Talep, şirket ortaklığından çıkma, ayrılma akçesi ile demirbaş, ticari gelir, kira gelirleri, huzur hakkı vb diğer alacakların, ayrıca kar payı alacağının tahsili istemleri açılan davada, davacının şirkette bulunan hisseleri olmak üzere her türlü irat ve kazançlar üzerine tedbir konulması ve davacının rekabet yasağı, yan edim ve sadakat yükümlülüklerinin dondurulması şeklinde tedbir kararı verilmesi istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda açıklanan gerekçelerle ihtiyati tedbir isteminin reddine karar verilmiştir. İhtiyati tedbirin şartları 6100 Sayılı HMK'nın 389/1. maddesinde genel olarak düzenlenmiştir. Buna göre, mevcut durumda meydana gelebilecek değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO: 2020/467 KARAR NO: 2021/991 DAVA : Ticari Şirket (Şirketten Çıkma, Kar Paylarının Ödenmesi, aksi takdirde şirketin tasfiyesi) DAVA TARİHİ : 21/10/2020 KARAR TARİHİ : 22/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Şirketten Çıkma, Kar Paylarının Ödenmesi, aksi takdirde şirketin tasfiyesi) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirket ortağı olduğunu, müvekkilinin uzun yıllardır şirket yönetiminin dışında tutulduğunu, şirketin kötü yönetilip zarara uğratıldığını, diğer ortaklar ile aralarında uyuşmazlıkların baş gösterdiğini, davalı şirketin kuruluş gayesini gerçekleştirme imkanının kalmadığını, şirket gelirlerinin diğer ortakların şahsi hesaplarına aktarıldığını, müvekkilinin denetim hakkının elinden alındığını, müvekkilinin hak ettiği kar payının yıllardır dağıtılmadığını ve detay bilgi de verilmediğini, müvekkillinin şirketteki payını devrederek ayrılma...
durumda olduğunu, şirketin sadece 2015 ve 2016 yıllarında kar elde ettiği, şirket faaliyetlerinin yıllar itibarıyla zararla kapandığı, faaliyetleri sonucu ticari kar oluşmadığından kar dağıtım kararı alınmadığı belirtilmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili, istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Ret kararının yasal mevzuata ve hakkaniyete aykırı olduğunu, mahkeme tarafından davalı şirket yönünden açılan davanın reddine, diğer davalılar yönünden ise pasif husumet yokluğuna karar verildiğini, ancak davanın sadece şirket pay alacağı davası olmayıp müvekkilinin ortak olduğu, ticari işletmenin karının paylaşılmamasından kaynaklı alacak davası olduğunu, müvekkilinin davalı limited şirkete ortak olamayacağı kabul edilse dahi tarafların iradesinin bir ticari ortaklık kurma konusunda birleştiği gözetildiğinde en azından adi ortaklığın varlığından kaynaklı olarak müvekkilinin kar payı davası açması önünde yasal engelin olmadığını, birçok Yargıtay kararlarında belirtildiği üzere gizli ortaklık sözleşmesine dayanarak gizli ortağın iç ortaklıkta talepte bulunma hakkına haiz olduğu, kar payının tahsili davasının açılabilmesi için ortaklığın sona ermesine gerek olmadığını, mahkeme tarafından iddiaları ve taleplerine...
TL’nin borçlanıldığını ve ...bank Özel Bankacılık şubesindeki ortak hesaba aktarıldığını, 01.10.2005 ila 30.09.2006 döneminde şirket ortaklarına kar payı dağıtılmadığını, ...bank ......
