ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2024/205 Esas KARAR NO : 2024/362 DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) DAVA TARİHİ : 15/03/2024 KARAR TARİHİ : 16/05/2024 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı şirketin eğitim öğretim alanında faaliyet gösterdiğini, müvekkillerinin şirketin ortağı olduğunu, ortaklık ilişkisinin kurulması amacıyl a... tarihinde o dönem için şirketin tek ortağı konumunda bulunan ... isimli şahıstan %50 hissenin alınmasına yönelik anlaşıldığını, ... tarihinde devir işlemleri gerçekleştiğini şirketin diğer %50 hissesinin o dönem tek ortak konumundaki ... tarafından eşi ...'a yine aynı tarihte devredildiğini, bahse konu özel eğitim kurumunun idari yönden temsili amacıyla, ... Şti.'nin eski ortağı ...'...
şirketin feshini isteyebilir....
in şahsiyetini hedef alan ağır hakaretler ve gerçek dışı ithamlar içerdiğini, TTK 392 maddesi gereğince davacının şirket işleri ve yönetimi hakkında yasaya uygun şekilde bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmadığını, haklı sebeplerle şirketin feshi için haklı sebeplerin oluşmadığını beyanla davacının TTK 396 maddesi kapsamında rekabet kapsamında aykırı davranarak müvekkili şirketin sırları niteliğinde olan bilgileri ... temsilcisi ile paylaştığını beyanla davalı şirketin feshine ilişki talebin reddine, davacının şirketteki payının değeri ödenmek suretiyle şirketten ayrılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : -Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları -Davalı şirketin ticari sicil kaydı -Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TTK 531 .m.gereğince davalı anonim şirketin feshi aksi takdirde davacı ortağın şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi istemine ilişkindir....
in şahsiyetini hedef alan ağır hakaretler ve gerçek dışı ithamlar içerdiğini, TTK 392 maddesi gereğince davacının şirket işleri ve yönetimi hakkında yasaya uygun şekilde bilgi alma ve inceleme talebinde bulunmadığını, haklı sebeplerle şirketin feshi için haklı sebeplerin oluşmadığını beyanla davacının TTK 396 maddesi kapsamında rekabet kapsamında aykırı davranarak müvekkili şirketin sırları niteliğinde olan bilgileri ... temsilcisi ile paylaştığını beyanla davalı şirketin feshine ilişki talebin reddine, davacının şirketteki payının değeri ödenmek suretiyle şirketten ayrılmasına karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : -Davalı şirketin ticari defter ve kayıtları -Davalı şirketin ticari sicil kaydı -Bilirkişi heyeti asıl ve ek raporları DELİLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, TTK 531 .m.gereğince davalı anonim şirketin feshi aksi takdirde davacı ortağın şirket ortaklığından çıkmasına karar verilmesi istemine ilişkindir....
Taraflar arasındaki ortaklık 5 yıl için kurulmuştur. Kural olarak adi ortaklığın bu süreden önce sona erdirilmesi olanaklı değildir. Ne var ki BK'nın 535/son maddesinde “ haklı sebeplerden dolayı mukavelede muayyen müddetin hitamından evvel ve eğer şirket muayyen olmayan bir müddet için akdedilmiş ise evvelce ihbara hacet olmaksızın şirketin feshi talep edilebilir” hükmü mevcut olup, adi ortaklığın haklı nedenlerle sözleşmede belirlenen süreden önce feshi mümkündür. Davalı-karşı davacının karşı davasında ileri sürdüğü hususlar ve talepleri esasında adi ortaklığı feshini içermekte olup, bu durumda, karşı dava yönünden adi ortaklığın feshi koşullarının oluşup oluşmadığının incelenmesi ve değerlendirilmesi zorunludur. Davalı-karşı davacı karşı davalı yönetici ortağın sözleşmeye aykırı davrandığını ileri sürmektedir....
ın telefon ve e-posta araçları dahil olmak üzere kurulmaya çalışılan iletişime bir yanıt vermediğini, bunun sonucu olarak Adi Ortaklık Sözleşmesi kapsamında kararlaştırılan faaliyetlerin sözleşmenin imzalandığı tarihten günümüze kadar hiçbir şekilde gerçekleştirilemediğini, dava şartı arabuluculuğa başvurma zorunluluklarının olmadıklarını, ilgili ticari davanın dava şartı arabuluculuğa tabi olması için ticari davanın konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit veya istirdat davası olması gerektiğini, bu hususun adi ortaklık sözleşmelerinin konu olduğu davalar için de aynı olduğunu, açmış oldukları işbu adi ortaklığın feshi davasının taraflar arasında bir alacak, tazminat ileri sürülmeyecek olması sebebiyle dava şartı arabuluculuğa tabi bir uyuşmazlık olmadığını, davalının, davacı ile iletişim kurmamasının, adi ortaklığın herhangi bir ticari faaliyetinin olmamasının adi ortaklığın mahkeme kararıyla feshi için haklı sebep teşkil ettiğini, tüm bunlara ek olarak...
A.Ş. nezdindeki tüm ortaklık yapısının kaldırılmasına, sicil kaydının bu şirket yönünden düşürülmesine ve iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesi davalı tarafa tebliğ edilmediği için davalı tarafça cevap dilekçesi sunulamamıştır. ... kayıtlarının incelenmesinde; dava konusu şirketin ...nün ... sicil numarasına kayıtlı ... San. ve Tic. A.Ş. unvanlı şirket olduğu ve ticaret merkezinin ... / İstanbul olduğu, şirketin son tescilini 23/03/2018 tarihinde yaptırdığı ve şirketin tek yetkilisinin ... olduğu anlaşılmıştır. HMK'nın 115/1 maddesi gereğince Mahkemeler dava şartının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. HMK 114/1-d maddesindeki düzenlemeye göre; tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları dava şartı olarak belirlenmiştir....
nin şirket müdürü olduğu, buna göre davacı şirket ile dava dışı şirket arasında kurulan adi ortaklığın her iki şirketin de müdürleri tarafından atacakları münferit imza ile temsil ve ilzam edileceğinin kararlaştırıldığı, adi ortaklık sözleşmesinde davacı ...i.'...
Bu kapsamda TTK’nun 636/3. maddesi kapsamında ancak pay defterine kayıtlı ortaklar limited şirketin haklı nedenle feshini mahkemeden isteyebilirler. Limited şirketin feshini isteyen davacının ortaklık sıfatının yargılama boyunca mevcut olması gerekir. Aksi durumda ortaklık sıfatını yitiren davacı, taraf sıfatını da yitirecektir. Bu durum yargılamanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de re’sen nazara alınır. Limited şirketin fesih davasında davalı sıfatı kural olarak limited şirketin tüzel kişiliğine aittir. Zira feshi istenen limited şirket, açılacak davada kural olarak davalı olarak yer almalıdır. Bu nedenle şirketin feshi istemiyle açılan davada kural olarak husumet feshi istenen şirkete yönetilmesi gerekir (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin emsal niteliğindeki 14/01/2014 tarih ve *** Karar sayılı ilamı). Somut olayda, iki ortaklı olan davalı limited şirkete davacı ortak tarafından husumet yöneltildiği görülmektedir....
Davalılar, davacının ortak olmak amacıyla Hisse Senedi Devir ve Kabul Sözleşmesi imzalamak suretiyle para verdiğini, kendisine hisse senedi verildiğini ve geçerli bir şekilde ortaklık ilişkisinin kurulduğunu savunduklarına göre evvelemirde davacının davalı şirkete gerçekten ortak olup olmadığının tesbiti ve davalıların zamanaşımı def'inin de buna göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Mahkemece, bu hususun tesbiti için bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilerek bilirkişilere davalı şirketin ticari defter ve kayıtlarını inceleme yetkisi verilmiş ise de bilirkişi kurulu raporlarında, davalı şirkete ait pay defterleri, mali tabloları ve genel kurul tutanaklarının incelemeye sunulduğunu beyanla davacının şekil şartları bakımından ortaklık hakkını kazandığını bildirmişlerdir....