Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in müvekkilleri şirketin her alanından iyiniyetli denemeyecek bir şekilde uzak tuttuklarını, Müvekkillerinin seçmemiş olmasına rağmen şirket müdürü olarak görünen ...' e şirket kayıtlarını incelemek ve toplantı yapmak isteği ile ihtarname göndermiş olduğunu, Müvekkillerinin önceki yıllarda şirketle ilgili hukuksal süreçlere girmiş olmalarına rağmen mevcut durumun daha önce de değişmediğini, dava konusu şirketin, şirket müdürü olarak görünen ... nedeni ile kanuni amacına hizmet etmekten aciz kılındığını, Kar payı dağıtılacağına ilişkin ana sözleşme hükmü olmasına rağmen, ortaklık tescil tarihinden itibaren müvekkillerinin gerekçesiz olarak kar payından mahrum bırakıldığını, yarı yarıya şirket hissesi sahibi ...'...

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/255 Esas KARAR NO : 2021/943 DAVA : Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 02/03/2017 KARAR TARİHİ : 14/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davacının davalı şirketin hissedarı olup, uzun yıllar hissedarı olduğu şirkette görev yaparak tüm ----- davalı şirket için harcamış olduğunu, devam eden ----yönetim kurulu başkanı----- tarafından müvekkilinin bilgisi dışında birtakım işlemler yapılmak suretiyle şirket ortaklık yapısının değiştirilerek müvekkilinin --- edildiğini ve yaklaşık 2 yıldır da şirkete alınmadığını, müvekkilinin şirkete alınmadığı gibi hiçbir genel kurula da çağrılmadığını, bu haliyle müvekkilinin hissedarı olduğu şirketin ne şekilde yönetildiğini ve yokluğunda ne gibi işlemler yapıldığını bilmemekte olduğunu,...

      TL olmak üzere toplam 42.664 TL kar payı alacağının yıllık bilançoların kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte tespit ve davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        in 2007 yılından beri şirketin tüm yönetimini ele aldığını, şirketin işletmesi ve merkezi olan kuyumcu dükkanına müvekkilini sokmadığını, bilgi, hesap ve kar payı vermediğini, şirket sermayesine zarar verici davranışlar içerisinde olduğunu, bu kapsamda şirket ortaklığının sürdürülmesinin artık beklenemez hale geldiğini belirterek, davalı şirketin fesih ve tasfiyesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, şirketin fesih ve tasfiyesine dair verilen kararın davalı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce bozulmuştur. Bu kez davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir....

          de cevap alamadığını iddia ederek şirket ortaklığından çıkmasına ve müvekkile ait sermaye payı ve kar payının hesaplanarak tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            nın şirkete müdür olarak atanmasına ilişkin 08/06/2009 tarih ve 32 sayılı "Şirket Ortak Kurulu" kararının yokluğunun tespiti-iptali davası açılmış olmasına rağmen oluşturduğu fiili durumla halen şirketin müdürlük yetkilerini kullandığını, 2009 yılı Eylül ayında şirket gelirlerinden ....000,00'er TL ortaklara ödenirken müvekkiline ....000,00 TL'nin ödendiğini, 5.000,00 TL'nin ise bir ticari ilişkide zararına yol açtığı iddiasıyla davalı ... tarafından el konulduğunu ileri sürerek 5.000,00 TL alacağın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, şirket kar payı dağıtımının kurallar çerçevesinde yapıldığını, bahsi geçen dönemde şirketin kar etmediğini bu nedenle kar payı dağıtımının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/883 Esas KARAR NO: 2022/24 DAVA: Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 27/11/2020 KARAR TARİHİ: 13/01/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirket Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, dosya incelendi....

                ın arkadaşı olduğunu, kendisinin davalı şirket ortaklarından olmasına rağmen kendisini şirkete almadıklarını, toplantılara kabul etmediklerini, davalı şirketin engelli çocuklara yönelik özel eğitim merkezi olarak çalıştığını, ancak faal olmadığını ve zarar ettiğini, faal olduğu dönemde davalı ...'ın şirketin parasına el koyduğunu, şirket çalışanlarının parasını ödemediğini, davacının aracını satarak şirket çalışanlarının maaşlarını ödediğini" beyan etmiştir. Davacı bir kısım iddialarının (ticari defter ve kayıtlar üzerinde) değerlendirilmesi ve bilirkişi incelemesine dayandırmıştır. Davalılara, şirkete ait ticaret defter ve kayıtlarının yerinin bildirilmesi hususunda meşruhatlı davetiye çıkartılmış, davalı ...; şirket defter ve kayıtlarının nerede olduğunu bilmediğini, davalı ... ise; bir kısım defterleri sunduğunu beyan etmiştir....

                  Başkanlığı için aktivite-reklam-organizasyon gideri adı altında şirket hesaplarından yaptığı ödemelerin tespiti, şirketin ortağı olan ..., diğer ortağı olan oğlu|... ve ortak eşi ...ın şirket alacak ve borç kayıtlarındaki durumunun tespiti ve alacak-borçlu durumunun var olup olmadığının tespiti, şirket ticari defterlerinde stok ham madde olarak gözülten bedel ile gerçek ham madde ve stok sayımı arasındaki değer-nitelik-nicelik farklarının bullnup bulunmadığı ile, şirket ticari defter ve kayıtları üzerinde "tek düzen defter” incelemesi yapılması ile, yıllardır dağıtılmayan kar payı ile kasada bulunan nakit bedele rağmen; şirketi bankalardan yüksek faiz ile kredi borcuna girmesi ve 3. kişi şirket alacaklılarının borçların ödenmemesi, borcun faizlenmesi ile vergi ve SGK borçlarının ödemmemesi nedenleri ile; dağıtılmayan kar payları bedelinin tespitine ilişkin gündemde şirkette özel denetçi tayini talepleri yazılı olarak da sunulmuş ise de; gerekçesiz olarak reddedildiğinden eldeki iş...

                    Davalı vekili, davacının dayandığı 2308 sayılı Kanun'un anayasaya aykırı bulunduğunu, kâr payı dağıtılımadığı iddiasının doğru olmadığını, her hissedarın doğmuş kâr paylarını talep etme hakkının ve şirketin de bu kar paylarını talep eden ortağa ödeme borcunun devam ettiğini, kâr paylarının ödenmesi talepli açılmış davaların devam ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin 13.05.2001 ve 15.12.2002 tarihlerinde yapılan genel kurullarında, şirket ortaklarına dağıtılabilir karın belirlendiği, karın dağıtılması konusunda yönetim kuruluna tam yetki verildiği, bu kararlara rağmen davalı şirketin pay sahiplerine kar dağıtmadığı, ayrıca şirketin kar payı dağıtımının ne şekilde gerçekleştirileceğini ve zamanını pay sahiplerine duyurmadığı, ödenmesine karar verilen kar payının ortaklarca tahsil edilme koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu