Mahkemece; dosya kapsamına göre, mali müşavir tarafından rapora bağlanan ve davacı tarafından genel kurulda dile getirilen hususların soyut olduğu, şüpheye dayalı iddiaların ciddi emareler ile desteklenmediği, genel kurul toplantısı öncesinde davacının bilgi alma hakkının engellenmediği, davacının davalı aleyhinde ikame ettiği dava dosyalarının sayısı da gözetildiğinde davacının özel denetçi talebinin MK'nın 2. maddesine aykırılık teşkil ettiği, özel denetçi tayini konusunda yasanın aradığı şartların gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. TTK'nın 440/2 maddesi uyarınca, mahkemece şirkete özel denetçi atanması talepleri hakkında verilen kararlar kesindir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ: 24/06/2021 NUMARASI: 2021/533 Esas 2021/625 Karar DAVANIN KONUSU: Ticari Şirket (Şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi) KARAR TARİHİ: 13/10/2021 İlk derece Mahkemesinde yapılan inceleme sonucunda verilen karara karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dava dosyası incelendi: TARAFIN İDDİASININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, ......
Grubu'na ait olmakla birlikte müvekkillerinin, şirket paylarının %10’undan fazlasına sahip olduğunu, davalı şirket, Türkiye’nin önde gelen tekstil firmalarından biri iken, halihazırdaki çoğunluğun yönetiminde bu vasfını yitirmiş, maddi ve gayri maddi yatırımlar yapılmayarak veya zamanında yapılmayarak sektörden çıkma noktasına geldiğini, davalı şirketin kaynakları doğrudan veya dolaylı olarak yönetimin ortak olduğu şirketlere aktarıldığını, yönetim kurulu’nun aldığı kararların davalı şirketi zarara uğrattığını ileri sürerek davalı şirketin 27.06.2013 tarihli olağan genel kurulunda, gündemin 21.1. maddesinde görüşülen davalı şirkete özel denetçi atanmasına yönelik taleplerinin reddedilmesi nedeniyle, TTK’nın 439 maddesi gereğince davalı şirkete özel denetçi atanmasına; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı A. Tekstil San. Tic. A.Ş. vekili; davacının haksız talebinin reddi gerektiğini savunmuştur....
Davalı vekili, şirketin zor durumda kalıp sermaye artırımına gitmek istediğini, davacının işini gereği gibi yapmaması nedeniyle şirketin zarar etmeye başlaması, büyük hissedarın verdiği sermayeler ile bu sorunun aşılmasına çalışılmasına rağmen artık sermaye artırımına gidilmesinin gerekmesi, kredilerin yenilenmesi, taahhütlerini yerine getirebilmesi ve ticari faaliyete devam edilebilmesi için dava konusu sermaye artırım kararının alındığını, şirkete özel denetçi atanması talebinin mükerrerlik taşıdığını, yasal mesnedinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....
Asliye Ticaret Mahkemesi’nde açmış olduğu davayla ilgili kararın temyiz incelemesi sonucu bozulduğu,bu durum karşısında hazirun cetvellerinin gerçeği yansıtmadığına ilişkin iddianın kanıtlanamadığı, toplantı ve karar nisabının mevcut olduğu, bilançoya ilişkin görüşmeler ertelenmiş olsa bile genel kurulun yönetim kurulu seçimini bilançoya bağlı bir işlem olmaması nedeniyle yapabileceğini, ... 348. maddesi uyarınca özel denetçi tayini talebinin genel kurul tarafından reddedildiği takdirde azınlığın mahkemeye başvurarak özel denetçi tayin edilmesini mahkemeden talep edebileceğini dolayısıyla genel kurulun özel denetçi tayin etme taleplerinin genel kurul tarafından reddedilemeyeceği ve bu yöndeki genel kurul kararının yoklukla malul olduğuna ilişkin iddianın yerinde olmadığı,şirket hesapları ve giderlerin tutarlı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Maddedeki özel denetçi atanması talebinin reddine ilişkin kararda ise "(1) Her pay sahibi, pay sahipliği haklarının kullanılabilmesi için gerekli olduğu takdirde ve bilgi alma veya inceleme hakkı daha önce kullanılmışsa, belirli olayların özel bir denetimle açıklığa kavuşturulmasını, gündemde yer almasa bile genel kuruldan isteyebilir." şeklindeki TTK 438. Madde gereğince öncelikli olarak bilgi edinme hakkının kullanılması gerektiği, davacının ilgi edinme hakkını kullandığına ilişkin iddia ve delil ileri sürmediği, sadece daha önce özel denetçi atanmasına ilişkin ihtarı beyan ettiği, Genel Kurulca özel denetçi atanması talebi gündeme alınarak ret edilmiş olup davacının özel denetçinin atanması talebine ilişkin " özel bir denetimle açıklığa kavuşturulması" istenen hususlara ilişkin "belirli olayların" somutlaştırılmadığı, buna göre Genel Kurulun 3. Kararının iptali koşullarının bulunmadığı; Genel Kurulunun sermaye pay türünün değiştirilmesine ilişkin 2....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2023/373 Esas KARAR NO : 2023/623 DAVA : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) DAVA TARİHİ : 17/04/2023 KARAR TARİHİ : 12/07/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 13/07/2023 Mahkememizde görülmekte olan Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin aynı aileye mensup ortaklar tarafından kurulduğunu ve uzun senelerdir ticari faaliyette bulunmadan sadece kira geliri olan bir şirket olduğunu ancak şirket faaliyetini yönetim kurulunda yer alan üyelerin kendi çıkarlarının ön plana alınarak ve şirket üzerinden menfaat sağlayarak seneler içinde giderek keyfi yönetilmeye başlandığını ve son senelerinde şirket yönetimine ve şirket gelirlerinde aksaklıklar meydana geldiğini, şirketin yönetilemez hale geldiğini ve zarara uğratıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; şirketteki yönetim kurul organının yasal ve hukuki zeminde...
Hukuk Dairesi tarafından, birbiriyle bağlantılı dava konusu taleplerin bir kısmının bir miktar para alacağına, bir kısmının ise miktara tabi olmaması halinde yani objektif dava birleşmesi söz konusu olduğunda; davaların bir bütün olarak değerlendirilerek arabuluculuğa tabi olmaksızın mahkemece çözüme kavuşturulması gerektiğinin belirtildiğini, bu sebeple ilgili dava ikame edilirken usule uygun olarak arabuluculuk kurumuna başvurulmadığını, eldeki uyuşmazlık farklı dava ve asli talepleri içerdiğinden arabuluculuğa tabi olmayan davalarla beraber açılan tahsil davasının da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacağından aksi yöndeki mahkeme gerekçesinin yüksek mahkemelerce isabetli görülmediğini, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tahsil davası arabuluculuğa tabi ise de ticari şirket genel kurul kararının iptali, ticari şirkete özel denetçi tayin edilmesi, ticari şirkete kayyım atanmasına ilişkin davaların konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından...
. - DAVALI : - DAVA : Denetçi tayini DAVA TARİHİ : 27/03/2020 KARAR TARİHİ : 17/06/2020 YAZIM TARİHİ : 19/06/2020 Mahkememizde görülmekte olan şirkete Özel Denetçi Tayin Edilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda, DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin ... Tekstil San.ve Tic.A.Ş.'...
İzmir Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; uyuşmazlığın sermayesini tamamlamadığı iddia olunan davalı şirketin sermaye arttırımına gidebilmek için olağanüstü genel kurul toplantısı yapıp yapamayacağı ve gündem dışı olarak şirkete özel denetçi atanmasına yönelik karar alıp alamayacağı noktalarında toplandığı, sermaye arttırımına gidebilmek için genel kurul toplantısı yapılmasına yasal engel bulunmadığı kaldı ki genel kurul toplantısında sermaye arttırımına gidilmesi talebinin oy çokluğuyla reddolunduğu, diğer taraftan söz konusu genel kurul toplantısında davalı şirkete özel denetçi atanmasına yönelik alınan kararda da 6102 sayılı TTK'nın 438. maddesine bir aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....