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR ESAS NO : 2021/647 KARAR NO : 2022/249 DAVA :Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı DAVA TARİHİ : 08/11/2021 KARAR TARİHİ : 28/03/2022 YAZILDIĞI TARİH : 27/04/2022 Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Fesih ve Tasfiyesi, Şirket Ortaklığından Çıkma, Kar Payı Alacağı davasının yapılan açık yargılaması sonunda, İDDİA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 03/11/2006 tarihinden bu yana davalı şirketin %20 hisseli ortağı olduğunu, müvekkilinin, ortaklığın başladığı tarihten bugüne kadar şirketin iş ve işleyişiyle ilgili olarak diğer ortaklardan ve şirket yetkililerinden bilgi alamadığını, toplantılara çağrılmadığını, noter ihtarı sonrasında şirket kayıtlarında yapılan kısa ve yüzeysel bir incelemede dahi fiilen şirkette olmayan stokların kayden gözüktüğünün, şirketin finansal tablolarının gerçeği yansıtmadığının, şirketin defter ve kayıtlarının usulüne uygun tutulmadığının izlendiğini, müvekkiline şirket ortağı...
Kar payı dağıtılmamasına ilişkin genel kurul gündeminin 5.maddesiyle alınan kararın iptali yönünden yapılan inceleme sonrasında; Kar payı dağıtılıp dağıtılmaması hususu her ne kadar şirket genel kurulun takdir yetkisinde ise de; elde edilen karın dağıtılmamasına ilişkin alınan kararın kanuna, esas sözleşmeye, dürüstlük ve objektif iyiniyet kurallarına aykırı olmaması gerekir....
usulden reddine karar verdiği, kararın kesinleştiği, kar payı isteme hakkının, ancak genel kurulun bu yönde karar vermesine bağlı olduğu, genel kurul kararının iptali hususunda tahkim yoluna başvurulamayacağı, hakem kararında davalının talebinin, genel kurul kararının iptalini gerektiren kar payı istemine ilişkin olup, şirketin ana sözleşmesinde yer alan tahkim şartının bu tür uyuşmazlık açısından geçersiz olduğu, 6100 sayılı HMK' nın 439/2-a maddesi uyarınca uyuşmazlığın tahkime elverişli olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, hakem kararının iptaline karar verilmiştir....
Davacı taraf, şirketten çıkmak için haklı sebepler olarak; şirketin iş ve işleyişiyle ilgili bilgi alamadığı, bu hakkının kısıtlandığı, şirketin içine giremediği, şirketin kar elde etmediği, hiç kar payı almadığı, ortaklar arasındaki güven ilişkisinin sona erdiği, şirket müdürü olan diğer ortağın kusurundan kaynaklı olarak şirketin kuruluş gayesinin gerçekleşmesinde hukuki ve ekonomik imkansızlığın meydana geldiği, ortaklık mevcudunun kalmadığı, şirketin borca batık olduğu veya sürekli zarar ettiği, şirket isminin kendi rızası alınmadan değiştirildiği, şirket yetkilisi ortağın genel kurul kararlarına aykırı hareket ettiği ve kişisel menfaatleri uğruna şirketin ticaret unvanını veya mallarını kötüye kullandığı, yönetici ortağa güveninin kalmaması nedeniyle ortaklığın çekilmez hale geldiği iddialarına dayanmıştır....
İNCELEME VE GEREKÇE Talep, kâr payı alacağının tahsili istemli açılan dava içinde ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin 17.02.2023 tarihli ara kararının istinafına ilişkindir. İlk derce mahkemesince yazılı gerekçe ile davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine dair ara karar verilmiş; bu ara karara karşı, davacı vekilince istinaf başvurusunda bulunulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, davacı vekili tarafından ileri sürülmüş olan istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzeni yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır.İhtiyati tedbirin koşullarının bulunup bulunmadığının HMK'nın 389 vd. hükümlerine göre belirlenmesi gerekir. Bu bağlamda davacı, geçici hukuki koruma kararı verilmezse telafisi güç veya imkansız zararların doğacağını ve davadaki haklılığını yaklaşık olarak ispatlamalıdır. Kaldı ki davadaki talep kar payı alacağının tahsili istemine ilişkin olup, sonuç olarak para alacağının tahsili istemi mahiyetindedir....