileceği adi ortaklık payının ne miktar olabileceği hususunda mali müşavir ... ve hukukçu bilirkişi ...'da rapor alınmış bilirkişiler ... tarihli raporlarında; dava konusu olan ortaklık ile işletmeciliğin ... tarihinde başladığı ve ... tarihinde sona erdiğini, davalı şirketin ticari defterlerine göre dava konusu olan ortaklık ile ilgili işletmede davalı şirketin kar elde etmediğini, aksine ... TL zarar elde ettiğini, davalı şirketin akdin haklı nedenle feshi ve tazminat talebi ile dava dışı ... aleyhine açtığı davasından feragat ettiğini, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda ... tarihinden ... dava tarihine kadar şirketin kar kaybının ......
HD tarafından ticari dava olarak nitelendirilmiş ise de, davacının davalı şirkette pay sahibi olmadığı, davalı şirketin ortaklarının ... ve ... olduğu, davacının davalı ...’a karşı doğrudan açtığı davada ise tarafların tacir olmadığı ve bu halde taraflar arasındaki davanın yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi ve 6101 sayılı TBK Yürürlük Kanunu m. 1'e göre TBK’nın m. 642 ve devamı hükümlerinin uygulanmasını, TTK m. 4'te yer alan şartların gerçekleşmediği, ayrıca TTK m.19/2'ye göre taraflardan biri için ticari ilişki niteliği bulunan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması gerektiği, ancak somut olayda her iki tarafında tacir olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu halde adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirlenmiş ise de, istinaf dairesinin vermiş olduğu kararın mahkememiz içinde bağlayıcı olması...
HD tarafından ticari dava olarak nitelendirilmiş ise de, davacının davalı şirkette pay sahibi olmadığı, davalı şirketin ortaklarının ... ve ... olduğu, davacının davalı ...’a karşı doğrudan açtığı davada ise tarafların tacir olmadığı ve bu halde taraflar arasındaki davanın yerleşmiş Yargıtay kararları gereğince genel görevli olan Asliye Hukuk Mahkemesince değerlendirilmesi ve 6101 sayılı TBK Yürürlük Kanunu m. 1'e göre TBK’nın m. 642 ve devamı hükümlerinin uygulanmasını, TTK m. 4'te yer alan şartların gerçekleşmediği, ayrıca TTK m.19/2'ye göre taraflardan biri için ticari ilişki niteliği bulunan bir işin diğeri içinde ticari iş sayılması gerektiği, ancak somut olayda her iki tarafında tacir olduğuna ilişkin herhangi bir kayıt bulunmadığı ve her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı, bu halde adi ortaklık sözleşmesinden kaynaklanan davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirlenmiş ise de, istinaf dairesinin vermiş olduğu kararın mahkememiz içinde bağlayıcı olması...
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından düzenlenen 04/07/2018 tarihli raporda özetle; Adi ortaklığın muhasebe usul ve ilkelerine uygun kayıt altına alınan 2015 - 2016 ve 2017 yılı yevmiye defterlerinin TTK'nın 64/1lI. maddesine göre yapılması gereken açılış ve kapanış tasdiklerinin yaptırıldığının tespit edildiği, yapılan inceleme ve açıklamalara göre takdir ve değerlendirmesi mahkememize ait olmak üzere; dava dosyasına sunulan hakediş ve belgeler dahilinde teknik açıdan yapılan değerlendirme sonucunda davalı şirketin talep edebileceği tutarın 5.483.267,90 TL olduğu, Adi Ortaklığın ticari defter kayıtlarına göre adi ortaklık tarafından davalı yana ödenen tutarın 6.695.081,47 TL olduğu, bu kapsamda davalı şirkete adi ortaklık tarafından (6.695.081,47 - 5.483.367,90) 1.211.713,57 TL fazla ödenmiş olduğu açıklanmıştır....