Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İZMİR 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/439 Esas KARAR NO : 2022/583 DAVA : Ticari Şirket DAVA TARİHİ : 30/06/2021 KARAR TARİHİ : 07/06/2022 Mahkememizde görülen Ticari Şirket davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu 30/06/2022 tarihli dava dilekçesi ile; Davacının 08.03.2017 tarihinden bu yana 180 pay sayısı ile davalı şirket ortağı olduğunu, davacının ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili diğer ortaktan bilgi alamadığını ,kar dağıtımı yapılmadığını, şirket bilançoları gösterilmediğini, ayrıca şirketin sicilde kayıtlı gösterilen adreslerde faaliyette olmadığını tespit ettiğini, bu nedenle davacının T.T.K. gereğince haklı sebeplerle şirketin ortaklığından ayrılmak istediğini, davalı şirketin diğer ortağı ve 220 pay sahibi olan ....'...

    payı oranında zilyetliğin devrine, davalı şirketin kar oranının tespiti ile müvekkilinin payı oranında kendisine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      payı oranında zilyetliğin devrine, davalı şirketin kar oranının tespiti ile müvekkilinin payı oranında kendisine verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. " Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1- e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

        Dava konusu kar payı dağıtımına ilişkin, davacının şirket genel kuruluna herhangi bir başvurusu ve bu konuda verilen genel kurul kararı bulunmadığı, TTK 523/1 Maddesi gereğince " Kanuni ve esas sözleşmede öngörülen isteğe bağlı yedek akçeler ayrılmadıkça pay sahiplerine dağıtılacak kâr payı belirlenemez. "Ancak kar payı ödemesi genel kuruldan talep üzerine TTK 616/1-e maddesi gereğince genel kurulun devredilmez yetkileri arasında olup, genel kurulda bu konuda karar alındıktan sonra ancak alınan kararın aleyhine yargı yoluna gidilmek suretiyle kar payı ödenmesi hususu sağlanabilir. Bu nedenle davamızın konusu olmayan ve genel kurula bu konuda herhangi bir başvuru yapılmayan ve kar payı dağıtımının genel kurulun devredilmez görev ve yetki alanında kalması sebebiyle 6100 sayılı HMK'nın 389 ve devamı koşulları oluşmaması sebebiyle kar payı dağıtılması/ ödenmesine ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

          Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacı, davalı T7 aleyhine Samsun İcra Müdürlüğü'nün 2018/103349 sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, davalının alacağı karşılar malvarlığı tespit edilemediğini, "T7- T11 iş ortaklı " nezdinde doğmuş ve doğacak kar payı, tasfiye payı, istihkak, hak ve alacakları üzerine TBK' m. 638 gereği haciz konulduğunu, hacze dayanarak İcra Mahkemesi'nden aldığı yetki gereğince adi ortaklığın feshi ve tasfiyesi talebinde bulunmuştur. Yerel mahkemece davanın kabulüne, iş ortaklığının feshi ve tasfiyesine dair verilen karar davacı ve davalı M.C.A İnş.Ltd.Şti. tarafından istinaf edilmiştir....

          Hisse Kar Payıdır” açıklamasının yer aldığını ileri sürerek ortak olduğunu ileri sürmüşse de, mahkememizin 2021/1084 dosyasında iflas muhafaza tedbirleri kapsamında denetim kayyımı olarak atanan Şükrü Çalışkan'dan bu hususta da bilgi alınmış, alınan bilgiye göre; ilgili döneme ilişkin banka ve şirket kayıtlarında diğer ortaklara kar payı ödemesinin bulunmadığı, Kasım/2019 dönemi Muhtasar Beyannamesinde Ortaklara kar dağıtımı yapıldığına ilişkin bildirimde bulunulmadığı, 2019-2020 Yılı Kurumlar Vergisi Beyannameleri incelemesinde firmanın geçmiş yıl karlarında azalmanın bulunmadığı, diğer bir değişle kar dağıtımının yapılmadığı, şirketin karar defterlerinde kar payı dağıtımına ilişkin bir kararın tespit edilemediği öğrenilmiş olup, bu ödemenin kar payı ödemesi olmadığı davacının yaptığı ödemelerin iadesi niteliğinde olduğu anlaşılmıştır. Bu durum mahkememizin 2021/1084 sayılı dosyasında denetim kayyımı raporuna da yansıtılmıştır....

            in şirketin tek ortağı olduğunu, şirket paylarının devri konusunda vekaletname verildiğini, davalı ...'in haber vermeden vekaletten azil ettiğin ileri sürerek adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi ile kar paylarının tahsili ve şirketin tasfiyesi talebiyle eldeki davayı açmıştır.Buna göre aynı uyumazlıkla ilgili olarak daha önce verilen karar sonrası BAM 13. HD tarafından değerlendirildiği gibi; gerçek kişi tarafların aralarında anlaşarak davalı A.Ş.'yi kurdukları, davacının, davalı A.Ş.'de gayrı resmi ortak olduğu iddia olunarak, davacının, davalı A,Ş,'den kar payı alacağının tespiti ile tahsilinin ayrıca davalı A.Ş.'nin tasfiyesinin talep edilmiş olmasına göre, davalı A.Ş.'nin tasfiyesi ve kar payı ödenmesine ilişkin uyuşmazlığın çözümünde TTK hükümleri uygulanacak olup TTK 4. Maddesine göre dava mutlak ticari dava ve TTK 5....

              ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/1081 Esas KARAR NO : 2021/983 DAVA : Ticari Şirket (Adi Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) DAVA TARİHİ : 05/10/2017 KARAR TARİHİ : 27/10/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Adi Ortaklık Payı Alacağının Tahsili Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ....---------- ---- olduğunu, müvekkili ile dava dışı ------------------------- almadığını, taraflar arasında akdedilen herhangi bir sözleşmenin bulunmadığını, müvekkilinin ---- almamasının nedeninin; adi ortaklığın kuruluşu sırasında müvekkili----------husumet bulunması olduğunu, başka bir ifade ile, müvekkilinin ortak olduğunun anlaşılması halinde-------- vermeyeceği düşüncesi ile müvekkilinin gizli ortak olduğunu, müvekkilinin başka bir şirkette -------, adi ortaklığın kar ödemelerinin zaman zaman müvekkilinin ortağı olduğu dava dışı------- yapıldığını, buna------müvekkilinin ------ ödemelerin...

                İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme kararının usul ve yasalara aykırı olduğunu, kar elde amaçlı kurulan bir şirketin uzunca yıllar kar dağıtmadan faaliyetine devam etmesi ticaretin ruhuna ve yapılış amacına aykırılık teşkil edeceği mahkeme tarafından göz önüne alınması gerektiğini, yeniden bilirkişi raporu alınması gerektiğini, kararın kaldırılmasını, davanın kabulüne karar verilmesini talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,davacının, davalı şirketten kar payı alacağının tespiti ve tahsili davasına ilişkindir. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

                UYAP Entegrasyonu